ENAG Mayıs Ayı Ekonomik Analiz Raporu’nda, Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) günümüze kadar 120 milyar TL üzerinde hazineye ek ödeme yarattığı belirtildi.
Raporda şu veriler yer aldı:
“Mart ve Nisan ayı raporlarımızda belirttiğimiz üzere, Fed ve ECB faiz artırım süreçlerinin içinde olması sebebiyle gelişmekte olan ve 3. Dünya ülke ekonomilerine negatif etkilerin daha da anlamlı olmaya başladığını görüyoruz. ABD’de ve Avrupa’da enflasyonun yükselen seyri küresel bir ekonomik daralmaya işaret ediyor. İkinci çeyrek raporlarında (Haziran ayı itibariyle) gelecek raporlar ile bu durumun tespitini daha sağlıklı yapacağımızı düşünüyoruz.
Durağanlık seyrine giren küresel ekonominin etkileri emtia tarafında özellikle gıda ve petrol özelinde ortaya çıktı. Özellikle yükselen enerji maliyetleri nedenli güvenli gıdaya ulaşılabilirliğin azaldığının tespitini de Dünya Gıda Konseyi raporlarında görmekteyiz. Enerji raporlarımızda belirttiğimiz petrol fiyatlarındaki yükseliş seyrinin süreceği olgusunun nitekim tespitlerini yatırım kuruluşlarındaki profesyonellerin de (Moody’s, S&P, Goldman Sachs raporları) teyit etmeye başladığını izliyoruz. Enerji bağımlılığı ve sürdürebilir enerji konuları aynı zamanda gıda güvenliği ve ulaşılabilirliği konuları ile birlikte hareket eden olgular olarak ele alınmaya başlandı.
ABD ve Avrupa borsaları ekonomilere olan istihdam yaratıcı yönünü yıllardır süregelen QE (parasal genişleme) politikası ile arttırmıştı, QT (parasal daralma) politikası ile birlikte tüm dünyada işsizlik sayılarının yükseleceğini, PMI verilerinin arz-talep dengesindeki kırılma ve gelir eşitsizliği nedenli olarak daha da artacağını öngörüyoruz. Geçen ay da belirttiğimiz üzere bu baskılar sebebi ile QE politikalarına mecburen dönüleceğini tahmin ediyoruz. Bu yüzden yukarıda belirttiğimiz gibi 2. Çeyrek raporları çok önem arz ediyor. Hem ABD hem de AB tarafındaki stagflasyon (ekonomik durağanlık ve yüksek enflasyon) sinyalleri ile birlikte bu sürecin 2008 krizinde ve sonrasında yaşanan para politikası patikasına yakınsayacağını düşünüyoruz.
Nisan ayı Merkez Bankası (MB) faiz kararında politika faizini sabit tuttuğunu (%14) hep birlikte takip ettik. Dünyada artan enflasyon yükselişi ve parasal daralma politikaları ile birlikte bunu görmezden gelen para politikalarına devam edildiğini izliyoruz.
Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) günümüze kadar 120 milyar TL üzerinde hazineye ek ödeme yarattığını üzülerek izliyoruz. Geçen ay bu yan politikaların enflasyonist baskıyı arttıracağı yönündeki öngörülerimizi sizlerle paylaşmıştık. Bu ay E-TÜFE araştırmamızdaki artış da bunu doğrular niteliktedir. ENAGrup Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Mayıs ayında yüzde 5.46 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 160.76 olarak gerçekleşti. Yanlış para politikası kararları, beklentileri daha da bozmaya devam ediyor.
‘Fakirleştiren büyüme’ kavramına tekrar değinirsek, yılın ilk çeyreğinde %7,3’lük bir ekonomik büyüme gerçekleştiğini fakat vatandaşlarımızın alım gücündeki azalmanın orta sınıfı yok eder biçimde gerçekleştiğini izliyoruz. Dış borçlardaki artış ile birlikte bu duruma baktığımızda ise uygulanan yanlış politikalardan kaynaklı hem enflasyondaki yükseliş, hem işsizlikteki artış, hem de kurdaki artış bu ekonomik büyümenin topluma yansımadığını belirtir niteliktedir. Söz konusu olumsuzlukların daha da artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Dış ticaretteki gelişmelere baktığımızda ticaret açığında yıllık bazda %157’lik bir artış olduğunu görüyoruz. Üretimde dış ticarete bağımlılığın ortaya çıkardığı bir net fotoğraf var: Ucuza satıp yerine pahalıya koyuyoruz ve ürettiğimiz de vatandaşların ihtiyacını tam anlamıyla karşılayamıyor (fakirleştiren büyümenin en net fotoğrafıdır bu aynı zamanda). Nitekim ithalattaki artışın 29,7 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye çıktığını ihracatın ithalatı karşılama oranının ise %64 seviyesine gerilediğinden zaten bunu görebilmekteyiz. Bu durumun yansımalarını da CDS risk primindeki 700 baz puanın aşağısına düşmeyen seyir ile de teyit etmekteyiz. Temerrüt risk sınırı (ülke iflası) olarak geçen puanlara her geçen gün daha fazla yakınsandığını da belirtmek isteriz.”
BARYUM KARBONAT
Baryum karbonat, baryum sülfitten ya 60 ila 70 ° C’de soda ( soda külü yöntemi) ile sodyum karbonat ile muamele edilerek veya 40 ila 90 ° C’de karbondioksit geçirilerek ticari olarak üretilir.Soda külü işleminde katı veya çözünmüş sodyum karbonat baryum sülfit solüsyonuna ilave edilir ve baryum karbonat çökelti süzülür, yıkanır ve kurutulur.
Kullanım Alanları:Baryum karbonat esas olarak optik cam, huniler ve baryum manyetik malzemeler, diğer baryum tuzları, seramik, emaye, boya, kaynak çubuk besleme imalatı için kullanılırHavai fişek, alev hazırlığı, seramik kaplamaları ve optik cam yardımcı malzemeleri için de kullanılır.Baryum karbonat esas olarak optik cam, CRT cam ve baryum manyetik materyallerin ve kondansatörlerin imalatı için kullanılır, ayrıca karbon ve metal yüzey işlemlerinin karbürize edilmesi için de kullanılır. Diğer baryum tuzları ve seramik, emaye, pigmentler, boyalar, kauçuk, elektrot imal eden hammaddedir. Ayrıca rodentisit ve arındırıcı ajan, oksidasyon katalizörü olarak da kullanılır.Akı, paspas ve kristalleştirici bir madde olarak işlev görür bazı renklendirme oksitleriyle birleşerek benzersiz renkler üretir Bazılarının, sırlardan yiyecek ve içeceklere kadar sızıntı yapabileceğini iddia etmesi nedeniyle kullanımı tartışmalı.Tuğla, kiremit, toprak ve seramik endüstrisinde baryum karbonat, çiçeklenmeye neden olan çözünür tuzların ( kalsiyum sülfat ve magnezyum sülfat ) çökeltilmesi için killere ilave edilir .
DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
0216 4421200-05523307100-05325466184
www.kimyadeposu.com,www.nanomikron.com, www.claypacks.com, www.nanotozlar.com,www.netyerim.net,www.metaltoz.com
kaucukdergisi.com