Anasayfa / Ekonomi / “KOBİ kredilerinin artmaması sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor”

“KOBİ kredilerinin artmaması sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor”

TOBB’un organize ettiği “TOBB Türkiye Ekonomi Şurası”, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve ilgili bakanlar ile oda ve Borsa başkanlarının katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de başladı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada, ekonomi şuralarının, kamu ile özel sektörün bir araya geldiği, sıkıntıları ve önerilerini doğrudan icra makamına iletebildiği çok önemli bir platform olduğunu söyledi.

Hisarcıklıoğlu, burada gündeme getirilen konularla ilgili geçmişte olduğu gibi çözüm üretileceğine inandığını belirterek, “Bizler için en önemlisi, bugünkü gibi devletimizi yanımızda görmek. Ekonomide elbette bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Ama enseyi karartmıyor, mücadeleden kesinlikle vazgeçmiyoruz.” diye konuştu.

Ekonomide deneyimli isimlerin iş başında olmasının kendilerine moral verdiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “Hep birlikte ekonomiyi daha sağlam temellere kavuşturacağımıza inanıyoruz.” ifadesini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, Anadolu’yu sürekli dolaşan, firma ve sektörleri devamlı dinleyen birisi olarak öne çıkan birkaç konuyu paylaşmak istediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Reel sektör firmalarımız son dönemde finansmana erişimde büyük zorluklar yaşıyor. Özellikle KOBİ kredilerinin reel olarak artmaması, zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor. Büyümenin bereketi her kesime yansısın istiyorsak, KOBİ’lerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız. İkincisi, OECD katılık endeksinde İskandinav ülkeleri dahil en katı iş gücü piyasası bizde. Bundan da herkes muzdarip. Mevzuatımız, daha fazla istihdam sağlayabilecek girişimcileri, adeta bundan caydırır bir halde. Vatandaşlarımızın da daha fazla iş imkanına ulaşmasına, daha çok kazanmasına engel çıkarıyor. İstihdamı cezalandıran değil, ödüllendiren bir yaklaşımla çalışma hayatına bakılmalı.”

“Yatırım yeri sorunu çözülmeli”

Yatırımların önünü açabilmek üzere, yatırım yeri sorununun çözülmesini de talep eden Hisarcıklıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Sanayi yatırımlarının ülke yüzölçümü içindeki payı Almanya’da yüzde 4, İtalya’da yüzde 2,8, OECD ortalaması bile yüzde 2,4. Bizde ise sadece binde 3. Sanayimiz, dünyadaki rakiplerinin onda biri kadar alanda faaliyet gösteriyor, buna rağmen küresel rekabette ayakta kalmayı başarabiliyoruz. Sanayi arazilerinin kapasitesinin en az 2 katına çıkarılmasına ilişkin bir master plan hazırlanmalı, arsa alımı ve bina inşaatına ilişkin finansman çözümleri geliştirilmeli. Böylece sanayicimiz kısıtlı sermayesini daha verimli alanlarda yatırım yaparak değerlendirmeli.”

Hisarcıklıoğlu, İç Anadolu-Doğu Akdeniz kuşağında yeni bir sanayi havzası planlaması yapılması gerektiğine dikkati çekerek, “Bu yeni sanayi havzasıyla, bir taraftan Marmara’daki yükü azaltabilir, aynı zamanda da yüksek teknoloji yatırımlar için Marmara’da alan açabiliriz.” diye konuştu.

“Üretmeye hazırız”

Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

“İş dünyası olarak her şeyden önce öngörülebilirlik istiyor, geleceğe dair yol haritası bekliyoruz. İş planları yapmak ve güven içinde ilerlemek üzere, kamu idaremizin hazırlayacağı orta ve uzun vadeli planların gayet önemli olduğunu düşünüyoruz. Dengeli ve kapsayıcı büyüme için makroekonomide istikrar ve güven sağlanmalı. Yapısal reformlara ilişkin somut bir yol haritası ortaya konulması lazım. Yeni ekonomi yönetiminin bu yönde hareket ederek, para politikasında başlattığı normalleşme adımları memnuniyet vericidir ve devam etmelidir. Yine bu kapsamda Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın liderliğinde hazırlanan Orta Vadeli Program’ı yakından takip ediyoruz. Biz, koşmaya, çalışmaya, üretmeye hazırız. Allah’ın izniyle tüm sıkıntıları aşacak, yola devam edeceğiz. Ülkemizi daha güçlü, daha zengin, daha müreffeh yapmak için üretmeyi, emek vermeyi sürdüreceğiz.”

Diğer Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Madde bağımlılığı ve dijital bağımlılıklar dahil hepsi bir afet olarak tanımlanmalı

Bakan Tekin, Dayanıklı Sınıflar Hareketi'ne ilişkin "Madde bağımlılığı ve dijital bağımlılıklar dahil hepsinin bir afet olarak tanımlanması gerekiyor. Öğretmen arkadaşlarımızın bu tür konularda 'karşılaşma ahlakı' oluşturması gerekiyor" dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir