Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, DEİK Merkez Ofisinde 2023 yılını değerlendirdiği ve 2024 ajandalarını paylaştığı toplantıda DEİK’in ticari diplomasi faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.
Olpak, global ekonomide büyümenin bir miktar azaldığı, küresel enflasyonun etkisini sürdürdüğü, ticaret ve yatırımlarda dönüşümlerin yaşandığı yeni bir süreç olduğunu ifade ederek, Türk iş dünyası olarak, yüksek katma değerli ürünlerle yeni pazarlara açılmaları ve trendlere uygun yatırımlarla fırsat sahalarını genişletmeleri gerektiğini dile getirdi.
DEİK’in 2024 yılındaki yol haritası ve ajandasında öne çıkan bölgesel başlıklara değinen Olpak, öncelikle DEİK olarak radarlarında olan her ülke ve bölge için, sektörleri de ayrıca ele aldıkları bir yaklaşımla yeni bir yol haritası oluşturduklarını bildirdi. Olpak, dünyayı 6 bölgeye ayırdıklarını belirterek, DEİK’in bölgelerdeki ticari diplomasi çalışmalarını anlattı.
Olpak, ABD’deki ticari diplomasi faaliyetlerini eyalet bazlı komiteler ile yeniden kurguladıklarını belirterek, her eyalete en az 1 milyar dolar ihracat hedeflediklerini bildirdi.
“2024’ün de en belirleyici faktörü enflasyon olacak”
DEİK Başkanı Olpak, küresel olarak zor geçecek olan 2024 yılında Türkiye’nin yine pozitif ayrışacağını belirterek, uygulanan dezenflasyon programı ile enflasyonun gerileyeceğini ve aynı zamanda üretim, yatırım ve ihracatı destekleyici politikalarla da büyümeye katkı sağlanacağını söyledi.
Nail Olpak, devam eden asgari ücret görüşmelerine ilişkin belirlenecek ücrete yönelik herhangi bir tahminde bulunmak istemediğini belirterek, “Bu konuyu illa ihracat bağlamında da ele alamamamız gerekir diye düşünüyorum. İhracatçımız etkilenir mi, tabii etkilenir. Ama o etkilenecek, bu etkilenecek diye asgari ücretten olmazsa olmaz bazı şeyler de çıkarılmayacaktır. Refah payının ne kadar olacağı tartışılıyor. Zorlansak da biz o süreci ihracat noktasında aşarız diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“Yeni politikaların sonuçları ve Mart seçimlerini bekleyecekler”
Olpak, bir gazetecinin Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım çekme potansiyeline ilişkin sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Yabancı yatırımları beklemeliyiz ama önümüzdeki ay niye gelmedi diye sorarsak birbirimize yanlış olur. Mesela Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelecek olan yatırımların zamana yayıldığını göreceğiz. Diğer ülkelerle yaptığınız görüşmelerde yatırımların sinyalini alıyor musunuz, derseniz. Evet alıyoruz. Sadece Orta Doğu dersek bu kısıtlı olur, Avrupa ve ABD’den de yatırım sinyallerini alıyoruz.
Enerji, dijitalleşme, gıda ve tarım ile sağlık sektörlerinin çok konuşulan alanlar olduğunu söyleyebilirim. Bu noktada yeni ekonomi yönetiminin açıkladığı yeni ekonomi politikalarının hedeflerinin ne kadarının gerçekleştiğini takip edeceklerdir. Bir defa yılın kapanışını bekleyecekler. Muhtemelen, söylenmese de Mart ayındaki yerel seçimleri de bir miktar bekleyeceklerdir. Bunu söylemiyor ama ben hissiyatımı ifade etmiş olayım.”