PEKİN (AA) – Çin-Arap Ülkeleri İşbirliği Forumu 10. Bakanlar Konferansı, Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen açılış töreniyle başladı.
Törende ev sahibi Çin’in Devlet Başkanı Şi Cinping’in yanı sıra, konuk liderler Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el-Halife, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt konuştu.
Liderlerin mesajlarında, İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’deki durum, Filistin sorununun çözümü ve Orta Doğu’da kalıcı barışın sağlanmasına dair mesajlar öne çıktı.
Devlet Başkanı Şi, konuşmasında Çin ve Arap halkları arasındaki dostluğun geçmişinin tarihi İpek Yolu’ndaki alışverişlere kadar gittiğini, yakın tarihte ise ulusal kurtuluş mücadelelerde ve ulusal kalkınmaya yönelik çabalarda birleştiğini belirterek, “Kuşaktan kuşağa intikal eden İpek Yolu ruhu, iki halkın ortak faydasına olan işbirliğini yaşatarak Çin-Arap ilişkilerinin zamana ayak uydurmasını sağlıyor.” dedi.
Aralık 2022’de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da ilki düzenlenen Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nde tüm tarafların, “ortak geleceği paylaşan Çin-Arap topluluğu” oluşturulması hedefinde anlaştığını hatırlatan Şi, aradan geçen sürede pratik işbirliğinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti.
Şi, Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nin ikincisini 2026’da Çin’de düzenleyeceklerini duyururken, bunun ilişkilerde yeni bir kilomtere taşı olmasını umduklarını dile getirdi.
Çin ve Arap ülkelerinin hızlı ekonomik kalkınmayla “ulusal dirilişi” gerçekleştirmeyi hedeflediğine dikkati çeken Şi, “Bu karşılıklı bağımlı dünyada, Arap ülkeleri ile kalkınma stratejilerimiz arasında daha fazla sinerji oluşturacağız. Petrol, doğal gaz, ticaret ve altyapı alanlarındaki işbirliğimizi güçlendirecek, yapay zeka, yatırım, finansman ve yeni enerji gibi potansiyel büyüme alanlarını oluşturacak, yenilikçi ve yeşil bir refah yolunda birlikte ilerleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Filistin’deki savaş ilanihaye devam edemez”
Konuşmasında İsrail saldırıları altındaki Gazze’deki duruma işaret eden Şi, “Filistin’deki savaş ilanihaye devam edemez. Adalet sonsuza dek yok edilemez. İki devletli çözüm taahhüdü bilerek kenara atılamaz.” şeklinde konuştu.
Şi, Çin’in, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan tam bağımsız Filistin devletinin kuruluşunu ve Filistin’in BM’ye tam üyeliğini savunduğunu, çözüm için geniş kapsamlı, yetkin ve etkili bir uluslararası barış konferansının toplanmasını desteklediğini vurguladı.
Çin’in Gazze’de insani krizin hafifletilmesi için bugüne kadar yaptığı 100 milyon yuan (yaklaşık 14 milyon dolar) insani yardıma ek olarak 500 milyon yuan (yaklaşık 70 milyon dolar) daha yardımda bulunacağını kaydeden Şi, ayrıca Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) 3 milyon dolar bağışlayacaklarını bildirdi.
“Bölgesel kalkınma ve işbirliği için çatışmaların sona ermesi gerek”
Bahreyn Kralı Halife, konuşmasına, Çin’e, iki uygarlık arasındaki uzun geçmişe dayalı ilişkileri güçlendirmeye yönelik çabaları için teşekkür ederek, Arap Birliği devletleri olarak “tek Çin” ilkesine bağlı olduklarını ve Çin’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumasını desteklediklerini vurguladı.
Bölgesel işbirliği ve kalkınma için çatışmaların sona ermesi ve bölgesel güvenliğin sağlanması gerektiği konusunda tüm Arap liderlerinin hemfikir olduğunun altını çizen Halife, Filistin halkının meşru ulusal haklarını yeniden kazanması için bağımsız Filistin devletinin kuruluşunu desteklediklerini belirtti.
Halife, Gazze’de acil ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların ulaştırılması için uluslararası konferansın toplanması çağrısında bulundu.
