Anasayfa / Ekonomi / Endüstri 4.0’a geçmek için küçük projelerle ilerleyin.

Endüstri 4.0’a geçmek için küçük projelerle ilerleyin.

Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Ekonomik Kalkınma Ajansı (NRW. INVEST) ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) işbirliğiyle “15. Dünya Gazetesi Türk Dış Yatırımları Paneli” önceki gün düzenlendi.

“4. Sanayi Devriminin Almanya Pazarında Başarılı Olmak İsteyen Türk Tekstil İhracatçılarına Etkileri” konusuyla gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Türkiye’den yurtdışına yapılan yatırımların her zaman bir tartışma konusu olduğunu ifade etti. Olaylarla kavga etmenin bir anlamı olmadığını belirten Güldağ, “Bizim işimiz olanları aktarmak. Türkiye dünya tedarik zincirinde önemli halkalara sahip. Bu durumun devam etmesi ve gelişmesi için yurtdışında yatırımların devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Esas meselenin dünya değer zincirinde güçlü halkalara sahip olabilmek olduğunu aktaran Güldağ, bunun için de dışarıya yapılan yatırımlarla Türk iş dünyasının kolunun her yere uzanabilmesi gerektiğine dikkat çekti. 2012’den bu yana Türk özel sektörünün yurtdışına yaptığı yatırımın, Türkiye’ye yapılan yatırıma oranının yüzde 25’in altına düşmediğini, zaman zaman daha da üstüne çıktığını belirten Güldağ, “Bu yılki gelişme ise çok çarpıcı. Merkez Bankası verilerine göre; 2018’in ilk 6 ayında Türkiye’den yurtdışına 2 milyar 348 milyon dolar yatırım yapıldı. Gelen yatırım miktarı ise 2 milyar 812 milyon dolar. Yurtdışına giden ve yurtdışından gelen yani ODI/FDI oranı yüzde 83’ü buldu. Bu basit bir sinyal olmayabilir. Bu duruma Türkiye’nin yatırım ortamı da dahil bir çok farklı cepheden bakmak lazım. Biz her durumda bu gelişmeleri aktarmaya, uzman görüşleriyle değerlendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Talip Aktaş üstlendi.

Etkinlikte konuşan NRW.INVEST Türkiye Temsilcilik Müdürü Dr. Adem Akkaya, Almanya’nın Kuzey- Ren Vestfalya Eyaleti ile ilgili bilgi verdi. Eyaletin Ekonomik Kalnkınma Ajansı olduklarını belirten Akkaya, burada yerleşik 400 Türk firmasının yer aldığını anlattı. Her yıl 40 yeni Türk firmasının bu bölgeye geldiğini açıklayan Akkaya, bölgede Endüstri 4.0’a yön veren sektörlerden öncü şirketlerin yer aldığını belirtti. Eskiden Türklerin bölgeye ‘Ne iş yapabilirim’ sorusuyla geldiğini aktaran Akkaya, “Şimdi ise gelen bir stratejiyle geliyor. Türk firmaları burayı Avrupa’nın kapısı olarak görüyor. Biz NRW. INVEST oralarak gelen firmalara rehberlik yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Endüstri 4.0 konusunda insansız fabrikaların konuşulduğunu anımsatan Akkaya, 4 bin kişinin çalıştığı bir fabrikadan bütün insanlar işten çıkarılsa da üretim devam edeceği için Gayri Safi Milli Hasıla’da azalma olmayacağını söyledi. Bu durumda insanların hayatlarını sürdürebilmesi için her doğan kişinin devletten alacağı olacağını savunan Akkaya, gelecekte belki de makinelerin vergi ödeyebileceğini vurguladı. Akkaya, gelecekte bütün rutin işlerin makineler tarafından yapılacağını belirtti.

