Yoksulu unutan zengini doyuran

ilişkili haberler

Akaryakıtta yeni dönem başlıyor!

2 gün önce

Irak ile dış ticarette hedef 30 milyar dolar

2 gün önce

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş hakkında 240 yıla kadar hapsi isteniyor

2 gün önce

Ülkede yüksek enflasyon ve yüksek döviz kuru sabit gelirlilerin satın alma gücü her geçen eriyor. Uygulanan politikalarla bu durumun bile isteye yapıldığı Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, tarafından itiraf edildi.

Bakan Nebati, AKP’nin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı sunumda itiraf niteliğinde bir konuşma yaptı. Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi’nin aktardığına göre Nebati, sunumunda, “Dövizi düşürmek için yüksek faiz artışı yapabilirdik. Ama o zaman üretim bundan olumsuz etkilenirdi. Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık. O zaman üretim dururdu. Kur korumalı TL’ye geçerek bir yandan doları frenledik. Diğer yandan üretimi ve büyümeyi tercih ettik” dedi.

“Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor” ifadelerini kullanan Bakan Nebati, böylece halkın yoksulluğu üzerine kurulmuş düzenin, siyasi bir tercih olduğunu açıkça ifade etmiş oldu.

Ekonomi politikaları ile sermaye kesimlerinin yanında olduğunu kendi ağzıyla söyleyen Nebati, dar gelirlilerin bile isteye yoksulluğa sürüklendiğini itiraf etmiş oldu. Bakan Nebati daha önce yaptığı bir açıklamada da kur korumalı mevduat (KKM) ile ilgili olarak “Büyüklere bir şey olmadı, küçükler çarpıldı” demişti.

Bakan’ın açıklamaları çok tepki çekti. Çok sayıda iktisatçı ve siyasetçi “Tercihlerinin kimden yana olduğunu bu kadar net ifade etmiş!” diyerek tepki gösterdi.

Ekonomi Yazarı İbrahim Ekinci, “Nebati, millete değil, patronlara, zenginlere bakıyor!” paylaşımında bulunurken CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, sosyal medya paylaşımında Nebati’nin sözlerini aktararak, “Yani zengini daha zengin yapmak için fakiri enflasyona ezdiriyoruz diyor. Erdoğan politikaları, zenginin faizini, fakire açlıkla ödetiyor!” ifadelerini kullandı.

Tepki çekmesi üzerine Nebati, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “Ekonomi politikalarımızın tasarlanma aşamasında asla göz ardı etmediğimiz temel konulardan biri de dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın gelir düzeyini artırmak, refah seviyesini yükseltmek ve bu doğrultuda gerekli uygulamalarla tedbirleri ivedi bir şekilde hayata geçirmektir” diyerek çark etti.

Bakan Nebati ifadelerinden çark etse de resmi veriler zaten gelir dağılımının giderek bozulduğunu, sermaye kesimlerine servet transfer edildiğini gözler önüne seriyor. Geçen hafta açıklanan büyüme rakamlarına göre yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre GSYH’den sermayenin aldığı pay yüzde 47,6’ya çıkarken emeği aldığı pay yüzde 31,5’e geriledi.

GSYH içinde ücret ödemelerinin payı ise yüzde 32,1’den yüzde 26,6’ya geriledi. GSYH’nin açıklandığı gün İstanbul Ticaret Odası da İSO-500’ün kârlılık oranlarını yayımladı. Buna göre ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun (İSO 500)’ toplam faaliyet kârı 2021’de önceki yıla göre yüzde 139 artarak 342 milyar TL’ye ulaştı.

İSO 500’ün net dönem kârı ise yüzde 137,2 artarak 219,4 milyar TL’ye ulaşırken, 97 milyar TL’lik net üretim dışı gelir dikkat çekti. İSO 500’ün kârları katlanırken aynı yılda ödenen maaş ve ücretlerdeki artış sadece yüzde 33 oldu.

Bankacılık sektörü net kârı Nisan sonu itibarıyla 98,2 milyar TL oldu. Geçen yılın aynı döneminde sektörün net karı 20,7 milyar TL seviyesinde bulunuyordu. Bir yıldaki değişim 4,75 kat olarak gerçekleşti.