Oto kiralama sektörü, 2021’e müjdeli bir haberle girdi. 25 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanaklarının Düzenlenmesinde, Tahsilinde ve Takibinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’, motorlu taşıtların tescil plakalarına düzenlenen trafik idari para cezaları yönünden önemli bir değişiklik getirdi. Buna göre; halihazırda trafik kural ihlali yapan kiralık araçların tescil plakasına – yani aracın sahibi olan araç kiralama şirketine – uygulanan cezai işlemlerin, trafik kural ihlalini yapan aracın ihlal tarihinde kiralandığının Kiralık Araç Bildirim Sistemi’nden (KABİS) tespit edilmesi halinde, artık doğrudan aracın kiracısına uygulanacak. KABİS’in Jandarma Asayiş Bilgilendirme Sistemi (JABİS) ile entegrasyonu sağlanacak.
Bilindiği üzere, sürücüsü tespit edilemeyen araçların tescil plakalarına düzenlenen trafik idari para cezalarından dolayı oto kiralama şirketleri 65 yıldır büyük mağduriyet yaşıyordu. Çünkü kiralanan araca kesilen cezadan müşteri değil, kiralama şirketi sorumlu tutuluyordu. Kiralama şirketinin bu ücreti müşteriden tahsil etmesi gerekiyordu. Ancak sektör temsilcilerinin aktardığına göre, bu cezaları müşteriden tahsil etmek her zaman mümkün olmuyor. Adres değişikliğinin yanı sıra vefat ve kasıtlı olarak cezayı ödememe gibi durumlar söz konusu oluyordu. Bu durumda da cezayı ödemekle yükümlü olan kiralama şirketleriydi. Kiralamacının dava hakkı olsa da mahkeme masrafları cezayı geçtiğinden çoğu zaman bu yol da tercih edilmiyordu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi ve 26. Komite Başkanı İlhan Yılmaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçtiğimiz aylarda İTO’ya yaptığı ziyarette sektörün bu talebinin iletildiğini hatırlattı. İlhan Yılmaz’ın verdiği bilgiye göre, kiralama şirketleri sadece geçen yıl 500 bin adedin üzerinde trafik cezasının sorumluluğunu üstlenmek zorunda kaldı. Müşteriden tahsil edilemeyen bu cezaların bir kiralama şirketine yıllık maliyeti 500 TL ile 2.5 milyon TL arasında değişiyordu. Sektörde 26 bine yakın işletmenin faaliyet gösterdiği biliniyor. Büyük oto kiralama şirketlerinde filolarda sadece bu cezaları takip eden departmanlarda birden fazla eleman istihdam ediliyor. Trafik idari para cezası karar tutanakları için kural ihlalinin tespit edildiği tarihteki araç sahibinin/kiralayanın adres bilgileri; gerçek kişi olması durumunda Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Adres Kayıt Sistemi’nden, tüzel kişi olması durumunda ise tüzel kişiliğin vergi kimlik numarası ile tüzel kişiliğin bağlı olduğu vergi dairesi kayıtlarından/ Ticaret Bakanlığı Merkezi Sicil Kayıt Sistemi’nden temin edilecek. Tüzel kişilikler için şirketin merkezi adres bilgisi esas alınacak.
İlhan Yılmaz, bu yasal düzenlemenin kiralama şirketlerinin mağduriyetini gidereceği gibi, sektörde merdiven altı ve kaçak faaliyet gösterenlerle mücadeleye de önemli katkı sağlayacağını vurguladı. Yılmaz, “Böylece, kayıt dışılığın önüne geçilerek, Gelir İdaresi’nin de tüm sektörden düzenli vergi tahsilatı yapmasını sağlanacak” dedi. Düzenleme elektronik tebligatın da önünü açtı. Araçların tescil plakasına düzenlenen ceza karar tutanakları, elektronik ortamda tebliğ edilebilecek.
Araç kiralamada trafik cezalarına yönelik yönetmelik değişikliği, işletmelerin talep ettiği iki yasal düzenleme konusunda sektöre umut verdi. Sektörün çatı kuruluşu TOKKDER’in Başkanı İnan Ekici, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Trafik cezasının aracı kullanan kişiye kesilmesi için yıllardır mücadele veriyorduk. Yeni yönetmelikle büyük bir yükten kurtulmuş oldu. Bu gelişme, bundan sonraki süreçte iki önemli yasal düzenlemenin yapılması için de umut verdi., Birincisi, özellikle günlük kiralama da ‘işleten sıfatının’ uzun dönem kiralamada da olduğu gibi kira kontratı ile kira süresince kiracı/müşteriye yansıtılmasının düzenlenmesini bekliyoruz. Diğer bir konu da kiralama yolu ile çalınan/geri iade edilmeyen araçların müşteri tarafından iade edilmemesi durumunda aradaki sözleşmeye muhalefetten ‘emniyeti suiistimal olarak’ değil, direkt ‘oto hırsızlık/organize suç/nitelikli dolandırıcılık’ olarak değerlendirilmesini talep ediyoruz.”