Anasayfa / Ekonomi / Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı, savaşın izlerini taşıyan batıklarıyla dalış tutkunlarının yeni rotası oldu

Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı, savaşın izlerini taşıyan batıklarıyla dalış tutkunlarının yeni rotası oldu

ÇANAKKALE (AA) – Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının girişimleriyle 2021’de dalış turizmine kazandırılan Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma gemi batıkları, su altındaki tarihi keşfetmek isteyenlerin gözde rotalarından biri haline geldi.

Gelibolu Yarımadası artık yalnızca karada yer alan şehitlikler ve anıtlarla değil, su altında 109 yıl öncesinin izlerini taşıyan batıklarıyla da ilgi görüyor.

Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda batan savaş gemilerinin bulunduğu Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı, “HMS Majestic”, “Ertuğrul Koyu Massena ve Saghalien gemi kalıntıları”, “Helles Barçları”, “Tekke Koyu (W Beach) batıkları”, “Arıburnu Barç”, “Küçükkemikli Barçları”, “Arıburnu Layter”, “Lundy”, “HMS Louis”, “S.S. Milo”, “Tuzla”, “Denizaltı Mania Ağı”, “Bebek Kayalıkları” ve “HMS Triumph” olmak üzere 14 noktadan dalış imkanı sunuyor.

Çanakkale Savaşları’nın ilk batığı “Mesudiye Zırhlısı”

Çanakkale Savaşları’nın ilk batığı olarak tarihe geçen Mesudiye Zırhlısı, Sultan Abdülaziz’in (1861-1876) Osmanlı Donanması’nı modernize etme politikası sonucunda Memduhiye Zırhlısı ile 1872 yılında İngiliz Thames Iron Work Company adlı şirkete sipariş edildi.

Yapımına 1873 yılında başlanan zırhlı, 1875’te inşası bitirildikten sonra suya indirildi. 13 Aralık 1914 sabahı Teğmen Norman Douglas Holbrook emrindeki Birleşik Krallık denizaltısı “HMS B11”, mayın tarlalarından geçtikten sonra Mesudiye Zırhlısı’nı torpidoladı.

Batan gemideki 598 kişilik mürettebattan 10 subay ve 25 er şehit düştü. Gemideki silahların birçoğu kurtarılarak Çanakkale Boğazı’nın savunmasını güçlendirmek için kullanıldı.

Geminin onuruna Mesudiye Tabyası olarak adlandırılan bu batarya, Mart 1915’te Fransız zırhlısı Bouvet’nin batırılmasına yardımcı oldu.

“HMS Lundy” tek parça halinde kalan ender batıklardan

Çanakkale’nin derinliklerinde tek parça halinde kalan ender batıklardan biri olan 1908 yapımı 188 tonluk trol gemisi “HMS Lundy”ye, Birinci Dünya Savaşı sırasında İngilizler el koyarak savaşa gönderdi.

Savaşta, İngiltere’nin mayın tarama gemisi olarak görev alan “HMS Lundy”, 16 Ağustos 1915’te Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini anlayan İngilizler tarafından batırıldı.

Büyük Kemikli ile Küçük Kemikli arasında Suvla Körfezi’nde 27 metre derinlikte bulunan ve canlılık oranı yüksek olan “HMS Lundy” batığında, renkli süngerler, orfoz, mığrı, gelincik, karagöz, ıstakoz, böcek, deniz tavşanı ve mürenler görülebiliyor.

Marmara Denizi’ne sızabilen ikinci denizaltı

İngiliz denizaltısı “HMS E 14”, Çanakkale Savaşları sırasında “B11″den sonra Marmara Denizi’ne sızabilen ikinci denizaltı olarak biliniyor.

Kumkale’de Türk kıyı topçusu tarafından vurulan, 109 yıldır Boğaz’ın derinliklerinde tarihin sessiz tanığı olan “HMS E 14” denizaltısı, 28 Ocak 1918’de Nara Burnu’nda karaya oturan Osmanlı Donanması’ndaki “Yavuz” gemisine karşı saldırıda bulunmak için Çanakkale Boğazı’ndan içeri girdi.

