ANKARA (AA) – San Francisco merkezli düşünce kuruluşu Global Energy Monitor (GEM) yayımladığı son raporda, bölgenin 2 yıl öncesine göre çok daha güvenli konumda olmasına rağmen “hala krizdeymiş gibi” adımlar atmasını eleştirdi.
Raporda, Avrupa’nın planladığı doğal gaz projelerinin inşa edilmesi halinde ithalat kapasitesini yüzde 55 oranında artıracağı kaydedildi.
Buna göre, Avrupa halihazırda sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) talebinin 2 katı kadar ithalat kapasitesine sahip ve planlanan projeler inşa edilirse bu, 2030’a kadar 4 katına çıkabilir.
Doğal gazın fiyat dalgalanmaları ve arz kesintilerine maruz kaldığına dikkat çekilen raporda, “Avrupa, iki yıl öncesine göre çok daha güvenli bir konumda olmasına rağmen, sanki hala krizdeymiş gibi doğal gaz altyapısı inşası devam ediyor. Avrupa’da yeni gaz altyapısı gereksiz.” ifadeleri kullanıldı.
Halihazırda yapım aşamasındaki LNG terminalleri ile gaz boru hatlarının tam kapasite kullanılmaları halinde, yılda 50 kömür santraline eşdeğer emisyona sebep olacağı vurgulanan raporda, bunun da AB’nin 2030’a kadar emisyonları yüzde 55 oranında azaltma planıyla çeliştiği ifade edildi.
Avrupa’da yenilenebilir enerji üretiminin arttığı ve geçen yıl rüzgardan elektrik üretiminin doğal gazı ilk defa geçtiğine işaret edilen raporda, gaza yapılan yüksek yatırımın Avrupa’nın enerji dönüşümüne uygun olmayacağı öne sürüldü.
GEM’e göre, Avrupa ülkeleri 248,7 milyar metreküplük yeni LNG kapasitesinin yanı sıra 16 bin 491 kilometre uzunluğunda boru hattı geliştiriyor. Buna yılda 46 milyar metreküp gaz ithal edebilecek sınır ötesi boru hatları da dahil ediliyor.
Avrupa’nın LNG terminalleri için 44,4 milyar avro ve boru hatları için 39,7 milyar avro olmak üzere 84,1 milyar avro harcaması tahmin ediliyor. GEM raporunda halihazırda yapım aşamasındaki projelerin 10 milyar avro maliyetli olduğu ve Avrupa’da en fazla gaz altyapısı geliştiren Almanya, İtalya ve Yunanistan’ın bu planların yaklaşık 45 milyar avroluk kısmından sorumlu olduğu kaydedildi.
GEM’in tahminlerine göre, geçen yıl 319 milyar metreküplük LNG ithalat kapasitesi olan Avrupa’nın talebi 167 milyar metreküpte kaldı. Talebin 2030’da 135 milyar metreküpe düşmesi ve kapasitenin de 568 milyar metreküpe çıkması bekleniyor.
Projeler ve planlar
GEM raporuna göre Avrupa’da, geliştirilmekte olan en fazla LNG ithalat kapasitesine sahip ülkeler 98,9 milyar metreküple Almanya, 31,3 milyar metreküple İtalya, 26 milyar metreküple Yunanistan ve 24,2 milyar metreküple Birleşik Krallık oldu.
İki yıl önce hiç ithalat terminali bulunmayan Almanya, küresel piyasalarda Çin ve Hindistan’dan sonra geliştirilmekte olan en fazla LNG ithalat kapasitesine sahip ülke olarak dikkati çekiyor.
Boru hattı inşasında ise 2 bin 795 kilometre ile Yunanistan birinci sırada yer alırken bunu, 1923 kilometre ile İtalya, 1516 kilometre ile Polonya, 1081 kilometre ile Sırbistan ve 1052 kilometre ile Romanya takip ediyor.
Raporda, Avrupa’nın LNG planlarının 2022’nin başından bu yana hızla ilerlediği ancak 2023’te hevesin azaldığına dair gösterge olarak kabul edilebilecek ertelemeler olduğu da kaydedildi.
Avrupa’da LNG için kapasite artırımı dahil inşa halinde toplam 11 terminal bulunuyor. Bunların en maliyetlisi 1,3 milyar avro ile Almanya’nın 8 milyar metreküp kapasiteli Brunsbüttel LNG terminali olarak dikkati çekiyor.
Teklif edilen 39 LNG projesi arasında ise yaklaşık 9 milyar avroluk maliyetle Almanya’nın 20 milyar metreküp kapasiteli Wilhelmshaven TES LNG terminali yer alıyor.
Bu projeyi 2,8 milyar avro ile Birleşik Krallık’ın 6,3 milyar metreküp kapasiteli South Hook LNG Terminali’ni genişletme projesi izliyor. Üçüncü sırada ise Yunanistan’ın 6 milyar metreküp kapasiteli Thrace Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) yer alıyor.
Boru hatlarına yönelik yatırımlarda da inşa halindeki Polonya’nın 308 kilometre uzunluğundaki 1,1 milyar avro yatırım maliyetli Gustorzyn-Wronow projesi ilk sırada yer alıyor. Bu inşaatı Ukrayna’nın 273 kilometrelik Taganrog-Melitopol-Berdyansk Boru Hattı izliyor.
Teklif edilen toplam 29 boru hattı projesinde ise 6 milyar avroya yakın maliyetle 1870 kilometre uzunluğundaki EastMed Boru Hattı ve 3 milyar doları aşkın maliyetle 976 kilometrelik Poseidon Boru Hattı öne çıkıyor.
Avrupa’nın Rus gazından uzaklaşma kararı
Şubat 2022’de Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ardından Avrupa ülkeleri Rusya’dan doğal gaz ithalatını azaltmayı taahhüt etmişti.
AB ülkeleri doğal gazı ağırlıklı olarak elektrik üretimi, sanayi ve konutlarda kullanıyor. Blok ülkeleri 2021’de gaz ithalatının yaklaşık yüzde 45’i için Rusya’ya bağımlıydı.
Avrupa Komisyonu Mayıs 2022’de başlattığı “REPowerEU” planıyla, diğer eylemlerin yanı sıra gaz talebini azaltarak, yenilenebilir enerjinin payını artırmak ve gazdaki açığı ABD’den LNG ithalatı ile kapatarak AB’nin Rus gazına olan bağımlılığını azaltması için bir yol haritası belirledi.
Avrupa, LNG kargolarını Asya’dan çektikçe LNG fiyatları yükseldi ve Avrupa’nın krizi küresel bir gaz krizine dönüştü. Japonya gibi daha zengin ithalatçılar LNG için fahiş fiyatlar öderken Bangladeş ve Pakistan gibi gelişmekte olan ekonomiler piyasanın tamamen dışında kaldı.
GEM’e göre Avrupa halihazırda savaşın başlangıcından bu yana ikinci kışını yaşamasına rağmen Avrupa’nın gaz krizinin sona erdiği söylenebilir.
Avrupa’nın doğal gaz depolama seviyeleri son iki kışta ortalamanın üzerinde seyretti ve kasımda depoların yüzde 99,6’sı doldu. Avrupa talebi karşılamak için küresel piyasalardan yeterli miktarda gaz ithal edebiliyor.
Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) tarafından yayımlanan son raporda da, Avrupa ülkelerinin mevcut LNG terminallerini yarı kapasiteyle kullanması eleştirilmişti.
Muhabir: Murat Temizer