Kauçuk Dergisi Kauçuk Dergisi
ilişkili haberler
Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi Joachim Nagel, bankanın tarihi faiz artış döngüsünün, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü risklerin baskın olması nedeniyle henüz sona ermediğini belirtti.
Almanya Bundesbank Başkanı Nagel, Pazartesi günü Frankfurt’ta yaptığı konuşmada, bu ay planlanan artışın ötesindeki kararlar gelecek verilere bağlı olsa da, “Gördüğüm kadarıyla daha gidecek çok yolumuz var. Fiyat görünümüne yönelik yukarı yönlü risklerin hakim olduğu görülüyor.
Tahminlere bakıldığında, düşükten ziyade daha yüksek enflasyon oranı beklendiğini görüyoruz. Örnek olarak beklentilerin üstünde ücret artışları ve kâr marjları enflasyonun orta vadede artmasına neden olabilir” ifadelerini kullandı.
27 Temmuz tarihinde yapılacak toplantıda yeni bir faiz artışına kesin gözüyle bakılırken AMB yetkilileri enflasyonu kontrol altına almak için borçlanma maliyetlerinin bundan sonra ne kadar artması gerektiğini belirlemeye çalışıyor. Nagel bir süredir bankanın daha fazla sıkılaştırmaya gitme ihtiyacına vurgu yapıyordu.
Euro Bölgesi’nde enflasyonun Haziran ayından yeniden hızlanması, şimdiye dek gerçekleştirilen 400 baz puanlık faiz artışlarının etkili olduğuna dair işaretler arayan politika yapıcılar bir geri adım olarak değerlendiriliyor.
Euro bölgesindeki enflasyonun Haziran ayında yeniden hızlanması, şu ana kadar yürürlüğe giren 400 baz puanlık faiz artırımlarının ısırmaya başladığına dair işaretleri izleyen politika yapıcılar için bir gerileme. Sıkılaştırmanın imalat faaliyetini frenlediğine dair artan kanıtlar olsa da, hizmetlere olan talep güçlü kaldı.
Nagel, ekonomi için “sert bir inişin” önlenebileceğinden emin olduğunu söyledi.
Almanya Merkez Bankası’nın başındaki isim AMB’nin bilançosunun önümüzdeki yıllarda “önemli ölçüde” küçülmesi gerektiğini söyledi.
Nagel, “Gelecekteki para politikası zorlukları, yeniden daha fazla manevra alanı ihtiyacını ortaya çıkarabilir. Merkez Bankası’nın piyasadaki ayak izinin gelecekte çok daha yönetilebilir hale gelmesi için söylenecek çok şey var. Bu kayda değer ölçüde daha küçük bir bilançoya işaret eder” değerlendirmesinde bulundu.
