PARIS (AA) – Fransa’da parlamentonun üst kanadı Senato 2 Nisan’da, alt kanadı Ulusal Meclis de 15 Mayıs’ta, Hint-Pasifik’teki Fransız kolonisi Yeni Kaledonya’da, yerleşimci Fransızları seçmen kabul ederek yerel halkı azınlık durumuna düşürecek anayasal reform girişimine yeşil ışık yaktı.
Reformun, nihai olarak kabul edilebilmesi ve yürürlüğe girebilmesi için Fransız Parlamentosunun iki kanadının bir arada toplandığı Kongre’de de kabul edilmesi gerekiyor.
Yeni Kaledonya’nın yerli halkı Kanaklar, Fransız hükümetinin anayasal reform girişimini 1998’de imzalanan ve Ada’da bağımsızlık süreci için önemli olan Noumea Anlaşması’na aykırı buluyor.
Paris, bu tasarısıyla en az 10 yıldır Ada’da yaşayan Fransızların yerel seçimlerde oy kullanmasının yolunu açmak istiyor.
Bu da yaklaşık 25 bin ek kişinin Ada’da seçmen kütüğüne kayıt olması anlamına geliyor.
17 bin kilometre mesafedeki Paris’ten kendilerine dayatılan bu reformun, Ada’nın bağımsızlık sürecini sekteye uğratmasından endişe eden bağımsızlık yanlıları, 13 Mayıs’tan itibaren harekete geçti.
Fransız hükümeti, başta başkent Noumea olmak üzere Ada’nın çeşitli noktalarında haklarını talep eden bağımsızlık yanlılarına karşı operasyonlar yürütmek üzere bölgeye polis ve jandarma sevk etti.
Fransa Başbakanı Gabriel Attal, 15 Mayıs’ta sosyal medya platformu TikTok’un yasaklandığını ve Ada’da 12 günlük olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu.
Ancak Fransız hükümetinin Ada’daki kısıtlayıcı tedbirleri muhalif siyasetçilerin ve bağımsızlık yanlıların tepkisine neden oldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Yeni Kaledonya’ya 23 Mayıs’ta kurmaylarıyla yaptığı ziyarette, tartışmalı anayasal reformun geri çekilmesi taleplerini reddetti.
Ada’da Fransız resmi kaynaklarına göre 7 kişi hayatını kaybederken, 370’ten fazla kişi gözaltına alındı.
“Diyalog, Noumea Anlaşması çerçevesinde devam etmeli”
Genç Kanaklar Hareketi Başkanı Daniel Wea, Yeni Kaledonya’da yaşanan gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.
Wea, Kanakların, Fransız sömürgeci ve emperyalist politikasına karşı çıktığını ifade etti.
Bu durumun Yeni Kaledonya’nın sömürgeden kurtulma meselesiyle ilgili olduğunu belirten Wea, hükümetin, Ada’daki seçmen sayısında değişikliğe yol açacak anayasal reformu geri çekmesini istediklerini anlattı.
Wea, “Bugün toplumsal barışın kısa vadede sağlanması, diyaloğun gerçekleşebilmesi için tasarının geri çekilmesinden geçiyor.” diyerek, Ada’da nüfusun artmasına neden olacak bir tasarıyla Yeni Kaledonya’da baskı yapmaya devam eden bir devletle diyalog içinde olamayacaklarını söyledi.
Fransız devleti ve Yeni Kaledonya arasındaki diyaloğun 1998’de imzalanan Noumea Anlaşması çerçevesinde devam etmesi gerektiğini vurgulayan Wea, Fransa’nın Ada’nın yerli halkı olan Kanakları dinlemediğini ifade etti.
Wea, hükümetin Ada’ya binlerce asker ve güvenlik gücü göndermesinin, Fransız devletinin durumu yönetme kabiliyeti olmadığını gösterdiği yorumunu yaparak, Fransa’nın Yeni Kaledonya’ya “sömürgesizleştirme sürecinde” eşlik edip edemeyeceğini sorguladıklarını kaydetti.
Anayasal reformun, Yeni Kaledonya’nın Fransa Cumhuriyet bünyesindeki “özel” konumuna son vermeyi amaçladığını dile getiren Wea, reformun, Ada’nın statüsünü Fransa bünyesinde kalacağı bir perspektif sunduğunu belirtti.
“Bu, hayat memat meselesi”
Wea, Ada’daki herkese oy hakkı verilmesi halinde, yerli halk olan Kanakların kendi topraklarında “azınlık” konumuna düşeceğini kaydederek, “Bu, hayat memat meselesi.” dedi.
Yerli halkın, Paris’in yürürlüğe koymak istediği reforma verdiği tepkiyi değerlendiren Wea, Ada’da yaşananları, “Kanaklar ‘Ben bir halk olarak varım. Beni boğmak istiyorlar ancak buna izin vermeyeceğim. Dünyaya var olduğumu söylemek istiyorum.’ demek istiyor. dedi.
Wea, Ada’da yaşananları körükleyenin Fransa’nın baskısı olduğunu söyleyerek, “Devlet bu olaylardaki sorumluluğunu üstlenmeli.” diye konuştu.
Yeni Kaledonya’nın bağımsızlık sürecindeki kilit anlaşma: Noumea Anlaşması
Yeni Kaledonya, 1998’de Noumea Anlaşması ile özerklik statüsü kazanmış ve anlaşmada yerli halkın kendi topraklarında azınlık statüsüne düşmesini önlemek için oy kullanma hakkı, 1998’den önce Ada’da ikamet eden kişiler ve onların çocuklarıyla sınırlandırılmıştı.
Ada’da 2018, 2020 ve 2021’de olmak üzere 3 kez bağımsızlık için referandum yapılmış ve yüzde 50 barajına yaklaşılsa da bu talep kabul edilmemişti.
Bağımsızlık yanlısı Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNKS), Fransa’nın seçimlere etkisini protesto amacıyla 2021’deki referandumu boykot etmiş ve referandumun Kovid-19 salgını nedeniyle farklı bir tarihte yapılmasını istemişti.
Muhabir: Esra Taşkın