Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), bütün sektörlerden 21 bin Alman şirketiyle ülke ekonomisinin görünümüne ilişkin yaptığı anketin sonuçlarını yayınladı.
Buna göre, ankete katılan Alman şirketlerin yüzde 34’ü iş durumlarını iyi olarak değerlendirirken, yüzde 51’i işlerini tatmin edici olarak bildirdi. Şirketlerin yüzde 15’i de işlerini kötü olarak değerlendirdi.
Ankete katılan şirketlerin neredeyse dörtte biri, önümüzdeki 12 ayda iş durumlarının kötüleşmesini beklediklerini belirtti.
Ankete katılan şirketlerin yüzde 65’i enerji ve ham madde fiyatlarını en büyük iş riski olarak değerlendirirken, bu oran bu yılın başındaki yüzde 72’de bulunuyordu.
DIHK’in anketinde nitelikli işçi kıtlığı ve yüksek enflasyon nedeniyle iş gücü maliyetleri en büyük ikinci risk olarak ortaya kondu. Ankete katılan şirketlerin yüzde 53’ü iş gücü maliyetlerini iş riski olarak gösterdi.
DIHK, 12 ay için ekonomik görünümün sıkıntılı olmaya devam etmesinden dolayı, bu yıl Almanya’da gayri safi yurt içi hasılada büyüme beklemiyor.
DIHK’ye göre enflasyon oranı da bu yıl yüzde 6 ile Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde olacak.
“Küresel ekonomi ve iç talep şu anda herhangi bir ivme sağlayamıyor”
DIHK Yönetim Kurulu Üyesi, Ilja Nothnagel, Berlin’de raporun sunumunda, bu yılın başından beri Alman ekonomisinde endişelere neden olan “yatay trendin” devam ettiğini belirterek, “Hala geniş tabanlı bir yükseliş işareti yok” ifadesini kullandı.
Yüksek seyreden enerji fiyatlarına, artan faiz oranlarına ve Ukrayna’daki savaşa rağmen Alman şirketlerin “dikkat çekici derecede dayanıklı” olduklarını gösterdiklerini belirten Nothnagel, “Ancak önümüzdeki 12 aya ilişkin ekonomik görünüm özellikle talep tarafında gelen siparişler önemli ölçüde düştüğü için genel olarak sıkıntılı olmaya devam ediyor. DIHK, bu yıl Alman ekonomisinde hala sıfır büyüme bekliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Nothnagel, Almanya’daki şirketlerin ekonomik durumunun hafif iyileşmelere rağmen ivme kazanmadığını belirterek, “Küresel ekonomi ve iç talep maalesef şu anda herhangi bir ivme sağlayamıyor. İş riskleri söz konusu olduğunda, şirketler için ekonomik risklere ek olarak, Alman ekonomisi için uzun vadeli, yapısal zorluklar ön plana çıkmaya devam ediyor” dedi.
Nitelikli işçi eksikliğinin şu anda Alman şirketler için en büyük ikinci iş riski olduğunu belirten Nothnagel, “Almanya’da toplumun yaşlanması göz önüne alındığında, kalifiye işçi eksikliği, gelecekte şirketler için ana yapısal zorluklardan biri olmaya devam edecek” ifadesini kullandı.
Nothnagel, iş gücü piyasasındaki sıkıntıyı azaltmak için Almanya’ya işçi göçünün artırılması gerektiğini de belirtti.
Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,4 büyüme bekliyor
Almanya Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) öncü verilerine göre, Alman ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde, alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının tüketici harcamalarını baskılaması nedeniyle büyüme kaydetmedi. Böylece ilk çeyrekteki sıfır büyümenin ardından Alman ekonomisi, “üst üste iki çeyrek GSYH’de küçülme yaşanması” olarak ifade edilen teknik resesyona “kıl payı” girmemiş oldu.
Alman ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,5 küçülmüştü.
Ülke ekonomisi, Kovid-19 salgını sürecinde ortaya çıkan dar boğazlar hafiflese de faizlerin yükselmesi, ekonomiye güvenin azalması ve alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ortamında tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi sonucu talepte yaşanan durgunluktan olumsuz etkileniyor.
Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,4 büyüme bekliyor. Önde gelen Alman ekonomi enstitüleri ise ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 0,3 büyümesini öngörüyor.
Destatis, ilk çeyreğe ilişkin GSYH nihai verilerini 25 Mayıs’ta açıklayacak.