ANKARA (AA) – Türkiye’de görev süresi sona eren Meyer-Landrut, buradaki hayatını ve Türkiye-AB ilişkilerini AA muhabirine anlattı.
Ankara’daki yaşamını “keyifli ve kolay” olarak nitelendiren Meyer-Landrut, şehirde dolaşmanın ve günlük yaşamın kolay geçtiğini belirterek, aynı zamanda iyi bir deneyim olduğunu söyledi.
Meyer-Landrut, koşu yapmak istediğinde başkentin engebeli yapısı nedeniyle biraz zorlandığını, zaman zaman Çankaya Köşkü etrafında yürüyüş yaptığını dile getirdi.
Büyükelçi, Türkiye’de çok sayıda şehri ziyaret etme imkanı bulduğunu, iyi insanlarla tanıştığını, bakanlıklarla, elçiliklerle ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle birlikte çalıştığını aktardı.
Görev süresi boyunca etkilendiği olaylara değinen Meyer-Landrut, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlere işaret ederek, “Depremden sadece 5 gün önce Hatay’daydım, 2-3 gün zaman geçirdiğim bir şehrin yerle bir olması üzücü bir andı. Bu depremle ülkenin bu travmasını paylaşıyorum, en üzücü anımız bu oldu.” ifadesini kullandı.
Ülke genelinde birçok sevindirici olayların da yaşandığını vurgulayan Meyer-Landrut, yurt dışından birinin Türkiye’ye geldiğinde çeşitliliği, farklı bölgeleri, mutfakları, farklı iklimi ve yaşam tarzlarını keşfettiğini söyledi.
Meyer-Landrut, “Bu çeşitliliği keşfetmek için ülkenin çeşitliliği son derece zenginleştirici oluyor.” diyerek, Mezopotamya’dan bu zamana kadar uzanan katmanlarda kültürel mirasın olduğunu vurguladı.
“Medeniyetlerin beşiğine kadar uzanan bu farklı medeniyet izlerini görebilmek büyük bir ayrıcalık.” ifadesini kullanan Meyer-Landrut, kuzeyden güneye, doğudan batıya, 70’e yakın şehir, bölge, kasabayı ziyaret ettiğini ve bunun da işinin “son derece ödüllendirici bir parçası” olduğunu dile getirdi.
Meyer-Landrut, görme fırsatı bulduğu şehirler arasında en çok Mardin’den etkilendiğine, bu ziyaretinin daha önce tanık olduklarından daha farklı bir deneyim olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’den hatıra olarak yanına sadece bir şey almayacağını, birçok anıyla ayrılacağını söyleyen Meyer-Landrut, 4 yıl boyunca kendisine çok sayıda kahve seti hediye edildiğini, artık evinde kahve fincanlarından oluşan bir koleksiyonu olacağını anlattı.
Meyer-Landrut, Türk halkının misafirperverliğini özleyeceğini, bazen insanların aşırı konukseverliğiyle yaşamaktan keyif aldığını ifade etti.
Türkiye-AB ilişkileri
Görevdeyken AB-Türkiye arasında yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Meyer-Landrut, “İlişkiler çok yönlü ve karmaşık, o kadar da kolay bir ilişki değil. Bence, son 4 yılda bazı konularda ilerleme kaydettik, belki bazılarının umduğu kadar büyük adımlar atmadık ama ilerleme kaydettik.” diye konuştu.
Meyer-Landrut, Türkiye’nin 9 AB programına katıldığını, araştırma alanlarında kapsamlı işbirliğinin artırıldığını aktardı.
“Bu sürede sağlıktan tarıma, bilimden diğer işbirliği alanlarına kadar farklı alanlarda 10 üst düzey diyaloğa yardımcı olduk, önümüzdeki günlerde daha fazlasına sahip olacağız.” diyen Meyer-Landrut, işbirliğinin geliştirilmesi için etkileşimin artırılmasının başarıldığını düşündüğünü söyledi.
Meyer-Landrut, Anadolu’nun ortak bir coğrafyası ve Avrupa’yla ortak tarihi olduğunu belirterek, “Birbirimizi anlamak için ilişkilerimizi geliştirmek, hatta bazen daha iyi işbirliği için alan yaratmak için her iki tarafta da çalışmamız gerektiğini düşünüyorum, sonra ilişkiler de adım adım gelişecektir.” dedi.
Büyükelçi, tarihe ve tarihsel katmanlara bakıldığında birçok ortak nokta olduğunu ve bu ortak noktaları tespit etmek için de buna zaman ayırılması gerektiğini vurguladı.
Bunun yanlış anlamaları gidermeye ve farklılıkları ortadan kaldırmaya yardımcı olacağına değinen Meyer-Landrut, “Birbirimizi anlayabilmemiz için her iki tarafın da birbirini tanımaya yönelik daha fazla çalışması gerekiyor ve birbirini anladığında inşa da edilebilir.” şeklinde konuştu.
AB vize süreci
Meyer-Landrut, Türk vatandaşlarının Avrupa ülkelerine vize alma konusunda yaşadığı olumsuzluklara ilişkin, AB’nin ya da üye devletlerin Türk vatandaşlarının vize almasını özellikle zorlaştıracak bir politikasının bulunmadığı değerlendirmesinde bulunarak, “2023’te Türk vatandaşlarının vize başvuruları, önceki yıllara göre yüzde 30 oranında artış gösterdi. Vize verilen kişi sayısı 1 milyon civarına ulaştı. Bunun randevu bekleyen herhangi bir kişinin işini kolaylaştırmayacağını biliyorum. Ama benim mesajım şu; pratik olarak üzerinde çalışmamız gereken konular var ama ‘Türkiye’ye karşı’ bir vize politikası yok.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: Sümeyye Dilara Dinçer