Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, “Plastik sektörünü yeniden nasıl geliştirilebilir diye ilk etaptaki Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nda plastik makinalarını ve lastik makinaları konusunu stratejik hedefler arasına koyduk. Plastik sektörünün çok daha ileriye doğru gidebileceğine inanıyoruz.” dedi
PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) ve TÜYAP iş birliğinde düzenlenen dünyanın ikinci, Avrasya’nın ise en büyük plastik fuarı olan PlastEurasia-Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı’nın 29’uncusu TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde açıldı. Fuar, 07 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek.
Alüminyum silikat (Kaolin)
Fuarın açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede Türkiye’nin hem plastik sektörünü hem de plastiği çok iyi bildiğini ama rekabet edilememesinden dolayı sektörün her gün bir tık kaybedildiğini dile getirdi.
Büyükdede, plastik enjeksiyon makinaları sektörünü bakanlıkta incelemeye aldığını dile getirerek, “Aldığım inceleme de gördüm ki, plastik enjeksiyon makinaların yüzde 80’nini ithal ediyoruz. Bunun da yaklaşık olarak yüzde 20’si falan Avrupa menşeili geri kalan yüzde 80’ni gelenlerin Çin, Tayvan ve Uzak Doğu menşeili. Biz kendi sektörlerimizi neden kaybettik. Bakanlık olarak bu beni çok yakinen ilgilendiriyor. “diye konuştu.
Plastik sektörünü yeniden nasıl geliştirilebilir diye ilk etaptaki Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nda plastik makinalarını ve lastik makinaları konusunu stratejik hedefler arasına koyduklarını belirten Büyükdede, plastik sektörünün çok daha ileriye doğru gidebileceğine inandığını belirtti.
Büyükdede, şunları kaydetti:
“800 milyon dolarlık ithalatın önemli bir kısmının iç pazarda kalabileceğine inanıyorum. Diğer ilgilendiğimiz bir konumuzda hammadde. Şu anda Ceyhan bölgesinde çok büyük bir Petro-kimya tesisi kuruyoruz. İki tane daha Petro-kimya tesisi için çalışmalarımız devam ediyor. Bu yatırımların önünü açmaya çalışıyoruz. Halen Türkiye plastik ham madde ihtiyacının yüzde 15’ini zor karşılıyor. Bakanlık olarak arakasında durduğumuz en önemli konulardan bir tanesi de hammaddenin yerlileştirilmesinde önemli ölçüde dışarıya bağlı olmamamız gerektiği kanaatindeyiz. Plastiğin, kim ne dersin desin vazgeçemeyeceğimiz bir ürün olduğunu herkesin bilmesi lazım.”
Hammadde konusunda yerli üreticilere yönelik çalışmaların yapılması ithal ürünler yerine yerli ürünlerin tercih edilmesi hem ülke ekonomisine katkı sağlar hem ekonomik döngüde yerli üreticinin ayakta kalmasına destek olacağından bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine vurgu yapmak kaçınılmaz olacaktır.
PAGEV ile birlikte çalıştıkları Mükemmeliyet Merkezi projesi olduğunu hatırlatan Büyükdede, “Plastik sektörüne yönelik Mükemmeliyet Merkezi’nin temeli atılmış ancak tamamlamamız gerekiyor. Şu anda otomotiv sektöründen gelen en önemli konu, metal parçaların kompozite çevrilmesi. Plastik sektörünü el birliğiyle çok daha yerli donanım ve ekipmanla donanmış hale getirelim. Plastik sektörünün bu konuya destek vermesi lazım. Onların desteği olmadan yerlileştirme imkanını bulamayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türk plastik sektörü dünyanın en büyük 6’ncı, Avrupa’nın en büyük ikinci plastik üreticisi”
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Türk plastik sektörünün dünyanın en büyük 6’ncı, Avrupa’nın ise Almanya’dan sonra en büyük ikinci plastik üreticisi olduğunu belirterek, sektörün 34 milyar dolarlık ekonomik değer ve 250 bin kişiye istihdam yarattığını söyledi.