Filistin’in BM’ye üyeliğini desteklediklerini ifade eden Halife, Çin’in Filistin’in haklı davasına desteğini ve Filistin halkına yardımlarını takdir ettiklerini kaydetti.
“Filistin halkının zorla yerinden edilmesine karşı çıkılmalı”
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de bölgesel istikrarın korunması için Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik her türlü girişime karşı çıkılması gerektiğine işaret etti.
İki devletli çözümün ve bağımsız Filistin devletinin kuruluşunun kalıcı barış için şart olduğunun altını çizen Sisi, “Filistin sorununa kapsamlı çözüm bulunmadan uluslararası barış ve istikrar sağlanamaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sisi, su güvenliğinin Arap devletleri için “varoluşsal tehdit” olduğunu, Mısır’ın 10 yıldan fazla zamandır Etiyopya hükümetine Nil’deki su sorununun çözümü için Sudan ile yasal mutabakata varma çağrısı yaptıklarını, Mısır halkının güvenliğinin, istikrarının ve çıkarlarının bu anlaşmazlık nedeniyle olumsuz etkilenmesine asla izin vermeyeceklerini dile getirdi.
“Filistin halkının meşru ulusal hakları iade edilmeli”
Tunus Cumhurbaşkanı Said ise Gazze’de krizin, uluslararası toplumu Filistin halkına yönelik saldırganlığa karşı çıkma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığına dikkat çekerek, “Filistin halkının yaşama hakkına saygı gösterilmeli, meşru ulusal hakları iade edilmeli.” dedi.
BAE Devlet Başkanı Al Nahyan da Gazze’de süregelen savaşın insani durumu giderek kötüye sürüklediğine işaret ederek, “En kısa zamanda ateşkes sağlanmalı. Gazze’deki insanların hayatı korunmalı ve insani yardımın engelsiz ulaşması sağlanmalı.” ifadesini kullandı.
Bakanlar konferansı, açılış töreninin ardından, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile Moritanya Dışişleri Bakanı Muhammed Salim Merzuk’un eş başkanlığında toplandı. Forum kapsamındaki işbirliğini konularının detaylarının ele alınacağı toplantının ardından “Pekin Deklarasyonu” başlıklı ortak bildiri yayımlanacak.
Çin-Arap ilişkileri
Çin-Arap Ülkeleri İşbirliği Forumu, 2004 yılında Çin ile Arap Birliği üyesi 22 ülke arasında başlatıldı. Çin ile Arap ülkeleri arasında işbirliği projeleri için çok taraflı koordinasyon mekanizması işlevini gören forum, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki projeler için de bir platform olarak değerlendiriliyor.
Çin ile Arap ülkeleri arasındaki ticaret hacmi son 20 yılda 10 kat artarak 400 milyar doları aşarken, Pekin, Arap ülkelerinin en büyük ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Çin’in 2023’te 260 milyon tona ulaşan petrol ithalatının yaklaşık yarısını Arap ülkelerinden ithal edilen ham petrol oluşturdu.
Pekin yönetiminin, son dönemde ABD ile artan jeostratejik rekabet içinde, Washington’ın bölgeden çekilme eğilimde olduğu bir dönemde Orta Doğu’daki etkisini artırma arayışında olduğu gözleniyor.
Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forumu ile 2004’te başlayan çok taraflı siyasi diyalog, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Aralık 2022’de Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette ilk kez düzenlenen Çin-Arap Devletleri Zirvesi ve Çin-Körfez İşbirliği Ülkeleri Zirvesi ile yeni bir boyuta taşınmıştı.
Öte yandan Pekin, Suudi Arabistan ile bölgedeki rakibi ve hasmı İran arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasıyla sonuçlanan süreçte arabulucu rolü üstlenmişti.
Ayrıca, BRICS grubu ülkeleri, Ağustos 2023’te Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlediği zirvede, Çin’in öncülük ettiği genişleme kararıyla, Arjantin, Etiyopya ve İran’ın yanı sıra Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin olduğu 3 Arap ülkesini üyeliğe davet etmişti.
Muhabir: Emre Aytekin