ANKARA (AA) – TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü dolayısıyla Birinci
Meclis’te düzenlenen anma töreninde konuşan Türkiye Büyük Millet
Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Birinci Meclisin kuruluş
şartlarını iyi bir şekilde anlamak, oradan ilham almak ve özellikle
Cumhuriyet’in ikinci asrında Türkiye’nin geleceğine ait fikirleri
devşirmek durumunda olduklarını belirtti.
“Her
şeyi yıkılmış, dört bir tarafı işgal edilmiş, başkenti maalesef yabancı
çizmesi altında işgale uğramış olan koskoca bir cihan devletinin
küllerinden 23 Nisan 1920’de, burada, ‘Ya Allah’ diyerek yeniden
milletimiz ayağa kalkmış ve kurtuluşu, kuruluşu gerçekleştirecek milli
iradeyi ortaya koymuştur” diyen Kurtulmuş, o günlerin zor şartları
içerisinde bu kahramanlık destanının her biri gökteki yıldızlar kadar
parlak işaretleri olan, Cumhuriyet’in kurucusu ve Gazi Meclisin ilk
başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Birinci Meclisin
bütün üyelerini minnetle saygıyla andı.
“Büyük fedakarlıklarla binanın inşası tamamlandı”
“Bu
binanın taşlarının, duvarlarının dilleri olsa, anlatsa, herhalde
insanlığın en şerefli anlarını dile getirecektir” ifadesini kullanan
Kurtulmuş, daha önce açılması planlanan bu binanın fiziki eksiklikleri
dolayısıyla tamamlanamadığı için 23 Nisan 1920’ye kaldığını ve bizatihi
Ankara halkının o yokluk günlerinde elinde avucunda ne varsa fiziki
tamiratı ve tadilatını gerçekleştirerek binayı açılışa hazır hale
getirdiğini söyledi.
Kurtulmuş, 23 Nisan 1920’de
Hacı Bayram-ı Veli Camisi’nde kılınan cuma namazından sonra Meclis-i
Mebusan’dan gelen mebuslarla ve seçilmiş milletvekilleriyle Meclisin ilk
kez toplandığını anlattı.
TBMM’nin iki temel özelliği bulunduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bunlardan
biri ilk meclis olması. Yani daha Cumhuriyet kurulmadan esasında aynı
zamanda bir karargah aynı zamanda Milli Mücadele’nin merkezi aynı
zamanda millette kurtuluş ümidinin arttırılması gereken bir fikri siyasi
merkez olarak burası inşa edilmiş ve ardından da Cumhuriyet’in kuruluş
süreci başlamıştır. İşin en güzel tarafı o şartlar içerisinde Meclis-i
Mebusan işgal altındayken, Osmanlı bir şekilde yabancı emperyalistlerin
çizmesi altındayken İstanbul Hükümeti yok varsayılarak burada yeniden
milli bir hükümet inşa edilmiş, orada tutuklanan çok sayıda Meclis-i
Mebusanın üyesinin yerine yeni seçimler yapılarak o şartlar içerisinde
burada meclis oluşturulmuş ve bir miktarda Meclis-i Mebusan’dan
İstanbul’dan gelen milletvekilleriyle burada meclis açılmıştır.”
Bu
meclisin, aynı zamanda bir karargah, milli iradenin, Milli Mücadele’nin
merkezi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, hem ilk meclis olması hem de
devlet kuran bir meclis olması özelliğiyle dünya tarihinde bir ilk
olduğunu dile getirdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş,
“Türkiye Büyük Millet Meclisi aynı zamanda büyük özellikleriyle birlikte
demokrasiyi, karşılıklı istişareyle hareket etme gücünü ve milletten
başka hiçbir güce ‘eyvallah etmeme’ hassasiyetini ilk andan itibaren
ortaya koymuştur.” dedi.
“Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir”
Birinci
Meclis’te asılı duran sancağı gösteren Kurtulmuş, burada yazan
“veşavirhum fil emr” yazısının Birinci Meclisin en büyük düsturu
olduğunu söyledi.
