İSTANBUL (AA) – Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İbrahim Başar Önal, “İstemsiz olarak kontrol edilemeyen idrarı tutamama hali, kadınlarda ve erkeklerde görülmekle beraber kadınlarda 2 misli daha fazla gözleniyor.” değerlendirmesini yaptı.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Önal, obezite, hamilelik, zorlu doğumlar, ilerleyen yaş, menopoz, şeker hastalığı, demans, Alzheimer hastalığı, idrar torbasında sarkma, idrar yolu ve vajina enfeksiyonları, kullanılan bazı ilaçlar ve genetik faktörlerin idrar kaçırmanın nedenleri arasında yer aldığını kaydetti.
Kadınlarda idrar kaçırmanın iki şekilde olduğunu belirten Önal, “Aniden gelen acil ve şiddetli tuvalete gitme ihtiyacı esnasında tuvalete yetişemeden istemsiz idrar kaçırma türüne ‘sıkışma tipi idrar kaçırma’ adı veriliyor. Ani idrara çıkma isteği, sık sık idrara çıkma, tuvalete ulaşamadan idrar kaçırma, sıkışma tipinin belirtileri arasında yer alıyor. Pelvik kaslarının zayıflaması, enfeksiyon ya da menopoz sonrasında bu tip idrar kaçırma görülebiliyor.
Stres tipi idrar kaçırma ise genellikle çok sayıda, zorlu ve müdahaleli vajinal doğum (normal doğum) yapan kadınlarda görülüyor. İdrar kaçırma, güldüklerinde, öksürdüklerinde, hapşırdıklarında, koşarken, atlarken veya bir şeyleri kaldırırken ortaya çıkıyor. Mixt tip idrar kaçırma ise her iki tipin birlikte olduğu süreç olarak ifade ediliyor. İdrar kaçırma, cerrahi veya cerrahi dışı yöntemlerle, ilaçla tedavi edilebiliyor.” ifadelerini kullandı.
-“İdrar kaçırma tanısında jinekolojik muayene dikkatle yapılmalı”
Önal, idrar kaçırmanın, kişide utanç ve gizleme dürtüsü yaratabileceğinden özellikle şüphe duyulduğunda hasta ifade etmese de “idrar kaçırma şikayetiniz var mı?” diye sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Hastadan iyi bir hikaye alınması gerektiğini aktaran Önal, “Hastalıklar, kullanılan ilaçlar, geçmiş doğum ve ameliyat hikayeleri sorgulanarak hastanın günlük işeme paterni öğrenilmesi gerekiyor. Hastanın idrar kaçırma şeklini iyi tarif etmesini sağlamak büyük önem taşıyor. Dikkatli bir jinekolojik muayene yapılarak stres halinde öksürterek hapşırtarak idrar kaçağı olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda idrar testi ve idrar kültürü yapılarak enfeksiyonlar ekarte ediliyor. Gereğinde üroloji konsültasyonu ve ürodinami ile sistoskopi gibi tetkikler yapılıyor.
Hasta aşırı kiloluysa uygun diyet ve egzersiz programı ile zayıflaması sağlanıyor. Sebep kabızlık ise diyeti düzenleniyor ve ilaç tedavisi veriliyor. İdrar kaçırma kontrolsüz şeker hastalığı nedeniyle gelişmişse hastanın ilaçları ve diyeti düzenleniyor. Menopoza bağlı vajinal kuruluğu giderecek tedaviler verilebiliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Önal, stres tipi idrar kaçırmada genellikle cerrahi, sıkışma tipinde ise ilaç tedavisi uygulandığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“İdrar kaçırma bir tür fonksiyon bozukluğu olduğu için tedavisinin de iyi düzenlenmesi gerekiyor. İdrar kaçırmanın hangi türde olduğunun belirlenmesi, tedavi için de belirleyici olması nedeniyle oldukça önem taşıyor. İdrar kaçırma ameliyatları genellikle vajinal yol kullanılarak yapılıyor. Karın bölgesinde herhangi bir kesi olmuyor. Genel anestezi veya lokal anestezi ile yaklaşık 15-20 dakikalık bir ameliyat gerçekleştiriliyor. İdrar boşaltım kanalının çıkışına hamak tarzında bir askı konarak, bölge destekleniyor. Bu sayede hasta idrarını daha iyi tutabiliyor. Eğer sıkışma tarzı idrar kaçırması da varsa, buna ek olarak ilaç tedavisi de veriliyor. Sıkışma tipinde ise mesanenin aşırı kasılmalarını engelleyici ilaç tedavisi verilebilmesinin yanı sıra, pelvik kasların da güçlendirilmesi tavsiye ediliyor.”