Pandeminin dünya genelinde üretimde yaşattığı daralma ve uluslararası konteyner sorunu, plastik sektörünü vurdu. İthal hammadde tedarik edemeyen, yurtiçinde de hammadde fiyatlarında yüzde 100’e varan artış sektörde krizi tırmandırıyor. Yüksek maliyetler firmaların üretim yapmasını zora sokarken, rekabet gücünü de olumsuz etkiliyor. Hem üretimde hem de ihracatta ciddi sorunlarla karşı karşıya kalan sektör, üretim ve siparişlerin sekteye uğramaması için ithalat vergisinin kaldırılmasını ve yerli hammadde üreticilerinin tamamen iç piyasaya çalışmasını istiyor.
Globalde yaşanan konteyner sıkıntısının ithalatta ve ihracatta navlun fiyatlarını yaklaşık 6 kat artırdığına dikkat çeken Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, dünyada plastik hammadde üreticilerinin ağustos ayından itibaren üretimde kesintiye gittiğini ve bunun da emtia fiyatlarını artırdığına değindi. Eroğlu, hammaddede son 6 ayda dolar bazında yüzde 100’den fazla astronomik fiyat artışları yaşandığını vurguladı. Son günlerde toplam üretimlerinin yüzde 15’inin karşılandığı iç piyasada hammaddeye zamlar yapıldığına dikkat çeken Eroğlu, bununda üretim maliyetlerini aşırı yükselttiğini ifade etti. Yerli hammadde üreticisi firmanın ihracat yerine sadece yurt içi piyasasının ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğine dikkat çeken Eroğlu, “Nitekim belirli bir süre işlenmemiş hammadde ihracatı yerine, hammaddenin sadece iç piyasaya verilerek ihracatın katma değerli ürüne dönüşerek yapılması faydalı olacak. Ayrıca hammadde ithalatındaki ilave vergiler, gözetim, refrans fiyat gibi ekstra yüklerin asķıya alınması çok önemli” dedi.
Rekabet gücünü çok olumsuz etkiliyor
Plastik sektöründe 4-5 aydır yaşanan hammadde fiyatı artışının plastik mamul üreticilerini zor durumda bıraktığını ifade eden Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün de, tedarik zincirinde meydana gelen bozulmaların, Türkiye’yi rakip ülkelere göre daha çok etkilediğine dikkat çekti. “Navlun bedelleri arttıkça ülkemizin hammadde erişiminin mutlak bir çözüme kavuşabileceğini öngörmüyoruz” diyen Gülsün şunları söyledi: “Bölgesel fiyat artışının, küresel fiyat artışının üzerinde seyretmesi firmalarımızın rekabet gücünü çok olumsuz etkiliyor. Bu dönemin asgari zararla atlatılabilmesi için kamu otoritesinin hammadde ithalatında karşılaşılan dışsal maliyetleri azaltacak uygulamalara yönelmesi gerekiyor.”
“Maalesef yerli üretici ihracata çalışıyor”
Hammadde ihtiyacının yüzde 30’unu iç piyasadan karşıladıklarını söyleyen gıda ambalajı üreticisi Üner Plastik’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Erkan, “Maalesef firmalarımıza dövizle ihracat daha tatlı geliyor. Oysa öncelikleri yerli üreticiler olmalı. Dünyanın her tarafına mal gönderiyorum, üretimde herhangi bir aksama yaşamamam lazım. Bazen hammadde vaktinde gelmediği için vardiya düşürmek zorunda kalıyoruz” dedi. Erkan, ithal hammadde temininde artan navlun maliyetlerinin de kendilerini zorladığını söyledi.
Son bir yılda yüzde 100 fiyat artışı var
Plastik hammadde fiyat artışının hala devam ettiğini ifade eden Lux Plastik Genel Müdürü Burak Önder ise, “Fiyat artışlarında spekülatif ve manipülatif izleri görüyoruz. Her ne kadar bu artışlar tüm dünyada yaşansa da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için etkisi farklı oluyor. Hammaddedeki fiyat artışı enflasyonu da etkileyecek. Plastik sadece mutfak eşyalarında değil ambalajdan otomotive, beyaz eşyadan tekstile kadar birçok sektörde kullanılıyor” değerlendirmesini yaptı. Hammadde üzerindeki ek vergilerin bu süreçte askıya alınması gerektiğini belirten Önder, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hammadde üreticilerinin bu süreçte ihracat yerine iç piyasaya ürünleri vermesi çok ama çok önemli. Bu dönemde ihracatçılara ve üreticilere hammaddenin finansmanı noktasında ucuz kredi verilmeli.”
