AB Komisyonu’nun Kovid-19 salgını sonrası yüksek kamu borcu, teknoloji ve iklim değişikliğiyle mücadele için büyük kamu yatırımı ihtiyacı gerçeklerine göre güncellenen mali kurallar içeren teklifini kabul eden Maliye Bakanları AB ülkelerine kamu borçlarını azaltmak için daha fazla zamana sahip olma fırsatını da sundu.
Yeni kurallarda gerekli reformlar ve yatırımlar kolaylaştırılırken, kurallarda ülkelerin farklı mali durumları ve zorlukları değerlendirmeye alınıyor.
Üye ülkelerin kamu borç seviyelerinin Kovid-19 salgını sonrası rekor seviyelere çıkması ve AB’nin iklim, sanayi politikaları ve güvenlik hedefleri nedeniyle ülkelerin yeni harcamalar yapmak zorunda kalması mali kurallarda reformu kaçınılmaz hale getirmişti.
Kamu harcamalarının kontrolü yoluyla borcun düşürülmesi için öngörülen dört yıllık süre, hükümetin belirli yatırım ve reformları gerçekleştirmesi halinde yedi yıla uzatılabilecek.
Yeni mali kurallar, AB’nin GSYH’ye oranla yüzde 3 bütçe açığı ve GSYH’ye oranla yüzde 60 kamu borcunu aşan ülkeler için daha kademeli ve özel harcama kesintileri sunmak üzere tasarlandı.
Kamu borcunun düşürülmesinde temel unsur, ulusal orta vadeli mali yapısal planlar olacak. Üye ülkeler, mali hedeflerini, makroekonomik dengesizlikleri ele alacak önlemleri ve öncelikli reformları ile yatırımları en az 4 yıllık bir süre boyunca belirleyen planlar hazırlayacak. Komisyon tarafından değerlendirilecek planlar AB Konseyi tarafından onaylanacak.
Planın kapsadığı dönemin sonunda, kamu borcunun GSYH’ye oranının, o dönemin başına göre daha düşük olması gerekecek. Bütçe açığı ve kamu borcu için referans değerler olan yüzde 3 ve yüzde 60 değişmeyecek. Ancak, yeni anlaşma AB ülkelerinin yıllık bütçe açıklarını GSYH’nin yüzde 1,5’i civarında tutmalarını gerektiriyor. “Mali tampon” olarak adlandırılan bu oran, ülkelere yüzde 3’lük bütçe açık eşiğini aşmadan öngörülemeyen bir krizle başa çıkabilmek için harcamalarını attırabilecekleri bir hareket alanı sağlamak üzere tasarlandı.
AB veya Euro Bölgesi’nde ciddi bir ekonomik gerileme veya istisnai durumlar ortaya çıkması halinde muafiyet maddeleri devreye girebilecek. Bu durumlarda harcama hedeflerinden sapmalara izin verilecek.
Yeni mali kurallar, reform ve yatırımlarla kamu borç sürdürülebilirliğini güçlendirmeyi, kapsayıcı büyümeyi teşvik etmeyi amaçlıyor.
AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin bütçe açıklarının GSYH’lerinin yüzde 3’ünü, kamu borçlarının da GSYH’lerinin yüzde 60’ını geçmemesi gerekiyor. Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonu’na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor.
AB üyesi ülkeler, 2020’de Kovid-19 salgını nedeniyle söz konusu kuralları askıya almış, bütçe açıkları ve kamu harcamalarını hızla yükseltmişti. Bu uygulama, Rusya-Ukrayna Savaşı ve yaşanan enerji kriziyle de devam etmişti.
Maliye bakanlarının anlaştığı yeni mali kurallarda, İtalya ve Yunanistan gibi yüksek borca sahip ülkelerin mali konsolidasyonunu hızlandırmak amacıyla yeni kurallar yıllık ortalama minimum borç azaltma miktarı belirleniyor.
Kamu borcu GSYH’nin yüzde 90’ının üzerinde olan 10 AB ülkesinde yılda en az GSYH’nin yüzde 1’i kadar azaltması gerekirken, GSYH’nin yüzde 60’ı ile 90’ı arasında borcu olan ülkeler için borç azaltmanın yılda GSYH’nin yüzde 0,5’i kadar olması isteniyor.
AB üyesi ülkeler arasında kamu borcunun GSYH’ye oranının en fazla olduğu ülkeler yüzde 171,3 ile Yunanistan, yüzde 144,4 ile İtalya, yüzde 113,9 ile Portekiz, yüzde 113,2 ile İspanya, yüzde 111,6 ile Fransa ve yüzde 105,1 ile Belçika.
Yeni mali kuralları uygulamak için Komisyon, harcamalarını dört ya da yedi yılda belirli bir miktarda aşan bir hükümete karşı para cezasıyla sonuçlanabilecek disiplin adımları başlatabilecek.
AB maliye bakanlarının söz konusu anlaşması, 2024 yılı başlarında üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu arasında müzakerelerin başlamasının önünü de açtı. Yeni kuralların yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu’nun (AP) onayı gerekiyor.