Kurucu meclisin ikinci büyük özelliğinin ise milli egemenliğe olan bağlılığı olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Milli
iradeye saygı duyarsınız ama milli egemenliği gerçekleştiremezseniz o
iradenin de bir anlamı kalmaz. Onun için milli iradeyi, milli
egemenlikten ayırmadan, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu,
yani tam manasıyla bağımsız, hür, kararlarını kendi verebilen,
hareketini kendi gerçekleştirebilen bir Türkiye’nin inşası için bu
mecliste nice büyük fikirler tartışılmış, nice büyük müzakereler
yapılmış, o günün şartları içerisinde belki de en üstün demokratik
tartışmaların yaşandığı bir büyük zemin olmuştur.”
Birinci
Meclisin unutulmaz bir yeri olduğunu ifade eden Kurtulmuş, bundan sonra
da üzerlerine düşen; ilk asrı zorluklarla, yokluklarla, birtakım
mücadelelerle geçirilen ama sonuçta büyük kazanımlar elde edilen
Cumhuriyet’in ikinci asrını taçlandırarak, daha da güçlendirerek yola
devam etmeleri olduğunu vurguladı.
Bunun için hem
içeride dirliği ve birliği sağlayacak, ülkenin demokratik
standartlarını yükseltecek, ülkenin ve milletin refahını en ileri
derecelere götürecek, Türkiye’yi her alanda güçlü kılacak bir mücadeleyi
hep beraber vereceklerini belirten Kurtulmuş, “O gün nasıl farklı
fikirler altındaki milletvekilleri burada en üst mücadeleyi, fikri
tartışmaları yapabildilerse bugün de biz Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde farklı siyasi partilerle sadece ve sadece ülkemizin
geleceğine ilişkin görüşlerimizi tartışacağız ve ülkeyi her alanda güçlü
kılacağız.” şeklinde konuştu.
“TBMM, üzerine ne düşeni yerine getirmeye gayret edecek”
Türkiye’nin
dünkü Misakımilli’sini bugün daha geniş bir çerçevede anlayarak mavi
vatanı, siber vatanı, uzay vatanı ve yeşil vatanı da Misakımilli’nin bir
parçası olarak telakki edeceklerini bildiren Kurtulmuş, bu alanları
güçlendirmek için de milli iradenin merkezi TBMM’nin üzerine ne
düşüyorsa bunu hep birlikte yerine getirmeye gayret edeceklerini
söyledi.
23 Nisan’ın çocuk bayramı yapılmasının
temel sebebinin bir gelecek vizyonunun ortaya konulması olduğuna dikkati
çeken Kurtulmuş, sadece bugünü, geçmişi, tarihi güzellikleri değil,
aynı zamanda gençlere bir gelecek vizyonunu da ortaya koyabilmek,
Cumhuriyet’i ileriye taşıyacak nesillere görev verebilmek için bu
bayramın ulusal egemenlik ve çocuk bayramı haline getirildiğini aktardı.
Bugün,
özellikle çocukların çok daha güçlü yetiştirilmesi, milli hedefler ve
milli duygular etrafında bütünleşerek daha güçlü bireyler olarak ileriye
gitmesinin önemini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Günümüz
dünyasında, hemen hemen dünyanın her yerinde maalesef ağır insani
sorunların, yaşanan ağır siyasi sorunların neredeyse bütün yükü
çocukların cılız bedenlerinin üstüne terk edilmiştir. Başta Gazze’de
hayattan koparılan, aileleri yok edilen, analarını babalarını kaybeden
ve hayata umutsuzca tutunmaya çalışan on binlerce çocuk olmak üzere,
dünyanın dört bir tarafındaki milyonlarca yoksunluk, yokluk, baskı ve
zulüm altındaki çocuklara da bu çocuk bayramı dolayısıyla gerçekten yeni
umutlarla yaşayacakları bir geleceği kurmalarını temenni ediyoruz.”
