Kauçuk Dergisi Kauçuk Dergisi
ilişkili haberler
İSTANBUL (AA) – Her salı TRT1’de ekrana gelen ve seyircilerin beğenisini kazanan dizi, her hafta reyting listelerinde ilk üçte yer alıyor.
Dizide “Fatih Sultan Mehmet” karakterini canlandıran Serkan Çayoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karakterine hazırlanırken çok sıkı bir süreçten geçtiğini ve kitap, makale ve belgeseller olmak üzere farklı kaynaklardan araştırmalar yaptığını söyledi.
Çayoğlu, dizinin tarih danışmanlarıyla da görüşmeler yaptığını belirterek, at binme, kılıç, mızrak ve ok kullanmayı öğrenmek için dersler aldığını aktardı.
Diziye en iyi şekilde hazırlanmak için elinden geleni yapmaya çalıştığını kaydeden Çayoğlu, “Sette ‘3, 2, 1’ denildiğinde hazır olmanız gerekiyor. Baktığınızda aslında canlandırdığınız karakterler atlarla, kılıçlarla büyüdükleri için o konularda çok usta. Bizim de o ustalığı bir şekilde seyirciye yansıtmamız gerekiyor. Dolayısıyla çok sıkı çalıştık. Bunun yanında mental olarak, psikolojik açıdan da bir hazırlık sürecim oldu.” dedi.
“Fatih’in korkularını, arzularını, inancını hayal etmeye çalıştım”
Oyuncu Çayoğlu, Fatih Sultan Mehmet’i kişilik olarak anlamaya ve keşfetmeye çalıştığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Fatih’in korkularını, arzularını, inancını hayal etmeye çalıştım. Neler hissettiğini aslında hissedip, bunu seyirciye aktarmaya çalışıyorum. Dolayısıyla bu yolculuk benim için çok keyifliydi. Hazırlık sürecinde de çok titiz davranmam gerektiğini biliyordum. Çünkü Fatih’in ağırlığını sürekli üstümde hissediyorum. Her anımda, her sahnemde farkında olarak, onun bilinciyle oynuyorum. Bence ekip olarak da iyi hazırlandık. Seyircilerin yorumlarına da bakılırsa bu işi başardık gibi gözüküyor.”
Sultan Mehmet’in askeri dehasına ve entelektüel birikimine de işaret eden başarılı oyuncu, “Çok büyük işler başarmış. Zaten o işleri başarmak için de böyle bir entelektüel birikime ihtiyacınız var. Aynı zamanda Sultan Mehmet, inanılmaz meraklı, her şeyi bilmek, öğrenmek istiyor. Çünkü biliyor ki elindeki en büyük silah; bilgisi ve o bilgiyle doğru kararlarla ileriyi görebiliyor. Bu çok büyük bir marifet. Her şeyi, herkesi kontrol altında tutabiliyor. İnsanları böyle etkiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Gecem gündüzüm hep Fatih Sultan Mehmet’i düşünerek geçti”
Serkan Çayoğlu, seyircilerden diziye çok güzel yorumlar aldıklarının altını çizerek, “Bu çok güzel bir şey. Ben kendime ne kadar güvensem de asıl olan seyircinin nasıl bir tepki vereceği ve herkesin aklında aslında bir Fatih olduğu için, en zor tarafı da insanların aklındaki Fatih’i yıkıp, yeni bir Fatih’i yerine koymak. İzleyenler için onların akıllarındaki Fatih, benimle birlikte şekillenmeye başlıyor ve bu sadece izlediği şeyi beğendiği için oluyor.” diye konuştu.
Eşinin de diziyi izlediğini ve beğendiğini söyleyen Çayoğlu, “Fırsat oldukça birbirimizin işlerini izlemeye çalışıyoruz. Ama bu dizide Özge, her salı benden önce eve gelerek televizyonu açıyor.” dedi.
Ünlü oyuncu, İstanbul’un Fethi’ni anlatacak yeni sezon için heyecanlı olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
“Seyircimiz kadar ben de merak ediyorum ve heyecanla bekliyorum. Aylarım, gecem gündüzüm hep Fatih Sultan Mehmet’i, ‘Onu daha iyi nasıl yansıtabilirim?’, ‘Ne yapabilirim’ diye düşünerek geçti. Seneye de heyecanlıyım. Yapımcımız, yazarlarımız dizide tarihten çok sapmamaya çalışıyor. Aynı zamanlar çok kıymetli oyuncularla çalışıyoruz. Müthiş bir ekibimiz var ve herkes birbirine sahnede güveniyor, hepimiz birbirimize destek oluyoruz. Yönetmenlerimiz, hocalarımız da bizi çok iyi şekilde yönlendiriyor. Dizi çekmek kolay bir şey değil. Bu yüzden birbirimizin desteğe her zaman ihtiyacı oluyor ve zaten ancak böyle o sahnedeki duygu çıkabiliyor.”
Dizide Evrenosoğlu Ali Bey’i canlandıran Serdar Gökhan’la da aynı sahnelerde yer almaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Çayoğlu, “Müthiş bir insan. Çocukluğumuz onun filmlerini izleyerek geçti ve bir anda sahnede karşında görüyorsun, karşısında sahne çekiyorsun bu büyük bir onur. Onu ilk gördüğümde kendisine sarıldım. Dizide yardımcı oluyor,. Onunla sahnelerim olduğu için mutluyum.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Aişe Hümeyra Akgün
