Ticari alacak sigortasında faaliyet gösteren Allianz Trade’in Küresel İflas Raporu yayınlandı.
Buna göre, dünya çapında iflaslar 2023 yılında yüzde 21, 2024 yılında ise yüzde 4 artacak.
Raporda, Allianz Trade Küresel İflas Endeksi’nin önümüzdeki birkaç yıl daha yükselmeye devam edeceği belirtiliyor.
İflaslarda 2021-2023 yılları arasında güçlü bir artış ve/veya tarihi bir zirveden geri dönüş yaşayan ülkeler, 2024 yılında iflasların istikrara kavuşmaya yakın olduğu ya da halihazırda azaldığı ilk ülke grupları olacak. Yine de ülkelerin çoğunda (dört ülkeden üçünde) iflasların artmaya devam etmesi bekleniyor.
Türkiye’de iflaslar bu yıl artacak gelecek yıl düşecek
Türkiye’de bu yıl artış bekleniyor. Rapora göre, geçen yıl bin 573 olan iflas sayısının bu yıl 2 bin 360 olması tahmin ediliyor. 2024 yılında ise iflasların yüzde 10 düşmesi bekleniyor.
Türkiye için iflas tespitlerinde kullandıkları kaynak değişimine dikkat çekilen raporda salgınla ilgili desteklerin sona ermesi ve Ukrayna’daki savaşın yarattığı şok dalgalarının yanı sıra Çin’de tedarik zincirlerini ve girdi fiyatlarını etkileyen uzun süreli sokağa çıkma yasakları göz önüne alındığında, bu hızlanmanın büyük ölçüde beklendiği dile getirildi.
Türkiye’de bu yıl iflasların yüzde 50 artacağı öngörülen rapora göre, geçen yıl bin 573 olan iflas sayısının bu yıl 2 bin 360 olması tahmin edildi. Türkiye için 2024 yılında ise iflasların yüzde 10 düşmesi bekleniyor. 2024 yılında beklenen iflas sayısı ise 2 bin 125.
Büyük çaplı iflaslarda artış devam ediyor
Allianz Trade’in iflas seviyelerini analiz ettiği ülkelerin 2023 yılı için yarısında, 2024 yılı için ise beşte üçünde salgın öncesi rakamların aşılması olası görünüyor. Avrupa’da, iflasların 2023 yılında Fransa’da yıllık yüzde 41 artarak 59 bine, İngiltere’de yüzde 16 artarak 28 bin 500’e, Almanya’da yüzde 22 artışla 17 bin 800’e ve İtalya’da ise yüzde 24’lük artışla 8 bin 900’e ulaşması bekleniyor. ABD’de ise daha sıkı kredi koşulları ve belirgin ekonomik yavaşlamanın bir sonucu olarak 2023 yılında iflaslarda yüzde 49’luk bir artışın olacağı tahmin ediliyor.
Rapora göre, iflasların büyük çoğunluğunu küçük ve orta ölçekli işletmeler oluştursa da eğilim yavaş yavaş büyük firmalara da yayılmaya başlıyor. Bu durum da bir domino etkisi riski yaratıyor.
Küresel düzeyde, büyük çaplı iflasların sayısının 2022 yılının son çeyreğinde 88 adede ulaşarak pandemi öncesi seviyelerin biraz üzerine çıktığı belirtilen raporda, 2022 yılının tamamı için küresel sayıya en fazla katkıda bulunan üç sektörün inşaat, perakende ve hizmet sektörü olduğu vurgulanıyor.
Küresel büyümenin 2023 yılında yüzde 2,2 ile yavaşlamasının da beklendiği ifade edilen raporda, 2024 yılında ise ılımlı bir toparlanma olacağı tahmin ediliyor. Ancak bu toparlanmanın iflaslarda bir düşüşü tetikleyecek seviyelerin altında kaldığı belirtilen rapora göre, düşük büyümeye ek olarak, kârlılık üzerindeki baskının artması, nakit tamponlarının zayıflaması ve daha sıkı finansman koşulları iflasların yeniden artmasına neden olabilir.
İnşaat, perakende ve hizmetler en çok etkilenen sektörler
Allianz Trade İflas Araştırmaları Baş Analisti Maxime Lemerle, iflaslarda domino etkisine dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“50 milyon eurodan fazla geliri olan şirketler için iflas sayısı şu anda pandemi öncesi seviyelerin biraz üzerinde. İnşaat, perakende ve hizmetler en çok etkilenen sektörler. Düşük büyüme, kârlılık üzerindeki baskı ve sıkı finansman koşulları, en kırılgan şirketlerin dayanıklılığını test ediyor. Bu şirketler arasında en az fiyatlandırma gücüne sahip sektörler ise; tekstil, hizmet, perakende, ulaşım, inşaat ve dayanıklı tüketim gibi ücret odaklı ve faiz artışı maliyetlerine en çok maruz kalan sektörler” diye konuştu.
Öte yandan, Avrupa’da ve ABD’de bankacılık sektöründe son dönemde yaşanan türbülansın olası bir likidite krizinin iflaslar üzerinde ne tür etkisi olabileceği sorusunu da akla getirdiğini ifade eden Maxime Lemerle, “Tahminlerimize göre, 2008 yılındakine benzer bir finansal krizin yeniden yaşanması durumunda, 2023 ve 2024 yılları toplamında ABD’de ve Batı Avrupa’da iflas sayısı sırasıyla 21 bin 600 ve 99 bin 900 artabilir. Büyük bir finansal kriz değil de 2000’lerin başındaki teknoloji balonunun patlaması sırasında görülen büyüklükte bir likidite krizi bile, 2023 ve 2024 yıllarında aynı bölgelerde sırasıyla 12 bin 900 ve 95 bin 300 ek iflasa yol açacaktır. Kredilerin donduğu ve yeni kredilerin verilmediği bir durumunda ise ABD’de ve Avrupa’da iflas sayılarında sırasıyla 10 bin 700 ve 46 bin 300 artış olacaktır” dedi.