2021’de bütçeden en fazla fonlama alacak kamu iktisadi kuruluşu olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın Karadeniz gazı için ortaklıkları değerlendirdiği belirtildi.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Karadeniz’de keşfedilen doğalgazı çıkarmak üzere hayata geçirilecek projeler için potansiyel ortaklıkları değerlendirirken fonlama temin etmeyi planlıyor.
TPAO, Bloomberg’e konuşan kaynaklara göre, birçok uluslararası firmayla Karadeniz’de offshore doğalgaz üretimi için ön teması gerçekleştirdi. Kaynaklara göre görüşmeler bir ortaklık sonucunu doğurmayabilir, TPAO projede tek başına devam edebilir.
Bloomberg’e konuşan bir kaynağa göre Karadeniz’deki keşiflerden doğalgaz çıkarılması için yaklaşık 3.2 milyar dolar yatırım harcaması yapılması gerekiyor. TPAO için 2021 bütçesinden 13.4 milyar lira (1.9 milyar dolar) ayrıldı. Bu rakamın ne kadarının Karadeniz projelerine ayrıldığı ise bilinmiyor.
TPAO ve Enerji Bakanlığı konuya ilişkin Bloomberg’in yorum talebine yanıt vermedi.
Turkey’s state-owned oil and gas company is considering partnerships and plans to raise funding this year to carry out work on the biggest natural gas discovery in the Black Sea https://t.co/3ltLq7mv8b
— Bloomberg (@business) February 8, 2021
Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz Türkiye’nin ithalata bağımlılığına son verebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan doğalgazın üretimi için genel seçimlerin yapılması planlanan 2023 yılını işaret etmişti.
Ancak bir yandan Doğu Akdeniz’deki sismik çalışmalarla ilintili Avrupa Birliği’nin yaptırım tehdidi durumu karmaşıklaştırıyor. Son dönemde Türkiye, kamu enerji şirketlerinin yurtdışı birimlerini Türkiye’ye taşımış, doğal gaz keşif ve çıkarma faaliyetlerini ise kamuya ait gemiler üzerinden yapmaya başlamıştı.
Bu yıl doğal gaz ithalatının üçte birini oluşturan uzun vadeli kontratlar son buluyor. Geri kalanın birçoğu 2025’te bitecek. Karadeniz’deki doğalgazın çıkarılması, uzatılan kontratlarda daha iyi şartları müzakere etmede veya bazı kontratları yenilememede otoritelerin elini güçlendirebilir.
Mevcut kontratların büyük kısmında ‘al ya da öde’ modelinin uygulanması Türkiye’nin birçok Avrupa ülkesine göre daha pahalıya doğalgaz ithalatı yapmasına yol açıyor.