Beş gazeteci aniden Türkiye’de kaçak tütün satışının arttığını farkedivermiş; birbirinden habersiz kalkıp Van’a gitmiş çarşı pazarda inceleme yapıp, “Kaçak tütünün devlete faturası 30 milyar lira” başlıklı haberler yazmışlar!
Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Dünya ve Posta gazetelerinin 4-5 Nisan’da yayımlanan haberlerinde okurlarına sunduğu böyle bir senaryo. Hürriyet ve Milliyet’te Van’dan bahsedilmiyor ama Dünya’da, “geçtiğimiz hafta Van’a yaptığımız ziyarette kaçak ürünlerle karşılaştık”, Posta’da “Olayları tüm detaylarıyla inceleyebilmek için Van’a gittik”, Cumhuriyet’te “Van’da görüştüğümüz esnaflar” bilgisi veriliyor.
Kendi başlarına Van’a gidip gördüklerini yazıyormuş gibi yapmışlar ama öğrendiğim kadarıyla gerçek çok farklı. Zaten beşinin de başlığı, yaklaşımı, bilgiler, kaynaklar, bazı cümleler aynı. Zira uluslararası tütün tekeli Philip Morris (PHILSA) tarafından Van’a götürülmüş; şirketin aktardıklarını yazmışlar. Geçen yıl da JTİ, bir grup gazeteciyi Adıyaman’a götürmüştü.
Asıl sorun şu, uluslararası tütün tekelleri, TEKEL’in özelleştirilmesinden sonra piyasaya hâkim oldular. 2002’de 159 bin ton olan tütün üretimi, 2020’de 82 bin tona; 405 bin olan üretici sayısı da 48 bine indi. Sigaralarda yerli tütün kullanım oranı 2003’te yüzde 43 iken 2020’de yüzde 11’e düştü. Sigara fabrikalarının kapanmasıyla Samsun, Adıyaman, Bitlis gibi kentlerin ekonomisi çöktü; tütün ekim alanları daraldı.
Son zamlarla sigara fiyatları 25-26 liraya yükselince Türkiye’ye kaçak sigara girişi çok arttı. Enflasyondan etkilenen tüketici sarmalık tütün ve makarona (filtreli boş sigara kâğıdı) yöneldi.
Kayıtdışı tütün üretimi ve el altından vergisiz satışından rahatsız olan uluslararası tütün tekelleri de onları bitirmek için kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Sarmalık tütünün hepsi kaçakmış gibi bir algı yaratmaya çabalıyorlar. Bu yolla hükümeti sigaradaki yüksek ÖTV’yi düşürmeye ve kayıtdışı tütüne karşı önlem almaya zorluyorlar. Görüşlerini de açıkça söylemek yerine gezilere götürdükleri gazetecilere yazdırıyorlar.
Van gezisine giden gazeteciler de sigara tekellerinin sözcülüğünü yaptılar. Geziyi Philip Morris’in organize ettiğini gizleyerek okuru da kandırmış oldular.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in konuşmalarıyla ilgili haberleri iktidar medyasında görmek mümkün olmuyor. Arada bir olumsuz sunulabilecek bir yanı varsa yayımlıyorlar, o kadar.
Hürriyet ise diğer iktidar medyasından farklı tutum içinde. İki muhalefet liderinin konuşmalarını yayımlıyormuş “gibi” yapıyor. Bu hafta da aynı tavrı yineledi Hürriyet. Kılıçdaroğlu’nun TBMM Grubu’ndaki konuşmasında üç önemli unsur vardı:
“Beşli çete dediğim için beyefendi incinmiş, gücenmiş. Sen beşli çeteye hizmet ediyorsun. Bir daha dava aç, açmazsan namertsin. Zam+zam+zam eşittir Tayyip Erdoğan. Kimse unutmasın. Bu işin sorumlusu Saray’da oturan. Bakınız, Özbekistan’a gidiliyor. Protokolün başında Bilal Erdoğan var. Senin orada ne işin var? Arkasında koca koca adamlar. Makamlarınızdan hiç utanmadınız mı?”
Bu cümleler yoktu Hürriyet’in “Parayla işim yok tek derdim huzur” başlıklı Kılıçdaroğlu haberinde. Adeta cımbızla çıkarılmıştı bu cümleler.
Akşener de grup konuşmasında “Bay Kriz” diye nitelendirdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Bakan Nureddin Nebati’yi hedef almıştı. Erdoğan’ın şeker konusundaki sözlerini, çiftçilere manda yoğurdu ve Medine hurması yemeleri tavsiyesini eleştirmişti.
Hürriyet, Akşener’in sözlerini “Enflasyon için ürün maliyetlerine odaklanın” başlığıyla verdi. Erdoğan ile ilgili sözlerinden tek sözcüğün bile alınmadığı haberde “Nebati Bakan’ın affını isteme vakti gelip çatmıştır” cümleleri de sonuna saklandı.
Hürriyet böyle işte… İktidarı rahatsız edecek ifadeler özenle ayıklanarak “tarafsızlık” oyunu oynanıyor. İlk bakışta muhalefet liderlerinin haberlerine de yer veriliyor gibi görünüyor ama aslında konuşmaların içi boşaltılıyor. Partiler arasında ayrım yapmıyormuş ve tarafsızmış “gibi” görünmeye çalışmak da zahmetli bir iş olsa gerek…
Yeni Şafak’ın “Hasankeyf’te keyifler yerinde” başlıklı haberinde “yeni haliyle görenleri kendine hayran bırakan Hasankeyf’in” milyonlarca turistin ilgisini çekeceği müjdesi veriliyordu:
“…yerel doku korunarak silbaştan yeniden inşa edilen ilçe; modern konutları, kamu kurumları, cadde, sokak ve sosyal donatı alanları ile milyonlarca turiste hizmet verecek şehir haline geldi.”
