ZEYNEP BAYAR
“Bilgi çağı” ya da “dijital çağ” olarak adlandırılan 21. yüzyıl birçok önemli bilimsel atılıma sahne olsa da, bu yüzyılda dünya genelinde cinsiyet eşitliğini sağlama hedefine hâlâ ağır adımlarla ilerlendiği görülüyor.
Türkiye’de her yıl birçok alanda kadın erkek eşitliği oranını gözler önüne seren TÜİK’in “İstatistiklerle Kadın” verileri incelendiğinde, ülke olarak daha kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğu ortaya çıkıyor.
Örneğin, TÜİK’in Hane Halkı İş Gücü Araştırması sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 45,2 olarak hesaplanırken, cinsiyet dağılımına göre bu oranın kadınlarda yüzde 28, erkeklerde yüzde 62,8 olduğu görülüyor. Yine aynı araştırmada, şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranın yüzde 20,7 olduğu sonucu ortaya çıktı.
Kadın istihdamının düşük olduğu ülkede, alınan ücretlerin ne kadar eşit olduğu incelendiğinde, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verileri bu konuda da Türkiye’nin sınıfta kaldığını gösteriyor. Türkiye’de iş hayatında kadın ve erkeklerin aldığı ücret farkının yüzde 15 olduğunu ortaya koyan ILO’ya göre, eğitim, mesleki ayrım ve deneyim gibi bireysel özellikler cinsiyete dayalı ücret farkının bir kısmını açıklarken, düşük ödemenin büyük bir kısmı cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklanıyor.
“BIST 100 ‘de yer alan 26 şirketin yönetim kurullarının tamamı erkeklerden oluşuyor”
TÜİK dışında, Türkiye’de kadının iş dünyasında ne kadar söz sahibi olduğunu gösteren Sabancı Üniversitesi tarafından hazırlanan “Yönetim Kurulunda Kadın 2021” raporunda, Borsa İstanbul’a kayıtlı şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın oranının gerilediği kaydedildi. Buna göre, 2020’de yüzde 17 olan bu oran 2021’de yüzde 16,7 seviyesine düştü.
Diğer taraftan, BIST 100’de ise yönetim kurulundaki kadın oranı 2021’de yüzde 15,6’dan 15,3’e geriledi. Rapora göre, ne yazık ki, 2021’de BIST 100’de yer alan 26 şirketin yönetim kurullarının tamamı erkeklerden oluştu.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sadece iş dünyasında değil, siyaset arenasında da olduğunu kanıtlayan verilerden biri de parlamentodaki kadın milletvekili sayısı oldu. 2023 yılı Mart ayı rakamlarına baktığımızda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 577 milletvekili içerisinden sadece 100 kadın milletvekilinin olduğunu görüyoruz.
Peki, dünyada rakamlar nasıl?
İş hayatında dünyada kadınlara ortalama olarak erkeklerden yaklaşık yüzde 20 daha az ödeme yapılığını kaydeden ILO’ya göre, küresel olarak kadınların işgücüne katılım oranı 2022 yılında yüzde 47,4 olurken, erkeklerde bu oran yüzde 72,3 olarak kaydedildi.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na (UNFPA) göre, dünyada her 5 çocuktan 1’i evlendiriliyor. Çocuk evlilikler nedeniyle, her yıl 12 milyon kız çocuğu başta eğitim ve istihdam olmak üzere birçok temel haktan mahrum kalıyor.
Ücret farkının kapatılması, küresel ekonomiye 7 trilyon dolar katkı sağlayabilir
Cinsiyetler arası ücret farkının kapatılmasının küresel ekonomiye etkisini hesaplayan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s yayımladığı analizde, son 10 yılda iş dünyasında kadınların yükselmesi konusunda kısmi ilerlemenin yaşandığını belirtti.
Söz konusu analizde, kadınların iş gücüne katılamamasının makroekonomik düzeyde ekonomik kayıplara yol açtığı vurgulanırken, OECD ülkelerindeki cinsiyete dayalı ücret farkının kapatılmasının, küresel ekonomiye 7 trilyon dolar katkı sağlayacağı öngörüldü.
Bir sonraki Kadınlar Günü’nde bilim, siyaset ve iş dünyasında kadınlara ilişkin daha adil veriler paylaşabilmeyi umuyoruz. Bloomberg HT olarak tüm dünyanın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarız.