Corona virüsü salgını tüm dünyada hayatı alt üst ederken, çeşitli ürünlerin tüketim miktarlarında da ciddi değişimlere neden oldu. Bu ürünlerden biri de gebeliği ve cinsel yollarla bulaşan hastalıkları önlemek için kullanılan prezervatif (kondom).
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı aralık ayı dış ticaret verilerinde yer alan bilgilere göre, karantina önlemleri nedeniyle evde kalınan sürenin fazlasıyla arttığı 2020’de Türkiye’nin prezervatifte net ithalatı, 2019 yılına göre yüzde 33’lük artışla 584,4 ton olarak gerçekleşti.
Avrupa ülkelerine kıyasla prezervatif kullanımının düşük olduğu Türkiye’de, döviz kurlarında artışa ve ekonomik krize paralel olarak 2018 ve 2019’da bu üründe fiyat artarken ithalat miktarı gerilemişti.
Türkiye’ye gelen turist sayısının bir önceki yıla göre yüzde 72 oranında gerilediği 2020’de kaydedilen artış dikkat çekti.
Böylece, ekonomik krizin etkili olduğu 2018 ve 2019 yıllarında gerileyen prezervatif ithalatı, 2020’de ciddi bir yükseliş kaydetmiş oldu.
2020’de Türkiye’nin prezervatif ithalatı 603,4 ton, ihracatı ise 19 ton, net ithalat, yani ithalat eksi ihracat, ise 584,4 ton oldu. Sadece ithalattaki yıllık artış yüzde 25 olarak kayıtlara geçti.
2020’de değer olarak ise 10,3 milyon dolarlık prezervatif ithal edildi. Bir yıl önce bu rakam 9,1 milyon dolardı.
Türkiye’nin net prezervatif ithalatı bir önceki yıla göre 2018’de yüzde 10,2, 2019’da ise yüzde 12,5 oranında gerilemişti.
TÜİK verileri, prezervatif ithalatının 2014’te 680.4 tonla zirveyi gördükten sonra düşüş trendine girdiğini gösteriyor. 2020’de bu trend değişmiş oldu.
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından yapılan 2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre, son beş yılda 15-49 yaş grubundaki halen evli kadınlar arasında gebeliği önleyici yöntem kullanımı yüzde 74’ten yüzde 70’e geriledi.
Bu grupta, erkek kondomu kullanımı oranı yüzde 16’dan yüzde 19’a yükseldi. Ancak en yaygın aile planlama yöntemi yüzde 20 ile “geri çekme” olmaya devam etti. Üçüncü yöntem yüzde 14 ile “rahim içi araç”, dördüncü en yaygın yöntem yüzde 10 ile tüp bağlanması oldu.
Türkiye, ihtiyacı olan prezervatifi büyük oranda ithal ediyor, yurt içinde büyük ölçekli bir üretim bulunmuyor.