Dünyanın şu anda Sanayi 3.7’de olduğunu anlatan Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Başkanı Dr. Ercan Halıcı, buradan Sanayi 4.0’a geçileceğini aktardı. 2008 yılına kadar Çin’in elinde tuttuğu ucuz işçiliğin gelişmiş ülkeleri zora soktuğunu vurgulayan Halıcı, Endüstri 4.0’ı bunun tetiklediğini ifade etti. Herkesin Endüstri 4.0’ı kendi bakış açısıyla tanımladığını söyleyen Halıcı, şöyle devam etti: “Bilişimci bir arkadaşa sorsanız big data, sanal zeka diye tanımlar Endüstri 4.0’ı. Mekanikçi bir arkadaş robot diye tanımlar. Aslında Endüstri 4.0 herkesin tanımladığının ortak paydada bulaşmasıdır. Bize göre Endüstri 4.0’ın mekanik ve robot, elektrik ve otomasyon ile bilişim ve iletişim olmak üzere 3 temel bileşeni var. Bu süreç sadece sanayiyi değil tüm insanlığı değiştirecek. Eskisi gibi 3 vardiya değil 6 vardiya işler olacak. İnsanların daha fazla düşünme zamanı olacak.”

RWTH Aachen Üniversitesi İTA-Teknik Tekstil Enstitüsü Müdürü Prof. Thomas Gries, “Endüstri 4.0 – daha verimli üretmek mi yada yeni pazarlar kazanmak mı?” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sanayi 4.0’ın inovasyon ile el ele yürüyeceğini dile getiren Gries, Türkiye’deki firmaların bu süreçte mutlaka inovasyona odaklanması gerektiğini vurguladı.

Hugo Boss Bilgi Teknolojileri Başkanı Erkut Ekinci ise panelde yaptığı konuşmasında geleceğin belirsiz olduğunu vurgulayarak, Endüstri 4.0 ile belirsizliğin yönetildiğini kaydetti. Endüstri 4.0 için ortada bir çok demo olduğunu ifade eden Ekinci, şunları söyledi: “Bir demoya tam bana göre deyip alıyorsunuz. Sonra uygulamaya aldığınızda bir bakıyorsunuz ki olmuyor. Endüstri 4.0’a geçmek için küçük projelerle ilerleyin. Endüsrti 4.0’a geçmek için geçilmez, bir amaç olmalı. Biz fabrikamızda 4 ana nokta olan insan, makine, ürün ve üretim sürecinin yanına bir de yapay zekayı ekledik. Gelecek hafta yapılacak üretimde oluşabilecek hataları hesaplayabilir miyiz diyerek bir proje yaptık. Teoride sistemin bize olabileceğini söylediği hataların yüzde 88’i gerçekleşti. Bunu test olarak yapmıştık. Yüzde 70 başarı oranı bile bizim için çok iyi olur. Hatayı önceden fark edip bunun yüzde 20’sini engelleyebilirsek iyi bir tasarruf elde ederiz.”

Endüstri 4.0 için gerçekten ihtiyaç olunan verinin toplanması gerektiğini anlatan Aunde&Isringhausen Türkiye Genel Müdürü Ertuğrul Düzce, sağlıklı veri olmadan sağlıklı sonucun alınamayacağını vurguladı. Amacın insan eli değmemiş ürünler üretmek yerine insan ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler üretmek olduğunu vurgulayan Düzce, “Müşterinin ne isteyeceğini anlamak için veriyi toplayıp, sonuç verecek algoritmalara ihtiyaç var. Bu sürecin her aşamasında insan olacak. İnsanı sosyal hayatında mutlu etmeyecek ürünün tutması mümkün değil” dedi.

İstanbul Altınbaş Üniversitesi Rektör YardımcısıProf. Dr. Emre Alkin de insanların kafasından 20’nci yüzyılın paradigmalarını atmaması halinde Endüstri 4.0’a geçildiğinde de bugün olduğu gibi kalacaklarına dikkat çekti. Türk özel sektörünün ürün değil çözüm üretmesi gerektiğini anlatan Alkin, “Üründe rekabet çok ama çözümde rekabet yok. Bir malın değerini belirleyen üretimden önce ve sonra yapılanlar. Malı herkes üretiyor” diye konuştu. İnsan emeğinin fabrikaya girmeyeceği için iktisat teorilerinin çöktüğünü dile getiren Alkin, Endüstri 4.0’dan kaçmanın mümkün olmadığını ifade etti. Bunun için de Türkiye’nin 11 milyon kilometrelik fiber ağ ya da mikro dalgaya ihtiyaç olduğunu belirten Alkin, maliyetinin ise yapılan üstyapı yatırımlarından daha cüzi olacağını anlattı.

Kaucukdergisi.com

Diğer Haber

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş hakkında 240 yıla kadar hapsi isteniyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayla birleştirilmesi …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir