ANKARA (AA) – Elektrik piyasasında son zamanlarda gündeme gelen toplayıcılık faaliyeti üretici, tüketici ve dağıtıcının tek elden daha esnek, verimli ve hızlı hareket etmesini hedeflerken, küçük üretim ve depolama tesislerinin piyasaya katılmasının önünü açarak, arz tarafında çeşitliliğin artmasını öngörüyor.
Toplayıcılık faaliyeti yapmayı planlayan sektör oyuncularının toplayıcılığın getirdiği şartlar kapsamında verilerin zamanında ve doğru şekilde toplanması, işletilmesi, izlenmesi, analiz edilmesi gibi adımları hızlı şekilde gerçekleştirmek için dijital teknoloji ve yapay zekaya ağırlık vermesi bekleniyor.
Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) Başkanı Elif Düşmez Tek, Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS) ve Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) tarafından Ankara’da düzenlenen 2. Enerji Depolama Sistemleri Zirvesi kapsamında toplayıcılık faaliyetini ve bunun piyasaya olası etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından son dönemde taslak yönetmeliği görüşe açılan toplayıcılık faaliyetinin, elektrik piyasasında yenilikçi ve stratejik bir uygulama olarak ortaya çıktığını belirten Tek, “Temel olarak, toplayıcılar, şebeke kullanıcılarının üretim ve/veya tüketimlerini bir araya getirerek bu kullanıcılar adına piyasa faaliyetlerinde bulunabilecekler. Toplayıcılık faaliyeti, enerji üreticileri ve tüketicileri için daha etkin ve verimli bir enerji yönetimi sunmayı hedefliyor. Üretim tesisleri, tüketim tesisleri ve elektrik depolama ünitelerini portföylerine dahil ederek bu varlıkları bir arada yönetiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Tek, toplayıcılık faaliyetinin taslak yönetmelikte oldukça geniş kapsamlı şekilde tasarlandığına işaret ederek, toplayıcılığın kapsamına ilişkin şunları aktardı:
“Toplayıcılar, bireysel olarak 50 megavatı ve toplamda 2 gigavatı geçmeyen üretim tesislerini, tüketim kısıtı olmayan tüketim tesislerini, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’ndan (YEKDEM) yararlanma süresi bitmiş veya bitmemiş lisanssız elektrik üretim tesislerini ve Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği kapsamındaki elektrik depolama ünitelerini portföylerinde toplayabiliyorlar. Ayrıca, bu portföylerin izlenmesi ve yönetilmesi için gerekli ölçüm ve uzaktan kontrol sistemlerini kurmak da toplayıcıların sorumlulukları arasında yer alıyor.”
Bununla birlikte dengeleme güç piyasası ve yan hizmetler piyasasına katılımın da toplayıcılık faaliyeti kapsamında değerlendirildiğini kaydeden Tek, “Bu, portföydeki tesislerin üretim ve tüketim tahminlerinin yapılmasını ve TEİAŞ’a bildirilmesini içeriyor. Ayrıca, sistem işletmecisinin talimatı doğrultusunda, tüketim tesislerinin tüketimlerini düşürerek verilen talep tarafı katılım hizmeti de bu kapsamda yer alıyor.” diye konuştu.
“Küçük üretim tesisleri, piyasaya girme imkanı bulacak”
Tek, toplayıcılık faaliyetinin piyasa dinamiklerini önemli ölçüde etkileyeceğine dikkati çekerek, “Bireysel olarak piyasaya giremeyen küçük üretim tesisleri, toplayıcılık faaliyetleri altında piyasaya girme imkanı bulacak. Bu kapsamda ilave bir üretim hacminin piyasaya katılması, fiyatlarda değişiklik yaratabilir.” değerlendirmesini yaptı.
Ayrıca depolama sistemlerinin, toplayıcıların enerji piyasalarına katılımını çeşitlendireceğini ve katılımcıların, enerjiyi alıp satarken zamanlamayı optimize ederek arbitraj fırsatlarından yararlanabileceklerini vurgulayan Tek, “Bu, katılımcıların piyasadaki fiyat farklılıklarından ek gelir elde etmelerine olanak tanıyarak piyasa fiyat dalgalanmalarına karşı daha dayanıklı olmalarını sağlayabilecektir.” dedi.
“Bildirim sürelerinin kısaltılması, dijital teknolojileri zorunlu kılıyor”
Toplayıcılık faaliyetlerinin, dağıtım şirketleri üzerine de önemli sorumluluklar yüklediğini belirten Tek, şöyle devam etti:
“Dağıtım şirketleri, ‘toplayıcılık portföyünde bulunan lisanssız üretim tesislerinin verilerini toplu olarak yüklemeli ve izleme ve kontrol sistemleri kurmalıdır.’ ifadesi ile dağıtım şirketlerinin mevcut operasyonel yapılarında önemli değişiklikler yapmalarının önü açılmıştır. Önümüzdeki dönemde, verilerin doğru ve zamanında toplanması, izlenmesi ve analiz edilmesi için dijital teknolojilerin kullanımı kaçınılmaz hale gelecektir. Piyasa operasyonlarında bildirim sürelerinin kısaltılması, dijital teknolojilerin kullanımını daha da zorunlu hale getiriyor. Örneğin, Kesinleşmiş Günlük Üretim Programı KGÜP son bildirim saati 16.00’dan 15.00’e, Bölgesel Yük Tevzi Merkezi’ne yapılan bildirimlerin son saati ise 15.00’ten 14.30’a çekilmiştir. Bu değişiklikler, piyasaya katılan tüm aktörlerin daha hızlı ve doğru veri iletimini sağlamalarını gerektirir.”
Bu kısaltılmış sürelerde verilerin toplanmasının, işlenmesinin ve iletilmesi süreçlerinin, geleneksel yöntemlerle yönetilemeyecek kadar karmaşık olduğunu vurgulayan Tek, “Bu noktada, ileri düzey dijital çözümler ve otomasyon teknolojileri devreye girecektir. Yapay zeka, makine öğrenimi ve büyük veri analitiği, veri işleme süreçlerini hızlandırarak daha doğru ve zamanında bildirimler yapılmasını sağlayacağı için önümüzdeki dönemde bu alandaki yatırımlar artacaktır. Sisteme dahil olacak sensörler, gerçek zamanlı veri toplama ve izleme kabiliyetleri sunarak operasyonel verimliliği artıracaktır.” ifadelerini kullandı.
Toplayıcılık faaliyetinin, dijital teknolojilerin yoğun kullanımıyla, enerji sektöründe yeni iş modellerinin ve fırsatların doğmasına zemin hazırlayacağına işaret eden Tek, sözlerini, “Özellikle, veri analitiği ve yapay zeka alanında faaliyet gösteren teknoloji firmaları için yeni pazarlar oluşacaktır. Dağıtım şirketleri, enerji üreticileri ve toplayıcılar, operasyonel verimliliklerini artırmak için bu dijital çözümlerden yararlanacaklardır.” diye tamamladı.
Muhabir: Fuat Kabakcı