Cushman&Wakefield Yönetim Kurulu Başkanı Tuğra Gönden katıldığı Bloomberg HT yayınında “Türkiye’de 30 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyoruz. 60 Ülkede 400’den fazla ofis ve 52 bin çalışanımızla hizmet veriyoruz. Geçen yıl ciromuz 10 milyar doları aştı. Bu gayrimenkul işi biraz da döngü işidir. Bu yıl itibariyle baktığımızda pandemi sonrası, bölgesel çatışmalar, tedarik zinciri sıkıntıları, maliyet artışları, faiz artışları ve enflasyonist ortamdan kaynaklanan sebeplerden doğan sonuçları Türkiye’de de gördük.
Türkiye’de bu yıl itibariyle aslında öne çıkan konu arz ve talep dengesinin bozulması. Bunun öncesine de bakarsak yeni ofisler ve AVM’ler yapılmadı. Lojistik tarafında aynı şekilde yeni yerler yapılmadı ve bunlar da yapılmadığı için aslında talep arttı. Yeni yatırımlar ve üretim bu talepleri karşılayamadı. Bu sorunu da pandemiden sonra 1-2 yıldır görüyoruz. Bu arz talep döngüsü kiraların artmasına sebep oldu. Şu anki yüksek faizlerle ve kredilere erişim bu kadar zorken tabii ki yeni yatırımlar çok zor. Önümüzdeki dönemde bu sıkıntıların biraz daha devam etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Gönden “Yeni dönemde daha stratejik, daha sürdürülebilir bir bakış açısıyla büyümemizi ve rekabet avantajlarımızı güçlendirmek için daha uzun soluklu bir yol belirliyoruz. Dünyanın önce gelen gayrimenkul geliştiricileriyle işbirlikleri yaptık. Türkiye’de ve Dünya’da yatırım fırsatlarını değerlendirmeye başladık. Tabi sadece gayrimenkul değil erken aşama gayrimenkul teknoloji girişimlerinlede de ilgileniyoruz ve stratejik olarak yatırımlar yapıyoruz” dedi.
İnşaat maliyetlerinin artmasından daha önemlisinin finans maliyetlerinin artması olduğuna dikkat çeken Gönden “ Kredi tarafı çok daha etkili tabi krediye ulaşabiliyorsanız. Zaten yeni yatırımlar baskılanırken, bu etkenlerden de ötürü daha da zorlaşıyor” ifadelerini kullandı.
Gönden “Pandemi sonrası Amerika’dçalışanlar pandemi ofislerine geri dönmediler. Dolayısıyla ofislerdeki boş alanlar artmaya başladı. Bu kiraların düşmesine sebep oldu. Tabii ki gayrimenkul değerleri de düşmeye başladı. Orada aslında bir batık kredi dalgası belirdi. Almanya’da da maliyetlerin ani artması ve ani olarak faizlerin yüksek seviyelere gelmesi geliştiriciler tarafında iflaslara yol açtı. Ve orada da iflas dalgası ortaya çıktı” diye konuştu.
“Son 2 senede yurtdışı yatırımlarına ilgi arttı”
Türk yatırımcıların yurtdışındaki yatırımlara ilgisinin özellikle son 2 yılda ciddi anlamda arttığını kaydeden Gönden “Türk yatırımcılar yatırımlarını çeşitlendirmek ve Döviz cinsinden gelir elde etmek istiyorlar. İngiltere’de de Çin ve Hong Kong’lu yatırımcılardan sonra Türk yatırımcılar büyük rol oynamaya başladı. Krediye erişimde de İngiltere biraz daha rahat. Dolayısıyla oradaki yatırımlar daha cazip hale geliyor. Bizde Dünya’nın önde gelen 60 yıllık bir şirketiyle Lendlease gayrimenkul geliştirici şirketiyle ve FEC şirketiyle bir işbirliğine gittik. Amacımızda buradaki yatırımcılarımıza uluslararası gayrimenkul yatırım fırsatlarını sunmak” şeklinde konuştu.
“Kentsel dönüşüm en öncelikli konu”
Gönden “Yaşadığımız deprem felaketi aslında sektörümüze, kentsel dönüşümün, niteliksiz konutların yenilenmesinin en öncelikli konu olduğunu hatırlattı. Deprem öncesinde 5 milyon adet konutun yenilenmesi gerekiyorken şimdi depremle birlikte 700 bin adet konut bu sayıya eklendi. Bu açığı kapatmamız çok zor. Dolayısıyla bizim burada prefabrikasyon ve otomasyonu birleştirerek çözümler üretmemiz lazım” dedi.