Bu sırada Nara Burnu’nda ağlara takılan “HMS E 14” denizaltısı, su altı bombalarıyla yüzeye çıkmaya zorlandı. Buradan kurtulmak isteyen denizaltının kaptanı geri çekilip Ege Denizi’ne doğru kaçmak isterken, Kumkale civarında top ateşiyle batırıldı.

Mürettebatından sadece 5 kişinin kurtulduğu, 27 kişinin öldüğü “HMS E 14” denizaltısının enkazı uzun süre bulunamadı.

Türkiye’nin en ünlü batığı “HMS Majestic”

“HMS Majestic”, 1. Dünya Savaşı başlayınca Çanakkale Savaşı için kurulan Birleşik Donanma’ya katıldı.

128 metre boyundaki zırhlı, Seddülbahir’deki Türk birliklerini top atışlarıyla döverken, 27 Mayıs 1915 tarihinde, Otto Hersing komutasındaki Alman denizaltısı “U-21” tarafından torpillenerek batırıldı.

Uzun yıllar dalışa yasak olan Seddülbahir açıklarında 18-23 metre derinlikte bulunan Türkiye’nin en ünlü batığı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının girişimleriyle dalışa açıldı.

“HMS Louis Fırkateyni” deniz canlılarının fotoğraflanabileceği dalış noktası

Çanakkale Savaşı sırasında bir römorkör ile çarpışarak hasar alan ve sürüklenerek kuma oturan muhrip tipi “HMS Louis Fırkateyni”, kurtarılmaya çalışılsa da başarılı olunamadı.

Büyük Kemikli Burnu’nda 14 metre derinlikte bulunan batık, bugün balık ve canlı çeşitliliğinin kusursuz fotoğraflanabileceği önemli bir su altı dalış noktası haline geldi.

“Türkiye’de dalış turizminin lokomotifi olmaya hazırız”

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, AA muhabirine, Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale’de 150 kilometrekarelik bir alanda çok özel bir çalışma sonucunda bir su altı parkı oluşturduklarını söyledi.

Bölgenin önemine işaret eden Kaşdemir, “Yaptığımız son çalışmalarla artık burası tamamen korunmuş, artık çapa, çengel atmaya gerek kalmamış bir su altı parkı haline geldi. Çok iddialıyız, çok heyecanlıyız. Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı çok yakın bir zaman içinde dünyanın en önemli dalış noktalarından birisi olmaya adaydır. Bu güzelliğe herkesi davet ediyoruz ve bütün dalış meraklılarını Gelibolu’da su altına beklediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.” diye konuştu.

“Batık envanteri anlamında dünyanın en zengin bölgesi”

Su altı belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan da Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı’nın, batık envanteri anlamında dünyanın en zengin bölgesi olduğunu vurguladı.

Çanakkale batıklarının yıllardır dalışa yasak olduğunu anımsatan Ceylan, bölgenin Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının girişimleriyle dalış turizmine kazandırıldığını hatırlattı.

Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden dalış severlerin Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı’na geldiğini ifade eden Ceylan, “Çanakkale’de maalesef profesyonel anlamda dalış hizmeti veren tek bir dalış merkezi var. Bu standartların arttırılması ve bu derinlerdeki tarih yok olmadan turizme kazandırılması gerektiği inancındayım.” dedi.

Ceylan, son batık dalışını Sahil Güvenlik Komutanlığı dalış timleri ve Çanakkale Balık Adamlar Spor Kulübü üyeleriyle gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.

Muhabir: Çiğdem Münibe Alyanak

Diğer Haber

Trafikteki araç sayısı 31 milyon

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayındaki kara taşıtları istatisiğini açıkladı. Ekim ayında 209 bin 401 …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir