İSTANBUL (AA) – HALİL İBRAHİM MEDET – Tarihteki pek çok yeni teknoloji gibi yapay zekanın da ilk olarak düşük nitelikli iş kollarını tehdit edeceği ve teknolojiye hassas bazı meslek gruplarında değişimlere yol açacağı belirtiliyor.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Elyesa Koytak, AA muhabirine, yapay zekanın farklı meslek gruplarına muhtemel etkilerini değerlendirdi.
Koytak, teknolojinin düşük nitelikli iş kollarını tehdit etmesinin yeni bir olgu olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Yapay zeka da her meslekte olduğu gibi önce düşük nitelikli iş kollarını tehdit eder. Bu tehdit kelimesi de aslında çok yeni bir deneyim değil. 1700'lerin sonlarında, 1800'lerin başlarında, ilk defa çorap imalatında yoğun bir şekilde buhar gücüyle çalışan hareketli makinelerin kullanıldığı imalathaneler yaygınlaştığında İngiltere'de işçiler buna isyan etmişti. Ludistler veya 'makine kırıcılar' olarak adlandırılan bu işçiler, 'aç kalacağız, açıkta kalacağız' diye hareketlenmişlerdi. Ne zaman bir teknoloji gelse orada öteden beri o işi yapan insanların bir rahatsızlığı, huzursuzluğu olur.”
Toplumsal yapıdaki gelir eşitsizliğine bağlı olarak yapay zekanın alt tabakadaki insanları işsizleştireceği görüşünü paylaşan Koytak, yüksek gelirli kişilerin işinden olma endişesinin daha az olduğunu belirtti.
Koytak, yapay zekayı kullanma becerisine sahip olmayanların bu beceriye ihtiyaç duyduğunu kaydederek, “İnsanlar buna ihtiyaç duyuyor, bunun için özel eğitim alıyor. Yapay zekanın aslında katılımcı ve herkesi çeken bir tarafı var. Öğrenciler kullanıyor, eğitmenler kullanıyor, uygulayıcılar kullanıyor hatta kamu politikası geliştirenler dahi kullanıyor. Dolayısıyla yapay zeka meslekleri çoktandır değiştiriyor.” dedi.
– Yapay zekanın olumlu ve olumsuz yönleri var
Yapay zeka ve teknoloji bağlamında mesleklerin teknolojiye hassas olan veya olmayan şeklinde ikiye ayrılabileceğini dile getiren Koytak, berberlik gibi mesleklerin teknolojiyle seçenek ve hız kazanmasına rağmen özüne ilişkin bir değişiklik yaşamadığını aktardı.
Koytak, meslekler bağlamında teknolojiye hassas olmanın kötü bir anlama gelmediğini vurgulayarak, “Hekimlik, mühendislik, akademisyenlik ve çok tartışılmasa da hukuk böyle bir meslek. Bu meslekler yapay zekayı çoktandır kullanıyor ve onunla birlikte değişiyor, dönüşüyor.” ifadesini kullandı.
Yapay zeka kullanan akademisyen, araştırmacı ve mühendislerin hız kazandığına işaret eden Koytak, bu teknolojinin yaygınlaşmasına karşın yine de teyide ihtiyaç duyabileceği uyarısında bulundu.
Koytak, yapay zekanın çift yönlü olduğunu ve sadece karamsar veya optimist yorumlar yapmanın “basit kalan” bir yaklaşım olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yapay zeka işi bir yandan şahsi ve özgün olanı kısıtlıyor diğer yandan sanatı, bilgiyi, ticareti, meslekleri genel bir kullanıma açıyor. Ayrıca teknolojinin artmasıyla niteliği düşük iş gücüne daha az ihtiyaç duyulacağını ve yoksulluğun bununla bir ilişkisi olduğunu biliyoruz ama biz aynı yapay zekayı yoksulluğun tespiti, bu yoksulluğun çözünürlüklü bir şekilde analiz edilmesinde de kullanabiliriz. Bu da bize adil ve hakkaniyetli bir sosyal politika yapımında çok temel bir bilgi sağlar.”