Anasayfa / Ekonomi / Merkez faizi sabit tuttu, GLP’yi artırdı

Merkez faizi sabit tuttu, GLP’yi artırdı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu dün ekim ayı toplantısını yaptı ve yeni faiz kararını belirledi. Politika faizini en az 200 baz puan yükseltmesi beklenen Merkez Bankası piyasayı ters köşe yaparak faizi 10,25’te sabit tuttu. Ancak 2017’den 2018 ortasına dek uyguladığı “arka kapı politikasına” geri dönüş yaptı.

Merkez Bankası o dönemde politika faizi olan 1 haftalık repo faizini sabit tutmakla beraber geç likidite penceresinden (GLP) piyasayı fonladığı faizi artırmış, bu politika, ekonomistler tarafından arka kapı politikası olarak yorumlanmıştı. Dünkü toplantıda da politika faizi artırılmadı ancak GLP fonlama faizi 150 baz puan artırılarak, 13,25’ten, 14,75’e çıkarıldı. Böylece piyasaya yön verdiği politika faizi olarak yeniden GLP’yi kullanmaya başladı. Peki bu politika geçmişte faydalı olmuş muydu?

Arka kapı politikası 2017’de başlamıştı

2016 yılının eylül ayı sonunda ilk kez 3 TL’nin üstüne çıkan dolar kuru yılın sonunda 3,80’i gördü. Bu gelişmenin ardından gözler Merkez Bankası’na çevrildi. Uzmanlar Merkez Bankası’nın faizi en azından enflasyonun üzerine çıkarmasının şart olduğu vurgularken Tayyip Erdoğan tersini iddia ediyor ve “Faiz enflasyonun nedenidir” diyordu. Bu koşullar altında gerçekleşen 24 Ocak 2017 Para Politikası Kurulu toplantısından ilginç bir karar çıktı. Tıpkı dün olduğu gibi o tarihte de politika faizi olan 1 haftalık repo faizine dokunulmadı ancak GLP’den fonlama faizi, 10’dan 11’e çıkarıldı.

İzleyen dönemde kurdaki her dalgalanmada GLP artırılarak döviz kuru kontrol altında tutulmaya çalışıldı. Böylece Merkez Bankası, 2016 yılının kasım ayından 2018 yılının haziran ayına dek geçen 20 ayda politika faizine dokunmadı ve faizi 8 puanda tuttu. Ancak arka kapıdan GLP faizi 16,5 puana kadar çıkarıldı. Görüntü Tayyip Erdoğan’ın, gerçekler ise piyasanın istediğine yakındı. Ancak bu kafa karıştıran politika 2018 Mayıs’ta iflas etti. 2018’in nisan sonunda 4 lira olan dolar yaklaşan 24 Haziran seçimlerinin piyasalarda yarattığı gerginliğin de etkisiyle mayıs sonunda 4,80’i gördü. Merkez, alışılageldiği üzere yine arka kapıya odaklandı ve 23 Mayıs’ta GLP’den fonlama faizini 300 baz puan artırdı. Fakat bu sefer beklenen etki yaratılamadı; piyasa arka kapıyı kabul etmedi.

Merkez de hata olduğunu kabullendi

‘Arka kapı politikası’nın başarısız olduğu haziran başında kabullenildi. Çünkü yüzde 8 olan 1 haftalık repo faizine kimse bakmıyor, herkes politika faizi olarak yüzde 16,5’lik geç likidite penceresine odaklanıyordu. Bu tuhaf durum 1 Haziran 2018 tarihindeki PPK kararıyla giderildi ve 1 haftalık repo faizi 2 katına çıkarılarak 8 puandan 16,5 puana yükseltildi. Böylece politika faizi ile GLP’den fonlama faizi eşitlendi. O dönem Merkez Bankası aldığı kararı şu şekilde duyurdu;

“Para politikası operasyonel çerçevesine ilişkin ‘sadeleşme’ sürecinin tamamlanmasına karar verilmiştir”.

Merkezin ilk arka kapı dönemi 2018’de bitmişti
merkez-faizi-sabit-tuttu-glp-yi-artirdi-ikinci-arka-kapi-donemi-796138-1.
Eski MB Başkanı Çetinkaya da 2017’den 2018 ortasına kadar haftalık repo faizini sabit tutup GLP’yi yükselterek döviz kurunu kontrol etmek istemiş; 2018 Haziran’da bundan vazgeçmişti. 

Eski başkanı koltuğundan eden politika

Başkan Çetinkaya piyasanın zorlamasıyla sadeleşme kararı alarak repo faiziyle GLP’yi eşitledi, 1 hafta sonra politika faizini 17,75’e, Rahip Brunson krizinden sonra da 24’e çıkardı. 2019 yazında da görevinden alındı. Çetinkaya’nın görevden alınmasına ilişkin olarak Tayyip Erdoğan, 7 Temmuz 2019’da “Kendisine ekonomi toplantılarında defalarca faizi indirmesi gerektiğini söyledik. ‘Faiz düşerse, enflasyon düşer’ dedik. Gerekeni yapmadı. Aynı kulvarda değildik” ifadelerini kullandı.

Son PPK kararıyla birlikte Murat Uysal da tıpkı selefi Murat Çetinkaya gibi politika faizine dokunmayarak GLP’den fonlama faizini kullanmaya başlamış oldu…

***

Geç likidite penceresi nedir?

Geç likidite penceresi (GLP) gün sonunda bankalar arasında yaşanabilecek ödeme sorunlarını engellemek adına TCMB tarafından bankalara tanınan borçlanma ve borç verme imkanı olarak özetlenebilir. İsminden de anlaşılacağı üzere gecikmiş likidite sağlama aracıdır. Hesaplarını kapatmak ya da ellerinde bulunan parayı borç vermek için son ana kadar bekleyen bankalara uygulanan faiz oranlarına verilen addır.

Diğer Haber

Trafikteki araç sayısı 31 milyon

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayındaki kara taşıtları istatisiğini açıkladı. Ekim ayında 209 bin 401 …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir