İSTANBUL (AA) – Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre 2023 ağustos ayında 20,98 dereceyle tüm zamanların en yüksek deniz yüzey suyu sıcaklığı kaydedilirken ikinci en yüksek sıcaklık, 20,97 dereceyle bu yılın ocak ayında ölçüldü.
Kaydedilen rekor sıcaklıkların ardından ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne (NOAA) bağlı Mercan Kayalıkları İzleme Merkezi mercan resiflerine ve diğer deniz yaşamına yönelik potansiyel riskleri izlemek için yeni uyarı seviyeleri ekledi. Uygulama, ısı stresiyle birlikte mercan resiflerinin ağarma risklerinin daha detaylı bir şekilde izlenmesini amaçlıyor.
Konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu Eryalçın, mercanların deniz zeminine yapışık yaşadıklarını, bitkiye benzetilseler de hayvan olduklarını ve denizlerin akciğerleri olarak nitelendirildiklerini söyledi.
Mercanların dokularının altındaki mikro yosunlarla işbirliği halinde yaşadıklarını, bunun da beslenmelerini, oksijen üretmelerini, hatta bazı türlerin yosunlarla birlikte fotosentez yapmalarını sağladığını ifade eden Eryalçın, bu yıl Avustralya ve Meksika’dan gelen beyazlaşma ve mercan ölümü haberlerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Mercanların renkli görüntüleri, içlerinde bulunan mikro yosunlar sayesinde oluyor. Su sıcaklığında artış olunca, yosunlar strese girip bazı kimyasallar salgılıyor, mercanlar da bundan kurtulabilmek için onları dışarı atıyor ve beyazlaşma dediğimiz süreç yaşanıyor. Bu süreç devam ederse tam ölüm gerçekleşiyor. Başta bu durum mercan için büyük bir problem olmuyor çünkü kendi kendine de besin yakalayarak yaşamını bir süre devam ettirebiliyor ancak tropik sular besin açısından çok zengin olmadığı için bir süre sonra kendi kendine yetememeye başlıyor.”
“Beyazlaşma ve ölümler sıcak günlerin süresine bağlı”
Eryalçın, beyazlaşmanın geri dönüşü olan bir süreç olabildiğini, hem beyazlaşma hem de mercan ölümlerinin, tamamen sıcaklıkların ortalama değerlerin üstünde seyrettiği günlerin süresine bağlı olduğunu vurguladı.
Sıcaklığa bağlı olarak özellikle Batı Akdeniz’de sürekli bir azalma ve toplu ölümler görüldüğünü aktaran Eryalçın, Türkiye’de ise mercanların Ege kıyılarında olması nedeniyle şimdilik sıcaklığa bağlı yoğun bir ölüm görülmediğini bildirdi.
Eryalçın, mercanlar için uygun sıcaklık değerleri hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Ilıman iklimlerde mercanlar için deniz suyu sıcaklığı 24 dereceye kadar idealdir, 2 ila 5 gün ortalama değerlerin üzerine çıktığında bu mercanlar için tahammül edilebilir bir sıcaklık değeri değildir ve ölümler başlar. Diğer taraftan 24 derece sıcaklık 1 ay boyunca sürekli devam ederse mercanlarda beyazlaşma ve ölüm görülebilir. Çok ani ve yüksek sıcaklık olması durumunda ise mercanlar beyazlaşmayı geçerek, direkt ölebilirler. Tropikal iklimlerde ise üst eşik Kızıldeniz’de 30-32 derece, Hawaii’de 28 derece. Yine üst eşiği birkaç gün aşan sıcaklıklarda ya da sınırda 1 ayı bulan sıcaklarda mercanlarda beyazlaşma başlıyor.”
Mercanların ölümüyle ekosistemin basitleştiği tespitinde bulunan Eryalçın, bunun daha az canlı için barınak, yuva, yumurta ve daha az balık anlamına geldiğini belirtti.
Eryalçın, “Ekosistemin bütününe baktığımızda çok ciddi etkileri olacak bir durum. Okyanus asitlenmesi, bütün kalsiyum karbonatlı canlılar gibi mercanları da etkileyecek ama şu anda sıcaklık artışları nedeniyle asitlenme etkisi geldiği zaman hayatta olacaklar mı, bilinmiyor.” dedi.
“Onlarla beraber koca bir ekosistem ortadan kalkabilir”
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, iklim değişikliğinin, okyanus değişimine eş değer olduğunu, en fazla okyanus sıcaklıklarının etkilendiğini, deniz seviyesinin arttığını ve ekstrem hava olaylarının denizlerden kaynaklandığını anlattı.
Okyanuslardaki bazı akıntı sistemlerinin değişmekte olduğuna dikkati çeken Salihoğlu, “Atlantik Meridyonel Devrilme Dolaşımı (AMOC) değişiyor. Atlantik Okyanusu’nda doğudan batıya akan sular daha ılık hale geliyor, batıdan doğuya akan ise daha sıcak hale geliyor. Bunlar baştan aşağıya okyanustaki dinamikleri, Avrupa’daki iklimleri etkiliyor. Avustralya kıyılarındaki sistemlerin bir kısmı daha sıcak hale gelmeye başlıyor ve bunlar mercanları etkiliyor.” diye konuştu.
Okyanuslardaki asitlenmenin artmasının mercan oluşumlarını yavaşlattığını söyleyen Salihoğlu, ayrıca deniz seviyesi arttıkça daha fazla sediman baskısı oluştuğunu ve mercanların, küresel değişimden ciddi biçimde etkilendiğini kaydetti.
Salihoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mercan öldüğü zaman sadece ortadan kalkmış olmuyor, oradaki mikro seviyeden balinaya kadar olan ekosistem ortadan kalkıyor çünkü bunlar mikro canlılardan başlayarak, fitoplanktonların, zooplanktonların, onlar balıkların, balıklar ise deniz memelilerinin yaşamını destekliyor. Karadaki ormanlar gibi düşünmeliyiz. Onlarla beraber koca bir ekosistem ortadan kalkabilir. Sonuçlarını öngörmek mümkün değil ama oksijen üretimleri, karbon yutak görevleri, gıda elde edilmesi, turizm faaliyetleri ortadan kalkar. Bu nedenle iklim değişikliği konusunda bütün dünyanın ortak hareket ederek önlemler alması gerekiyor.”
Muhabir: Gülseli Kenarlı