Anasayfa / Ekonomi / Yıl sonunda faizler zirvede, 2019’a benzer bir yıl kapıda

Yıl sonunda faizler zirvede, 2019’a benzer bir yıl kapıda

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faizini yüzde 15’ten 200 baz puanlık artışla yüzde 17’ye yükseltti. Eski başkan Murat Uysal’ın görevden alınması ve yerine Naci Ağbal’ın atanmasının ardından yapılan 2 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında toplam 675 baz puanlık faiz artırımına gitti. Karar sermayedarların para piyasasındaki yatırım kararlarının Türk Lirası’ndan yana kullanmasına neden olduğu için döviz kurları düştü. Kararın ardından dolar kuru, 7,60 TL seviyesinin altına geriledi.

Piyasa ekonomisi kurallarını savunan liberal iktisatçılar daha önce TCMB’yi eleştirirken dün faiz artırımı kararını olumlu karşılayan yorumlar yaptılar. Bu açıdan herhangi bir çelişki onlar için oluşmuyor ancak iktidar basınında ekonomi yazıları yazan isimler son 2 toplantıdan beri ne diyeceğini şaşırmış durumda. Uzun süredir Saray’ın faiz kararlarını kabul eden bu ekonomistler Saray’ın tavrının değişmesi üzerine ne diyeceğini şaşırmış halde.

Bir yanda geniş kesimlerin sorunlarının çözümünü piyasa kurallarına uyulmasında arayanlar varken, diğer yanda piyasa kurallarını kısa vadeli politik hedefler için hiçe sayanlar duruyor. Saray’ın 180 derece değişen faiz kararlarının sonuçları ise geniş kesimlere anlatılmıyor. Halbuki benzeri 2018 yılı sonunda yapılan faiz artışı sonrası 2019’da yaşanmıştı. Bu çerçeveden önümüzdeki günlerde yaşanacak olanlara mercek tuttuk.

SONUÇLARI NE OLACAK?

1- Ekonomik büyüme yavaşlayacak
Düşük faiz ortamında ekonomik aktörlerin kredi talebi artıyor, böylece bankacılık kesiminin piyasaya pompaladığı parayla tüketim canlı tutulabiliyordu. Bu haliyle geçen yaz konut ve taşıt satışlarında rekor kırılmasının nedeni faizlerin son derece düşük olmasıydı. 3’üncü çeyrekteki yıllık yüzde 6,5’lik büyümenin altında yatan da buydu. Ancak faizlerin artması büyüme oranını yavaşlatacak. Tıpkı 2018’in sonunda yaşanan kur şokunun ardından sert faiz artışında olduğu gibi ekonomi küçülmeye başlayacak.

2- İşsizlikte yeni rekorlar kırılacak
Pandemi nedeniyle işsizlik zaten ülkenin en büyük sorunu. Faizlerin artmasıyla birlikte tüketime dayalı ekonomi yavaşlayacak. Özellikle konut sektöründe sert küçülmeler görülecek. Söz konusu küçülme ise geniş kesimlere işsizlik olarak geri dönecek. 2019’da politika faizinin yüzde 24 olduğu Şubat ayında TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 15,1’e yükselerek rekor kırmıştı. Pandemi koşulları yüzünden TÜİK’in dar tanımlı işsizliği gerçeği gölgelese de önümüzdeki günlerde işsizlikte yeniden rekor kırılacak.

3- Borcun döndürülmesi daha da zor olacak
İlk dalgayı borç paketiyle atlatmak isteyen hükümet, ekonomik aktörlerin tümünü boğazına kadar borçlandırdı. Ancak bankalarda yeni kredi açacak kaynak kalmadı. Yeniden kredi genişlemesi durumunda banka bilançoları bozulabilir. Bu nedenle bu dönem yeni kredilerin verileceği değil, eski kredilerin tahsilatının yapılacağı dönem olacak. Bu zor koşullar altında eskiden düşük faizle aldığı krediyi ödeyemeyenler yüksek faizle yeni kredi çekmek zorundalar. Bu kredinin de banka tarafından onaylanmaması durumunda kişinin takibe düşmesi devamında iflas etmesi veya icralık olması mümkün. Bu nedenle önümüzdeki günlerin bir diğer ağır bilançosu borç krizi olacak.

4- Enflasyonun artış hızı duracak
TÜİK’e göre kasım ayı yıllık enflasyonu yüzde 14. Bu artış büyük ölçüde eylül ve ekim aylarında dolar kurunda yaşanan yukarı yönlü hareketten kaynaklandı. Ancak faizlerin artması hem piyasadaki para miktarını hem de dolar kurunu baskılayacağı için fiyatlardaki artış hızı bir nebze duracak.

5- Rezervler artırılmaya çalışılacak
Faizlerin artmasıyla küresel piyasalardan Türkiye’ye sıcak para getirilmesi amaçlanacak. Cazip faiz olanaklarına sahip olan Türkiye’ye dışarıdan sıcak para girdikçe, TCMB piyasadan satın aldığı dövizlerle rezervlerini kuvvetlendirmeye çalışacak. Bilindiği üzere Merkez’in rezervlerinden 128 milyar dolar düşük faiz döneminde dolar kurunu baskılamak amacıyla piyasaya satılmıştı. Şimdi Merkez için dışarıdan para gelirse piyasadan para toplama zamanı. Bu da döviz kurundaki aşağı yönlü hareketi yavaşlatacak.

***

Haiti’yle beraber 8’inci ülke Türkiye

Tüm dünya pandemi nedeniyle faiz indiriyor ve para geçen yıllara göre hiç olmadığı kadar bol. Fakat Saray bu para bolluğundan ancak faiz artırarak istifade edebiliyor. Dünyada en çok politika faizi veren ülkeler aşağıdaki listede. Türkiye, Kongo ve İran’ın ardından 8’inciliği Haiti ile bereber paylaşıyor.

yil-sonunda-faizler-zirvede-2019-a-benzer-bir-yil-kapida-saray-filmi-geri-sardi-820937-1.

Diğer Haber

Trafikteki araç sayısı 31 milyon

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayındaki kara taşıtları istatisiğini açıkladı. Ekim ayında 209 bin 401 …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir