Türkiye’nin Zonguldak açıklarındaki eski adıyla Tuna-1 yeni verilen ismi ile Sakarya Havzası’nda 320 milyar metreküplük gaz varlığı tespit etmesi haftanın en önemli gündem maddesi oldu. Uzmanlar yapılan detaylı araştırmalardan sonra bölgede ne kadar doğalgaz olduğunun tam olarak tespit edilebileceğini söylüyor. Rusya ve Azerbaycan gibi Türkiye’nin yüklü miktarda doğalgaz satın aldığı ülkeler de gelişmeleri izliyor.
Şimdi asıl merak edilen konu gaz çıkarma çalışmalarına ne zaman ve hangi koşullarda başlanacağı. Bir döviz krizi içinde olan Türkiye 2023 yılına kadar (bu süre uzmanlar tarafından iddialı bulunuyor) doğalgazı çıkarmak istiyor. BP, Chevron, Eni, Exxon Mobil gibi dünya devleri henüz rezerv hakkında sessizliklerini koruyorlar.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan siyaset bilimci Profesör Nurşin Ateşoğlu Karadeniz’deki gaz rezervlerinin geliştirileceği kanısında ve uluslararası şirketlerin kısa süre içinde saha ile somut olarak ilgileneceklerini söylüyor. Ateşoğlu, “Ben Karadeniz’de bu gaz rezervlerinin 320 milyar metreküpün çok ilerisine gidileceğini düşünüyorum. Mısır’ın Zohr bölgesinde bulduğu doğalgazın 850 milyar metreküp olduğu biliniyor. Karadeniz rezervleri buraya kadar neden çıkmasın? Böyle bir rezerv çok uluslu firmaların dikkatini çekecektir. Güney Kıbrıs’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de hakkı olan küçücük Afrodit sahasına uluslararası firmaların ilgisi varken Tuna 1 sahasına neden ilgisiz kalınsın ki? Bu hesap işi” diye konuştu.
Bilgesam Ortadoğu ve enerji uzmanı Ali Semin da yeni keşfedilen rezervin Türkiye için çok büyük bir motivasyon kaynağı olmakla birlikte sürecin ihtiyatlı bir şekilde sürdürülmesinin önemine vurgu yaptı.
Semin, ‘‘Bu keşif Türkiye için çok hayırlı bir keşif. Doğalgazın çıkarıldıktan sonra cari açığı düşüreceği muhakkak. Ama bu rezervle Türkiye’nin önde gelen doğalgaz üreticilerinden biri haline gelmediğini de akılda tutmak gerek” diye konuştu.
Türkiye’nin hala Rusya ve başka üreticilerden doğalgaz almak zorunda kalacağını söyleyen Semin, “Tabii yüzde enerjide yüzde 90 dışa bağımlıyken yüzde 80 dışa bağımlı olmak çok iyi bir şey ama bu doğalgazı çıkardık diye dünyaya rest çekebilir miyiz? Tabii ki hayır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin gazı kendi imkanları ile çıkarırsa bölge ülkeleri için de alternatif haline gelebileceğini vurgulayan Semin, “Bu keşif umut verici, büyük bir motivasyon kaynağı. Şunu da unutmamak lazım. Türkiye, bu keşif sonucunda doğalgaz üretimine başlarsa araştırma ve keşfetme konusunda büyük bir güven oluşturur. Bu da Amerikan, Fransız, İngiliz, İtalyan şirketlerle çalışmak istemeyen ülkeler gözünde Türkiye’yi önemli bir alternatif haline getirir. Mesela Libya. Libya’nın 20 milyar dolarlık planlanmış enerji yatırımı var. Libya, Türkiye için önemli bir kapı olabilir. Birçok Türk şirketi bu sayede Libya’ya gidebilir” diye konuştu.