Plastik hammaddesi polipropilen (moblen PP) fiyatları Şubat 2020 yılında kilogramı 1.06 dolar iken ağustosta 1.02 dolar olduğunu ifade eden Burak Önder, “2021 ocak ayında ise 1.43 dolara çıkan polipropilen fiyatı yapılan art arda zamlarla şubat başında 1.75 dolara çıktı. Şu anda da 1.86 dolar seviyesinde” diye konuştu.
Petkim, ithalat vergilerinin kaldırılması talebine karşı çıktı
Hammadde fiyatlarındaki artışlara yönelik Türkiye’nin petrokimyada en büyük tedarikçisi Petkim’den
“iş ortaklarına” açıklama yapıldı. Pandemi döneminde, birçok sektörde olduğu gibi petrokimyada da küresel bir arz şoku yaşandığı vurgulanan açıklamada, fiyatları artırmaya yönelik üretim kısıtlamasının söz konusu olmadığı kaydedildi.
Açıklamada, Petkim’in yurtiçi talebe öncelik verdiği belirtildi ve iç piyasa ihtiyacını karşılamak için yurtdışından gelen yoğun talebin önemli bir bölümünün karşılanmadığı kaydedildi. Petkim, polimer ürünlerde ithalat vergilerinin kaldırılmasının, yarar sağlamaktan öte yerli üretici aleyhine haksız rekabeti derinleştireceğini de savundu. Petkim, hammadde fiyatlarını yüksek tuttuğu ve yerli üreticiye öncelik vermediği yönündeki iddiaları ‘yerli üreticinin yanındayız’ diye cevapladı. İş ortaklarına gönderdiği yazılı bir açıklamada yerli sanayicinin en büyük petrokimyasal hammadde tedarikçisi olduklarını ve rekabetçi fiyat sunduklarına dikkat çeken Petkim’in açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Polimer ürünlerindeki ithalata yönelik tüm vergilerin kaldırılmasının, fiyatları küresel ölçekte belirlenen girdiler için sektör adına herhangi bir kazanım sağlamayacak. Halihazırda yoğun ithalat yapılan ilgili ürünlerde tek yerli üreticiyiz. Bu da aleyhimize haksız rekabeti derinleştirecektir.
Bu durum da özellikle pandemi gibi ticaretin gerçekleştirilemediği dönemlerde yine yerli sanayici için olumsuz bir tablo oluşturacaktır. Söz konusu talepler sadece sektörümüzü değil; otomotiv, sağlık, hijyen, inşaat, teknoloji, giyim ve gıda gibi hayatın her alanında temel yapı taşı konumuna gelmiş tüm sektörleri olumsuz etkileyecektir.”
“Kartelleşme yok, arz şoku var” ‘Kartel’lerin üretimi kısması ve fiyatların artmasına ilişkin iddia hakkında açıklamada bulunan Petkim, şu ifadelere yer verdi: “Pandemi döneminde, birçok sektörde olduğu gibi petrokimya sektöründe de küresel bir arz şoku yaşanmaktadır. Ancak, yoğun rekabetin yaşandığı sektörde kartel olmadığı gibi yaşanan bu arz şoku bilinçli olarak fiyatları artırmaya yönelik üretimin kısıtlanmasından kaynaklanmamaktadır. Petrokimya sektöründe üretimi durdurma ve devreye alma maliyeti çok yüksektir. Bu nedenle sektördeki hiçbir firmanın daha çok rakiplerine yarayacak fiyat artışı amacıyla, yüksek maliyete katlanarak üretimini durdurması, ekonomik akla uygun bir karar değildir.”
Plastik sektörü, enflasyonun nedeni değil Plastik sektörünü enflasyonun nedeni olduğu iddiasının doğru olmadığını belirten
Petkim, kimyasal ve plastik ürünlerin ara malı oldukları için Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) değil, Üretici Fiyat Endeksi’nde (ÜFE) sektör bazında değerlendirildiğini dile getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan Aralık 2020 ÜFE yıllık değişim oranının yüzde 25,15 olduğunu kaydeden şirket, şu bilgilere yer verdi: “TÜİK verileri, enflasyonun nedeninin plastik sektörü olmadığını açık bir şekilde göstermektedir. Yıllardır yerli üreticinin en büyük destekçisi olan Petkim olarak, Türkiye’ye duyduğumuz büyük inançla, var gücümüz ile çalışmaktayız.”
Dünya