İSTANBUL (AA) – Türkiye’yi ziyaret eden “Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Türkoloji ve Kültürel Diplomasi Heyeti”, İstanbul’da Ayasofya-i Kebir Camii’nde kıldıkları cuma namazının ardından AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Mısır Yükseköğretim Bakanlığı Müsteşarı ve Mısır Amerikan Konseyi Başkanı Prof. Dr. Mahmud Azmi, “Türkiye ve Mısır’ın kültürel ilişkilerinin tarihi yüzyılları aşıyor, siyasi ilişki bir süre zayıflasa bile, kültürel ve ailevi boyutta bağlarımız hiçbir zaman zayıflamadı, halklar arasında her zaman devam etti.” dedi.
Türkiye’de bulunmaktan son derece mutlu olduğunu söyleyen Azmi, ziyaret sebebiyle gelişen Türkiye-Mısır ilişkilerinden ümitli olduğunu ifade etti.
“Türkiye ve Mısır, Orta Doğu’daki en güçlü iki merkezdir”
Mısırlı Türkolog Azmi, iki ülke ilişkilerinin Orta Doğu’daki gelişmelere yansıması hakkında, “Türkiye ve Mısır, Orta Doğu’daki en güçlü iki merkezdir ve Orta Doğu’nun bel kemiği olarak çalışıyorlar. Gazze’nin batı cephesinde Mısır, kuzeyde ise Türkiye var. İkimiz birbirimizi tamamlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ayasofya Camisinde cuma namazı kılan Azmi, “İlk kez Ayasofya Camisinde namaz kıldım ve kendimi son derece iyi hissettim. Allah’a şükürler olsun, burada namaz kılmak çok güzeldi.” diye konuştu.
“Gazze’de için Türkiye ve Mısır’ın büyük bir dayanışma göstermesi gerekiyor”
El-Mısri El-Yevm gazetesinde uluslararası ilişkiler alanında çalışan gazeteci Halid eş-Şami, bir süre kesintiye uğrayan iki ülke ilişkilerine değinerek, “Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler siyasi, ticari, kültürel ve sosyolojik düzeyde gelişmeyi sürdürüyor. Bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretiyle de gördük. Anlaşmazlıkların giderildiğini ve karşılıklı olarak iki ülke arasında yatırımlar için yeni kapıların aralandığını görüyoruz. Hükümetler arasındaki el birliği, halka da olumlu bir şekilde yansıyor.” şeklinde konuştu.
YEE’nin Türkiye-Mısır kültürel ilişkilerin güçlendirmede önemli rol oynadığını söyleyen Şami, hem Türkiye’nin hem de Mısır’ın her alanda ilişkilerini güçlendirme gayretinde olduğunu belirtti.
Şami, Türk vatandaşlarına vizede sağlanan kolaylığın Mısır turizmine katkı sağlayacağını, Türklerin Mısır’a yönelik ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilere olumlu yansıyacağını kaydetti.
Gazeteci Şami, Filistin meselesine ilişkin, “Gazze, şu an Arap dünyası ve Mısır için kilit mesele. Mısır, Filistin meselesini omzunda taşıyor, Türkiye de bu konuda Mısır’ı destekliyor.” ifadesini kullandı.
Mısır’ın İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerine arabuluculuk yaptığını hatırlatan Şami, “Mısır’ın, Gazze’ye yardımların ulaştırılmasında önemli bir rolü var. Türkiye de Gazze Şeridi’ne yardımları Mısır üzerinden ulaştırıyor. 7 Ekim’den bu yana yaşanan bu savaş suçu ve soykırım savaşının durdurulması için ABD ve İsrail’e baskı yapma konusunda Türk-Mısır işbirliği çok önemli. Türkiye ve Mısır’ın, bu yapılara ve uluslararası topluma Gazze’de ateşkes sağlanması adına baskı yapması için büyük bir dayanışma göstermesi gerekiyor.” diye konuştu.
Ayasofya’da namaz kılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Şami, “İlk defa Ayasofya’da namaz kıldım, huşu içinde hissettim kendimi. İmamın hutbede Filistin ve Gazze için dua etmesi çok hoşuma gitti. Bu da Filistin meselesinin Ayasofya’da ve Mısır’ın tüm camilerinde olduğunu ortaya koyuyor.” şeklinde konuştu.
“Türkçe Mısırlı öğrenciler tarafından çok rağbet görüyor”
İskenderiye Üniversite Edebiyat Fakültesi Türkoloji bölümünde Prof. Dr. Seyyid Muhammed es-Seyyid de İstanbul Üniversitesinde tarih alanında yüksek lisans ve doktora yaptığını söyledi.
Türkiye ve Mısır ilişkilerinin Osmanlı döneminden de öncesine dayanan derin bir tarihi olduğunu belirten Seyyid, Türkler ve Mısırlıların Emeviler döneminden başlayarak aynı şemsiye altında yaşadığını dile getirdi.
Seyyid, Mısır’da birçok üniversitede görev yaptığına dikkati çekerek, 1988 yılında Sogah’da bir üniversitede Türkçe bölümü açtığını ve öğrenciler tarafından çok rağbet gördüğünü anlattı.
İskenderiye Üniversitesinde de Türkçe bölümü açtığını aktaran Seyyid, öğrenciler tarafından en çok tercih edilen bölümlerin başında geldiğini ve ilk yılında 250’den fazla öğrencinin seçtiğini belirtti.
Zekazik Üniversitesinde Türkoloji alanında Prof. Dr. Mahmud el-Adl de Türkiye-Mısır’ın geçmişten gelen ve geleceği aydınlatan ortak bağlarının olduğunu söyledi.
Türk-Mısır ortak tarihinin derinliğine değinen Adl, geçmişten gelen ortaklığın gölgesinde iki ülke ilişkilerinin büyümesini umduğunu ifade etti.
“Mısır’da 14 yılda 50 bin öğrenci Yunus Emre Enstitüsüne kayıt yaptırdı”
Kahire YEE Koordinatörü Emin Boyraz ise “Kahire YEE olarak 14 yıldır aralıksız Mısır’daki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz ve dünyada Türkçeye en çok ilginin olduğu ülkede faaliyet gösteriyoruz. Bunun sebebi de Mısırl ile Türkiye arasında gerçekten derin kültürel bağların olması.” dedi.
Mısır-Türkiye kültürel bağlarını kuvvetlendirmek için çalıştıklarını vurgulayan Boyraz, “Ziyaretimiz çok verimli geçiyor. Bundan sonra kültürel diplomasi çalışmalarının daha da hız kazanacağına inanıyoruz. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şubat ayında Mısır’a yaptığı ziyartten sonra tüm çalışmalarımız daha da ivme kazandı, bunun artarak devam edeceğini umuyoruz.” diye konuştu.
Boyraz, Kahire’deki merkezin ilk kurulan YEE merkezlerinden biri olduğunu hatırlatarak, “14 yıllık sürede faaliyetlerimiz hiç kesintiye uğramadı. Öğrenci sayımız sürekli arttı. 14 yılda kurslarımıza kayıt yaptıran yüz yüze öğrenci sayımız 25 bini buldu. Çevrim içi de 25 bin olmak üzere toplam 50 bin öğrencimiz kayıt yaptırdı YEE’ye.” şeklinde konuştu.
YEE’nin kültürel faaliyetlerine değinen Boyraz, “Kültür, Mısır ile Türkiye arasında vazgeçilmez bir ortak nokta. Biz de bunu 14 yıldır görüyoruz. Bundan sonra da kültürel faaliyetlerin artmasını umuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Muhammed Emin Canik