Olsa aynı Yeni Şafak gazetesi beş yıl önce “Hasankeyf: Bir varmış bir yokmuş” başlıklı haberde “tarihi yaklaşık 12 bin sene öncesine dayanan Hasankeyf’in önemli bölümünün Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak olmasına” ağıt yakmıştı.
Şimdi de tarihin bütün itirazlara, kampanyalara aldırış edilmeden baraj suları altında bırakılmasını aklamaya çalışıyor bu gazete. Hem de mantık dışı bir haberle. Milyonlarca turist, hiçbir özelliği olmayan “modern konutlar”ı görmek için niye gelsin?
Sözcü’nün, birçok sitenin alıntıladığı “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun girişini engellemek için Et ve Süt Kurumu’nun kapısının telle bağlandığı” haberi yanlıştı; “yandan girmesin diye T. Uzay Ajansı’nın kapısının dikenli sarmaşıkla kapatıldığı” düzeltmesi de… Bu yıl Ramazan nedeniyle okurlarına kuponla “Temel İslam Ansiklopedisi” veren Sabah gazetesi geçen yıl da aynı ansiklopediyi dağıtmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin suya yaptığı zammı Akşam ve Yeni Akit -açıklandığı gibi- yüzde 29 olarak duyururken Sabah yüzde 49 olarak yazdı. Yeni Şafak, “Sinema sansürünün tarihi” adlı kitaptan din, ezan, cami gibi örnekleri aktararak geçmişte bakanlığın filmlere sadece dini konularda sansür uyguladığı izlenimi verdi. Hürriyet internette ilan/sponsorlu içerik uyarısıyla yayımlanan Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah ile yapılan söyleşi, basılı Hürriyet’te bu uyarı olmadan kullanıldı. Cumhuriyet internet, “erkek şiddetine karşı” görseli kullanılan habere şiddetin ayrıntılarını içeren “Boşandığı kadını tabancayla bacağından vurdu” başlığı koydu. Cumhuriyet’in “Süs köpeğiydi koku uzmanı oldu” haberini yayımladığı gün, hayvan satışıyla ilgili yönetmelikteki evcil köpeklere ilişkin “süs köpeği” ibaresi çıkarılmıştı. Kısa Dalga’nın, Anayasa Mahkemesi’nin din dersinden muaf tutulma talebinin reddinin özgürlük ihlali olduğu kararı Cumhuriyet, BirGün, Gazete Pencere ve Yeniçağ’da kaynak gösterilmeden kullanıldı.
SODYUM LİGNOSÜLFONAT nEDİR? NERELERDE KULLANILIR?
Sarı kahverengi Sodyum Lignosülfonat toz tamamen suda çözünür, doğal olarak yüksek molekül ağırlıklı polimerlerin anyonik sürfaktanları, sülfo ve karbolsil grubu bakımından zengindir ve daha iyi suda çözünürlüğe, sörf aktivitesine ve dağılma kapasitesine sahiptir. İnşaat, seramik için kullanılabilir.Sodyum Lignosülfonat Metalurji endüstrisi, petrol endüstrisi, yangın geciktirici malzemeler, kauçuk vulkanizasyonu, organik polimerizasyon, aynı zamanda hayvan yemi katkı maddeleri olarak antimikrobiyal ve koruyucu özelliklerinden dolayı kullanılabilecek mineral tozu, kimya sanayi tekstil endüstrisidir.
EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA’DA
SODYUM LİGNOSÜLFONAT KULLANIM ALANLARI
· Sodyum Lgnosülfonat Bitkilerde, hücre çeperi içerisinde bulunan lignin, selülozla birlikte bitkinin odunsu yapısını ve dayanıklılığını sağlar. Kâğıt yapımında kullanılmaz fakat kâğıt üretiminin yan ürünüdür. 2 ve 3 sınıf kâğıtlarda (teksir kâğıtları,saman kâğıt gibi sarı kâğıtlarda) bolca bulunur. Lignin zamanla bozunarak kağıdın ömrünü kısaltır.
EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA’DA
· Sodyum Lignosülfonat Bitki dokularının birçoğu karbonhidratlar ve yabancı bileşenlere ilaveten lignin olarak isimlendirilen amorf ve polimer bir madde içerirler. Olgun ağaç dokusunda lignin miktarı % 18 ila % 38 arasında değişir.Lignin değişik oranlarda ot ve çimenlerde de bulunur.
EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA’DA
· Sodyum Lignosülfonat Canlı bitkilerde ligninin biyolojik rolü,hücre duvarının selüloz ve diğer karbonhidratlarıyla mükemmel bir direnç ve dayanıklılığa sahip bir doku meydana getirmektedir.Ligninle diğer iki grup doğal polimerler olan karbonhidratlar ve proteinlerin kimyasal özellikleri birbirlerinden oldukça farklıdır.Örneğin;ağaç ligninleri öncelikle aromatik bir yapıdadırlar ve bilinen çözücülerde kolay kolay ve hemen hemen tümüyle çözünmezler. Monomer ünitelere hidrolizleri mümkün değildir ve diğer doğal polimerlerin en önemli özelliği olan düzgün yapıdan yoksundurlar.
EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA’DA
Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,dermag deri tabaklama,deri kimyasalları,nanotozlar,pars alüminyum pasta,ferro alaşım tozları,nanomikron tozlar,nital solüsyonu,kral suyu,ferro alaşım tozları,nikel tozu,kalay tozu,
DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
05523307100-05325466184
www.kauçukdergisi.com