Eroğlu, sektörün gelişiminde en önemli konunun teknoloji üretimi ve katma değer olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Doğaya bırakılan atıkların yarattığı kirliliğin sorumlusu plastikler değil. Bu atıklar doğaya, denizlere kendi kendilerine gitmiyor. Peki plastiksiz bir hayat mümkün mü? Evet mümkün, eskiden plastik yoktu ama bugün sahip olduğumuz pek çok avantaj ve konforu da plastiklerin sağladığını hatırlamamız gerekiyor. Plastikler refahı yaygınlaştıran ve demokratikleştiren ürünlerdir. Plastikler olmasa çok az kişi bugünkü konforu ve rahatlığı yaşar.
Plastikler sayesinde milyonlarca insan temiz suya, hijyenik sağlık ürünlerine ulaşıyor, hafifleyen otomobiller ve uçaklar daha az yakıt tüketiyor, bu yüzden uçak biletleri ucuzladı ve daha çok insan seyahat imkanına kavuştu. Kalp kapakçıkları, serum torbaları, tek kullanımlık şırıngalar hepsi plastikten. Gıda ambalajları sayesinde ürünler bozulmadan sofralara güvenle ve hijyenik olarak ulaşıyor. Bilinçli tüketim, geri dönüşüm çok önemli ve hepimize sorumluluk düşüyor.”
PAGÇEV ile 6 yılda 1 milyon tonun üzerinde ambalaj atığının kaynakta ayrılarak geri dönüştürülmesi faaliyetlerini yürüttüklerine işaret eden Eroğlu, “Bir yandan çevreyi korurken ekonomiye de 2,9 milyar liralık katkı sağladık. Yaptığımız çalışmalar sayesinde 9 milyon 149 bin ağaç kesilmekten kurtarıldı. Yani 6 yılda 7 Belgrad Ormanı kazandırdık. Bunun yanında yaklaşık 50 bin öğrenci ve hane halkına geri dönüşüm eğitimleri verdik. Tüm vatandaşlarımızı geri dönüşüm konusunda bilgilendirmek amacıyla PAGEV olarak bilinçlendirme kampanyamız da başladı. ‘Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok’ diyor ve geri dönüşüm seferberliği başlatıyoruz”. dedi.
“Endüstrideki gelişmeleri, doğru ortamda, doğru ilişkilerle buluşturabilmeliyiz”
TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal da dünya değişirken ne yapıyoruz konusunda çok fazla bir çabamızın olmadığını ve dünyanın değiştiğini konuşurken bile dünyanın yine değişmeye devam ettiğini aktardı.
Ünal, 6’ncı sanayi devriminin sanayideki ve plastik endüstrisindeki gelişmelerde büyük değişimler getireceğini kaydederek, “Dünya, artık 3 kutuplu bir dünya konuşuyor. Yaklaşık 10 gün önce Çin’de açıklanmış olan 6’ıncı endüstri devrimi var. Hedeflenen 2030 yılı. Görevimiz endüstrideki gelişmeleri, doğru ortamda, doğru ilişkilerle buluşturabilmeliyiz. İlişkilerimizi zedelenmesine izin vermeden iyi bir geleceğe taşımak hepimizin temel sorumluluğu.” diye konuştu.
TÜYAP Proje Grup Başkanı Tamer Güzelaydın da Çin, Tayvan, İran ve Hindistan’ın ülke katılımları yanında yurtdışından direkt katılan firma sayısının 304 olduğunu dile getirerek, “Her yıl düzenlenen fuarlar arasında Avrupa’da ilk sırada, dünyada da ikinci sırada olan PlastEurasia İstanbul Fuarı 2020 yılı özel bir yılı olacaktır. Çünkü, gelecek yıl PlastEurasia Fuarı’nın 30’uncu yılıdır. Uzun soluklu ve olumlu iş birliği için PAGEV teşekkür ederken, PlastEurasia İstanbul 2019 Fuarı’nın sektöre ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” değerlendirmesini yaptı.