Depremde acı bir şekilde tecrübe edilen iletişim aksaklıklarının yankıları devam ediyor.
Depremde kopan iletişimin nedenlerine odaklanan kamuoyu bu süreçte GSM şirketlerinin eksikliklerini masaya yatırdı. Bu süreçte eksik ve etkin olmayan yatırımlardan yetersiz afet yönetimine kadar birçok konu ele alındı. Bu konuların detaylarına girildiğinde de ortaya birçok soru işareti çıktı.
Bu soru işaretlerinden biri GSM şirketlerinin yerli milli baz istasyonu kullanımına yönelik yaklaşımları oldu. Depremde GSM şirketlerinin yanlışlarını Bloomberg HT için analiz eden uzmanlar bu şirketlere yönelik olarak “Frekans bandı işletmeyen ama baz istasyonu üretebilen Türk şirketi var. Acaba GSM şirketleri ULAK ile işbirliğine nasıl yaklaşıyor? İleride daha yoğun bir işbirliği yapılacak mı?” gibi soru işaretlerine vurgu yaptı.
Yerli baz istasyonu projesi ilk çıktığında önemli bir potansiyel sunuyordu. Projenin teknolojik geliştirmesi için önemli çalışmalar gerçekleştirildi. Proje, Türkiye’yi telekomünikasyon sektöründe 4,5G teknolojisiyle dünyaya açmaya amaçlıyordu.
Fakat projenin ortaklık yapısı şirketlerin projeye mesafeli olmasına neden oluşturabilecek düzeydeydi. Bununla birlikte proje 5G’nin ana gündem olduğu telekomünikasyon ortamında 4,5G teknolojisinde zaman kaybetti.
Projenin tarihçesine bakıldığında GSM şirketlerinin de projeye yeteri kadar sahip çıkmadığı görüldü.
Netaş, Aselsan BTK, SSM ve operatörlerin bir araya gelerek gerçekleştirdiği 27 Şubat 2017’de Mobile World Congress Barcelona’da yapılan imza töreninde Türkiye’nin milli 4,5G projesinin ilk siparişleri hayata geçirilmişti.
Burada Türkiye’de faaliyet gösteren 3 operatörden 250’şer tane ile ilk siparişlerin alındığı belirtilmişti.
Türk Telekom’un 2021 faaliyet raporuna göre, 2021 yıl sonu itibarıyla 478 baz istasyonu, ULAK ile hizmet veriyor. Turkcell’in aynı yıla ait faaliyet raporunda ise yerli baz istasyonu ile ilgili somut bir veri yer almadı.