Anasayfa / Sektörler / Çelik üretiminde dünya daralırken Türkiye büyüdü!

Çelik üretiminde dünya daralırken Türkiye büyüdü!

KPMG Türkiye’nin “Demir Çelik Sektörü Raporu”na göre, ABD ve AB’nin uyguladığı ihracat kotaları ve salgın sebebiyle küresel çelik sektörü yüzde 1 daralırken, Türkiye çelik sektörü yüzde 6’lık büyüme gerçekleştirerek 2020’yi güçlü şekilde kapattı.

KPMG Türkiye açıklamasına göre, KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Demir Çelik Raporu yayımlandı. Rapora göre, tüm dünyada korumacılığın öne çıktığı salgın yılı 2020’de Türk çelik üreticisi tecrübesi ve kriz anlarındaki hızlı manevra kabiliyetiyle başarı yakaladı. Dünya genelinin tersine 2020’yi büyümeyle kapatan sektör, 2021’de de güçlü bir performans gösteriyor. Sektör, 2021’in ilk 6 ayında da yüzde 20 civarında büyüdü ve ihracat değerini yüzde 50 artırdı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen KPMG Türkiye Metal ve Maden Sektör Lideri Burak Yıldırım, Türkiye’nin çelik sektörü esnek yapısıyla hem salgına çok hızlı adapte olduğunu hem de ABD ile AB’nin düşürdüğü ihracat kotalarına yeni pazarlar bularak çözüm üretebildiğini belirterek, “2020 yılında dünya çelik üretimi yüzde 1 civarında daralırken, Türk ham çelik üretimi yüzde 6 artış ile 35,8 milyon tona ulaştı. En büyük çelik üreticisi Çin hariç bakıldığında dünya genelinde sektörün 2020 yılında yaklaşık yüzde 8 daraldığı görülüyor.

Bu dönem ABD’nin geçtiğimiz yıla göre üretimi yüzde 17 gerilerken, Almanya ise yüzde 10’dan fazla daralma yaşadı. AB genelinde ise düşüş yüzde 12’yi buldu. Diğer büyük çelik üreticileri olan Hindistan ve Japonya da geçen yıl sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 16 civarında düşüş yaşadı. Pandemi ve beraberinde korumacılık gölgesinde geçen bu zorlu yılda hem uygulanan teşvikler hem de Türk çelik üreticisinin hızlı hareket kabiliyeti ile Türkiye çelik sektörü, büyümeyi sürdürebildi.” ifadelerini kullandı.

Salgınla beraber tüm dünyada korumacılığın bir adım daha öne çıktığını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

“Son 3 yıldır Türk çelik sektörü de en büyük paydaşlarımız ABD ile AB’nin başını çektiği gümrük engelleri, yükselen gümrük tarifleri ve kotalar ile zorlu mücadeleler veriyor. ABD, Mart 2018’de tüm ülkeleri çelik ithalatında yüzde 25 ek vergiye tabi tutmuş, Ağustos 2018’de ise Türkiye özelinde bu ek gümrük vergisini iki katına çıkarmıştı. 2019 Mayıs ayında Türkiye özelindeki ek vergi kaldırılarak tekrar yüzde 25’e indirilse de bu uygulamalar sonucunda 2019 yılında ABD’ye çelik ihracatımız bir önceki yılın neredeyse beşte birine düştü. 2020 yılında ABD’ye ihracatımız önceki yıla göre biraz artış gösterse de 2018 seviyelerinin ancak yarısı yakalanabilmiş durumda. AB de geçtiğimiz yıllarda çelik sektöründe dış pazarımızın yüzde 50’sini oluşturuyordu. Tüm bu kota uygulamaları ve gümrük vergilerinden sonra sektörün AB ve ABD’ye olan ihracatının toplam içindeki payı yüzde 35 seviyelerine geriledi.”

“Türkiye, 2020’yi çelik üretiminde Avrupa birincisi olarak tamamladı “

Yıldırım “Türkiye, ihracatta AB ve ABD pazarlarındaki daralmayı yeni pazarlara ulaşarak veya zayıf olduğumuz pazarlarda varlığımızı artırarak telafi etmeye çalıştı. Uzak Doğu, Güneydoğu, Asya, Afrika ve Güney Amerika son dönemde Türk çelik ihracatçısı için alternatif pazarlar oldu. 2020 yılında çelik üretiminde dünya küçülürken büyük üretici ülkelerden Türkiye dahil sadece 5 ülke (Çin, Vietnam, Rusya, İran) büyüme gösterebildi. Diğer büyükler ABD, Japonya, Almanya, İtalya ve Hindistan yüzde 10-20 dolaylarında daralma yaşadı.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin 2020’yi çelik üretiminde Avrupa birincisi olarak tamamladığını belirten Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

“Bu dönemde Türkiye’nin büyümesindeki etkenlerden biri de pandemiyi çabuk kontrol altına alarak eski performansına dönen Çin oldu. Çin’in iç tüketime odaklanıp ihracatını geçmiş yıllara göre düşürmesi ile Türkiye, Çin’den boşalan Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya pazarlarına önemli tutarda ihracat gerçekleştirdi. 2021 yılına güçlü bir ivme ve yüksek beklentiler ile başlayan Türk çelik sektörü, yılın ilk 6 aylık döneminde üretim ve ihracatta yüzde 20 civarında büyüme gerçekleştirdi.

Çelik fiyatlarında bu dönemde gerçekleşen astronomik artışlar ile ihracat bir önceki yıla göre değer olarak yüzde 50 artış kaydetti. Dünya genelindeki parasal genişleme, teşvik paketleri ve kovid-19 aşısının yaygınlaşmasıyla başlayan normalleşme nedeniyle hem global hem de yurt içinde olumlu rüzgarlar esiyor. Bu dönemde global çelik sektörü de baz etkisi ile yüzde 15 dolaylarında büyüdü. Globalde imalat sanayindeki hareketlilik önümüzdeki dönem için de olumlu beklentilere neden oluyor. İlk 6 aylık performans dikkate alındığında bu yıl Türk çelik üretiminin 2017-2018 yılları seviyesini rahatlıkla yakalayabileceği hatta 40 milyon ton seviyesini aşacağı tahmin ediliyor.”

 

 

 

GLİSERİN NEDİR?
Genellikle gliserol olarak da adlandırılan gliserin, tatlı bir tada sahip renksiz, kokusuz ve
zehirli olmayan bir sıvıdır. Su ve alkol ile karışabilen gliserin doğal veya sentetik olabilir.
Doğal gliserin, hayvansal veya bitkisel yağların hidrolizinin bir sonucu olarak üretilir. Hidroliz,
bir maddenin suya tepki göstermesi ve bunun sonucunda kimyasal bir bağın
parçalanmasıdır. Sentetik gliserin, petrol, propilen ve klor içeren kimyasal işlemlerle üretilir.
GLİSERİNİN FAYDALARI NELERDİR?
– Antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahiptir.
– Cildi nemlendirir.
– Cildi besler.
– Cildin su dengesini korur.
– Cilt kırışıklıklarını giderir.
– Cilde yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm verir.
– Cildin zararlı UV ışınlarına karşı korunmasına yardımcı olur.
– Cilt rengini açar.
– Sivilceleri azaltır.
– Dudakları nemlendirir.
– El ve ayak nasırlarına iyi gelir.
– Ağız içi yaralarına karşı etkilidir.
– Egzama ve sedef hastalığına iyi gelir.
– Topuk çatlaklarını iyileştirir.
– Kulakta yer alan kirleri akıtır.
– Nemli saça uygulandığında saçların onarılmasını ve güçlenmesini sağlayarak dökülmeleri
azaltır.
DMRSÜREN Kimya Ltd Şti
0216 4421200-0552 3307100
www.kimyadeposu.com

Kaucukdergisi.com

Diğer Haber

Yazın artan ishal vakalarında antibiyotik kullanılmaması uyarısı

Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Uzmanı Doç. Dr. Murat Doğan, yazın gelmesiyle çocuklarda artan akut ishal vakalarının tedavisinde, doktor önerisi olmadan antibiyotik kullanılmaması gerektiğini belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir