İtalya, 2019’da dahil olduğu “Kuşak ve Yol Girişimi”nden ayrılmayı tartıştığı dönemde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, 3-5 Eylül’de Pekin’e yaptığı ziyaret öncesi ve sırasında verdiği mesajlarla dikkati çekti. Ziyaret öncesinde “İtalya’nın İpek Yolu Girişimi’nden (Kuşak ve Yol) beklediğini alamadığını” dile getiren Tajani, Pekin’de de “Güçlenen işbirliğimiz için yeni bir dönem” açıklamasını yaptı.
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ise Tajani ile görüşmesinde iki ülkenin de birbirine ihracatının arttığına işaret ederek, bu sonuçları üreten “kapsamlı stratejik ortaklığa” bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.
İç siyasi krizler sebebiyle hükümet ömürlerinin ortalama yaklaşık 1,1 yıl olduğu İtalya’da hükümetlerin sık sık değişmesinin, ülkenin dış politika ve dış ticaretinde de bazı yansımaları oluyor. Son yıllarda bu duruma en net örnek ise İtalya-Çin ilişkilerinde yaşanıyor.
İtalya’da 2018’deki seçimlerden zaferle çıkan düzen karşıtı 5 Yıldız Hareketi (M5S) ile ikinci sırada çıkan aşırı sağcı Lig Partisinin o dönem teknokrat bir isim olan Giuseppe Conte’nin başbakanlığında kurduğu 1. Conte hükümeti, ülkeye daha fazla yatırım ve iştirak çekebilme arayışına girdi.
Bu kapsamda dönemin Başbakanı Conte, 21 Mart 2019’da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Roma’da “Yeni İpek Yolu” olarak da anılan “Kuşak ve Yol Girişimi”ne İtalya’nın katılmasına dair mutabakat zaptı ile bazı ekonomik işbirliği anlaşmalarını imzaladı. Bu imzalarla İtalya, Çin’in şu ana kadarki en büyük küresel altyapı girişimi olan “Kuşak ve Yol”a katılan tek G7 üyesi ülke oldu.
1. Conte hükümeti, bu adımla hem ülkeye Avrupa dışında büyük yatırımlar çekmeyi hem de İtalyan ihracatının geniş Çin pazarına erişim imkanını artırmayı ve bu şekilde iki ülke arasındaki ticari ilişkiyi dengelemeyi hedefliyordu.
İtalya’nın bu girişime dahil olması, Batılı müttefiklerinin yanı sıra ülke içinde kendini geleneksel Avrupa ve Atlantikçi olarak konumlayanlar tarafından da eleştirildi.
Ağustos 2019’da Matteo Salvini liderliğindeki Lig Partisinin 1. Conte hükümetini bozmasının ardından yeni hükümeti, yine Giuseppe Conte, bu sefer M5S ve “Kuşak ve Yol Girişimi”ne girilmesini daha önce eleştiren Demokratik Partinin (PD) ana kolonlarını oluşturduğu koalisyonun başına geçerek kurdu.
2. Conte hükümeti, Çin’le ilişkiler ile “Kuşak ve Yol”a, 1. Conte hükümetine nazaran daha az ilgi gösterdi.
2. Conte hükümetinin koalisyondaki çatlak nedeniyle Şubat 2021’de dağılmasının ardından ülkede Kovid-19 salgınının yol açtığı olağanüstü durumla etkin mücadele ve hızlı ekonomik toparlanma için teknokrat isim olan eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi liderliğinde geniş kapsamlı koalisyon hükümeti kuruldu.
Euro-Atlantikçi tutumuyla dikkati çeken Draghi hükümeti, ABD’ye daha yakın bir pozisyon benimserken Çin ile iletişim, önceki Conte hükümetlerine göre belirgin şekilde azaldı. Buna ek olarak aynı dönemde Draghi hükümeti, Çinli Huawei firmasının İtalya’daki 5G ağlarını genişletmesine de izin vermedi.
İtalya’da 25 Eylül 2022’deki genel seçimlerden önceki seçim kampanyası döneminde Çin ile imzalanan “Kuşak ve Yol Girişimi”ne dair mutabakatı “hata” olarak niteleyen İtalya’nın Kardeşleri (FdI) Partisi lideri Giorgia Meloni, başbakan olduktan sonra “Atlantikçi” bir çizgi izleyeceğinin sinyalini Ukrayna Savaşı bağlamında verdiği mesajlarla gösterdi. Meloni, Pekin ile ilişkiler bağlamında ise mayıs ayında yaptığı açıklamada “Kuşak ve Yol” için “Tartışmaya açık bir konu. Karar vermek için zaman var.” ifadelerini kullandı.
İtalya, “Kuşak ve Yol”dan ince bir çıkış yolu arıyor
Meloni, Ağustos’ta yaptığı açıklamada da “İpek Yolu’nu parlamentoda görüşmemiz gerekecek, sonra da Çin hükümetiyle bu konuyu huzur içinde dostça konuşacağız. İlişkilerin sağlam kalacağına inanıyorum.” dedi.
Son olarak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, 2 Eylül’de Çin ziyaretinden önce yaptığı açıklamada, İpek Yolu olarak anılan girişimin İtalya’ya beklediği sonuçları getirmediğini, bununla beraber Çin ile ekonomik işbirliği ve üst düzey ilişkileri geliştirmek istediklerini kaydetti.
İtalyan hükümetinin üst düzey isimleri, “Kuşak ve Yol Girişimi”ne dair temkinli mesajlar verirken karar merci olarak İtalyan Parlamentosunu işaret ediyor.
Sayılar, İtalya’nın “Kuşak ve Yol”dan aradığını bulamadığını gösteriyor
Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), Temmuz ayında yayımladığı makaleye göre, İtalya’nın “Kuşak ve Yol Girişimi”ne dahil olduğu 2019’da 14,5 milyar euro olan ticaret hacmi 2022’de 18,5 milyar euroya çıkarak ılımlı artış kaydetti. Buna karşın Çin’in aynı dönemde İtalya’ya ihracatı 33,5 milyar eurodan 50,9 milyar euro seviyesine ulaştı.
Makalede 2019’da “Kuşak ve Yol Girişimi” için mutabakat zaptı imzalanırken iki ülke arasında ticari ilişkiyi dengeleme amacının, geçen 4 yılın ardından “hedeflenen sonucu vermediği” ifade edildi.
Buna ek olarak, İtalyan basınında yer alan haber ve yorumlarda son 10 yılda Çin’den İtalya’ya 16 milyar euroluk yatırım yapıldığı, buna karşın aynı dönemde “Kuşak ve Yol Girişimi”ne dahil olmayan İngiltere’ye 51,9 milyar euro, Almanya’ya ise 24,8 milyar euroluk yatırım gerçekleştirildiğine işaret edildi.
İtalya ve Çin’in 2019’da 5 yıllığına imzaladığı “Kuşak ve Yol Girişimi”, taraflardan birinin çekildiğini önceden bildirmemesi durumunda 2024’te kendiliğinden yenilenecek.
İtalyan hükümetinin bu konuyu aralık ayında parlamentonun gündemine getirmesi ve “Kuşak ve Yol”da kalıp kalmamayı karara bağlaması bekleniyor.