BAKÜ (AA) – Prof. Dr. Sancar, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi’nin davetiyle geldiği Azerbaycan’da gençlerle buluştu. Bakü Yunus Emre Enstitüsü’nün organizasyonu ile yapılan buluşmada Sancar, gençlere tavsiyelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Sancar, konuşmasında Yunus Emre Enstitüsünün faaliyetlerinden bahsederek enstitünün Türk dünyası için özel öneme sahip olduğunu söyledi. Dünyanın birçok yerinde Yunus Emre Enstitüsünü görmenin ve varlığını duymanın kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Sancar, enstitünün hem Türk kültürünü temsil ettiğini hem de gelecek nesillere ilettiğini kaydetti.
Sancar, başarılarının sırrı ile ilgili soruyu cevaplarken şunları söyledi:
“Muvaffak olmak için gece gündüz delice çalışmaktan başka çare var mı? Var. Normal saatlerde odaklanarak çalışıp futbol da oynayabilirsiniz, arkadaşlarınızla sinemaya da gidebilirsiniz. Ben onları yapmadım. Yaşlandıkça hayıflandım. Annem derdi ki, ‘Oğlum, nefsinin senin üzerinde hakkı var. Nefsinin isteği senin eğlenmen, hayattan tat çıkarman. Sen hiç yapmıyorsun bunu. İşin gücün çalışmak.’ Bu yüzden de herkese benim yaptığımı yapmasını tavsiye etmem. Hayatta başka şeyler de var, onları da yapmaya çalışın. Ama eğer iddialı bir bilim insanı olmak istiyorsanız çok çalışacaksınız. Bunun başka çaresi yok.”
Sancar, elde ettiği başarıların motivasyon kaynağına ilişkin soruya ise şu karşılığı verdi:
“Benim rol modelim babamdı. Babam hayatım boyu en çalışkan bildiğim adamdı. Ben çok küçük bir kasabada büyüdüm. Orada erkeklerin birçoğu işsizlik yüzünden zamanlarını kahvede geçirirlerdi. Babam kahveye nadiren giderdi. Yaz kış bahçede, kavaklıkta zaman geçirirdi. Bizim esas gelirimiz kavaklardan olurdu. Kavaklıktan geçinirdik. Bu yüzden ben hep babamı örnek aldım. Babam kahvede poker oynamazdı.”
“Ben biraz tadını kaçırdım”
Başarı için sadece zekanın yeterli olmadığını vurgulayan Sancar, “Çok zeki insanlar var ama başarılı olamadılar. Çünkü gereken çalışmayı yapmadılar. O bakımdan ‘ben zekiyim’ diyen öğrencilerinize bunu söyleyeceksiniz. Çalışmaktan başka çaresi yok. Ben biraz tadını kaçırdım. Çalışmaktan başka bir şey yapmadım. Spor yapmayı tavsiye ederim fakat başarılı olmak istiyorsanız çalışmaktan başka çaresi yok. Doktora öğrencilerim var. ‘Ben bu yaşımda çalışıyorum, sen de benim gibi çalışmayacaksan hoca olmayı bırak’ diyorum.” ifadesini kullandı.
Sancar, “Neden DNA onarımıyla ilgili araştırma yapmak istediniz?” sorusunu yanıtlarken de şunları dile getirdi:
“Hayatın meselesini anlatıyor, o bakımdan bana çok ilginç geldi. Bunda çok çalışacak konular, sorulacak sorular var. O bakımdan o konuya girdim ve gerçekten de düşündüğüm doğru çıktı. DNA durmadan bozuluyor. Kimyasal ve fiziksel olduğu için onun tamir edilmesi lazım. Onu ilk defa keşfeden de benim hocamdı ama nasıl tamir edildiğini bilmiyordum. Benim için bu büyük bir fırsat oldu. İlk defa bir enzimin nasıl işlediğini ve tamirini ben keşfettim ve bunun verdiği tatmini hiçbir şeyde bulamazsınız. Ben İbn-i Sina değilim elbette amma keşfettiğim ders kitaplarına girdi.”
Bakü Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Selçuk Karakılıç, Aziz Sancar’ın Yunus Emre ve Mehmet Akif’in dile getirdiği rol model insanlardan biri olduğunu söyledi.
Karakılıç, Sancar’ın sadece bilim insanı değil aynı zamanda gönlü zengin bir kültür insanı olduğunu ifade ederek, “Bu yüzden Aziz Sancar’ı gençlerle buluşturarak bilim, kültür, tarih ve medeniyet meselelerini konuşmak, Türkiye ve Azerbaycan’ın ve daha büyük ailemiz olan Türk dünyasının bilim, kültür ve Türk şuurunun kompozisyonlarını birincil ağızdan dinleyerek realiteyi görmek istedik.” dedi.
Etkinlikte katılımcılara Doç. Dr. Elşen Bağırzade’nin hazırladığı “Aziz Sancar’dan Bilim ve Kalkınma Üzerine Aforizmalar” kitabı hediye edildi.
Muhabir: Ruslan Rehimov