Ankara Üniversitesi kaynaklarına göre, çayır tetanisi hipomagnezemi adıyla da anılıyor. Magnezyum eksikliğinin dışavurumu olan çayır tetanisini yakından tanımak için önce magnezyumu ve vücuttaki işlevlerini bilmeliyiz.
Hücre içinde pozitif yüklü bir mineral olan magnezyum, metabolik enzimatik reaksiyonlarda hayati önem taşıyor. Özellikle kalsiyumla beraber, sinir iletiminde önemli rol oynuyor. Ayrıca kemik oluşumu için de magnezyuma gereksinim meydana geliyor. Magnezyumun tüm fonksiyonları şöyle sıralanıyor:
- Tüm fosfat reaksiyonlarında ve protein sentezinde magnezyum kullanılıyor.
- Kas ve sinir sistemine magnezyum sayesinde işleyiş gerçekleşiyor.
- Süt veriminde ve yağ düzeyinin düzeltilmesinde magnezyum işlevsel oluyor.
- Normal rumen fermantasyonunda görev alıyor.
- İskelet gelişiminde, süt üretiminde, üreme sağlığında magnezyumun öneminden bahsedilebiliyor.
- Magnezyum döl tutmada önemli rol alıyor.
Magnezyum, rutin beden işleyişinde bedenden idrar, süt ve dışkı yoluyla atılıyor. Günde ortalama 30 litre süt verimi olan bir inek, sadece sütle bedeninden 3.6 gram süt kaybediyor. Bu nedenle veterinerler, rasyonda düzenli olarak magnezyum desteği olması gerektiği konusunda birleşiyor.
Çayır Tetanisi Nedir?
Nöromusküler belirtilerle karakterize edilen bir hastalık olan çayır tetanisinin asıl nedeni, vücut sıvılarında magnezyum seviyenin düşmesi olarak tarif ediliyor. Bu soruna genellikle Ca seviyesinin düşmesi de ekleniyor. Magnezyum nöromüsküler iletide, iletiyi yavaşlatıyor. Eksikliği durumunda ise kaslar tetanik kontraksiyon durumuna geçiyor. Gözle görülür belirtilerin dışında testlerde belirlenen değer değişikliğkleri de gözlemleniyor. Hipomagnezemik durumda, kan serumunda magnezyum düzeyi 1 mg/dl’den daha düşük oluyor.
Çayır Tetanisi Nedenleri Nelerdir?
Ankara Üniversitesi Açık Ders kaynaklarına göre çayır tetanisi, en çok 4-7 yaş arasındaki yaşlı ineklerin erken laktasyonunda görülüyor. Laktasyondaki inekler, bahar aylarında ahırdan yeşil meralara çıktığında hastalık da baş gösteriyor. Kötü beslenen sığırlarda hastalık oranı %12’ye kadar çıkarken ölüm oranı yer yer %100’e kadar yükselebiliyor. Genellikle %30 ile %100 arasında ölüm gerçekleşiyor.