23
Nisan’ı sadece Türkiye çocuklarının değil, aynı zamanda dünya
çocuklarının da bayramı olmasını temin etmeye çalıştıklarını ifade eden
Kurtulmuş, “Türkiye’nin çocuk bayramı üzerinden ortaya koyduğu bu
vizyon, aslında bu yabancı misafirlerimiz, dünyanın dört bir tarafından
gelen evlatlarımız vasıtasıyla dünyaya yayılıyor. Böylece insanlık
ailesinin çocuklar üzerinden barış, adalet, insanlık ve hakkaniyet
üzerinde yeni bir dünya kurması için fikirler, görüşler de tartışılıyor
ve dünyaya yayılıyor.” diye konuştu.
Notlar
TBMM Başkanı Kurtulmuş ve devlet erkanını Birinci Meclis’e gelişinde Ankara’nın Seymenleri karşıladı.
Birinci
Mecliste görev yapan milletvekillerinin saygı ve minnetle anıldığı
program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının
ardından Birinci Meclis üyesi Sinop Mebusu Şerif Bey’in konuşmasının
seslendirilmesiyle başladı.
TBMM Başkanlık Divanı üyeleri kürsü önündeki yerlerini alırken, sıralara da milletvekilleri ve kabine üyeleri oturdu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş da konuşması öncesinde milletvekili sıralarında oturdu.
Tören sırasında Ankara’nın Seymenleri de saygı nöbetinde bulundu.
Kurtulmuş, Birinci Büyük Millet Meclisi Özel Defteri’ni imzaladı
TBMM
Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından 23 Nisan 1920’de Meclis’e
çekilen ilk bayrak önünde Birinci Büyük Millet Meclisi Özel Defteri’ni
imzaladı.
Kurtulmuş, deftere şunları yazdı:
“Aziz
Milletim, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümünü
ve öncelikle çocukların sonra hepimizin bayramı olan 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı büyük bir heyecanla kutluyoruz.
Ulusal
egemenliği en üstün değer addeden Gazi Meclisimiz, milletimizin bir
araya gelerek tarihi bir başarıya imza attığı o günlerin en büyük
eseridir. Meclisimiz, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda
geleceğimizi güvence altına almaya durmaksızın devam edecektir.
Birliğimiz
ve bağımsızlığımız tehdit altındayken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
bir istiklal ve kurtuluş manifestosu olarak kurulmasıyla birlikte,
Cumhuriyet’in de temelinin milli iradeye bağlı kılınacağı ilan
edilmiştir. Zorlu koşullarda kurulan meclisin kapsayıcılığı ve temsil
kabiliyeti dünyaya örnek olmuştur.
Darbelere ve
hain darbe girişimlerine direnerek demokrasiye bağlılığını göstermiş
halkımızın güçlü desteğiyle çalışmalarımızı biz de ara vermeden
sürdürüyoruz. İnsan onuruna yakışır şartlara sahip, refah ve barış
içinde bir toplumun fertleri olmayı sürekli hedef haline getiren
milletimizin emanetine sahip çıkmaya kararlılıkla devam edeceğiz.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta
olmak üzere, hem cephede savaşan hem de Birinci Meclis’te milletimizi
temsil eden arkadaşlarını, bu yüce Meclis’te hizmet etmiş ve etmeye
devam eden milletvekillerimizi bu vesileyle bir kez daha minnetle
anıyorum. Ebediyete intikal edenlerinin ruhları şad olsun.
Gerek
ülkemizin çocuklarının gerek misafir ettiğimiz ‘dünya çocuklarının’
bayram sevincine şahit olmanın mutluluğuyla, 23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı’mızı en içten dileklerimle kutluyor, huzur içinde nice
bayramlara ulaşmayı temenni ediyorum.”
Programa,
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur
Özdemir Göktaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanı
Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet
komutanları, TBMM Başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Gülizar Biçer Karaca,
Celal Adan, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Grup
Başkanı Abdullah Güler, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM Başkanlık
Divanı üyeleri, milletvekilleri katıldı.
Muhabir: İsa Toprak,Ali Kemal Akan,Ömer Olcay