Anasayfa / lastik / LASİD’den “Sertifikası olmayan tesislerde kaplanan lastik tehlike saçabilir” uyarısı

LASİD’den “Sertifikası olmayan tesislerde kaplanan lastik tehlike saçabilir” uyarısı

Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği (LASİD) Genel Sekreteri Erdal Kurt, lastiklerin sertifikalandırılmış tesislerde üstün teknoloji ve uzman ekipler tarafından kaplandığı takdirde ömrünün uzatılabileceğini belirterek, “Sertifikası olmayan tesislerde kaplanan lastik tehlike saçabilir. Mutlaka sertifika sorunuz.” ifadelerini kullandı.

LASİD açıklamasında görüşlerine yer verilen Erdal Kurt, kaplamanın yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından yapıldığında lastiğin ömrünü uzatarak sürdürülebilirliğe katkı sağladığını aktararak, “R 109 sertifikalı ve standartlara uygun şekilde doğru kaplanan lastik, lastiğin 2. ömründen de faydalanılmasına fırsat sağlayarak hem araç operasyon giderlerini azaltıyor hem de doğayı koruyor.

R109 sertifikasına sahip olmayan ve ‘merdiven altı’ diye nitelenen tesislerde kaplanan lastikler trafikte tehlike yaratabilir. Kaplama lastik, bilenlerden çok bilmeyenlerin konuştuğu bir konu. LASİD olarak kaplama lastik konusunu ve bu konunun doğru bilinmesini önemsiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Lastik kaplamanın aşınmış olan lastiğin sırtının yenilenmesi olduğunu belirten Kurt, şunları kaydetti:

“Kaplanmış bir lastik, performansından herhangi bir şey kaybetmeden aynı servis koşullarında yeniden kullanılabilir. Günümüzde gelişen lastik teknolojisi; lastiklerin gövdesinin birkaç kez kaplanmasına olanak sağlar. Kaplama, yeni lastiğin ömrünü uzatarak yeni lastikler kadar güvenilir kullanım sağlar.

Ancak lastik kaplama işleminin, mutlaka R109 standardına göre sertifikalandırılmış tesislerde yaptırılması gerekir. Lastik üreticileri; geliştirilmiş ve onaylanmış son teknoloji ve ekipmanlarla, konusunda uzman ekipler tarafından bu uygulamayı yapmaktadır. Lastiklerin sertifikalandırılmış tesislerde üstün teknoloji ve uzman ekipler tarafından kaplandığı takdirde ömrü uzatılabilir. Sertifikası olmayan tesislerde kaplanan lastik tehlike saçabilir. Mutlaka sertifika sorunuz.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ilgili yönetmelikte güvenli lastik kaplama standardını oluşturmuştur. Buna göre UN/ ECE R 108 ve R 109 standardına sahip kaplama tesisleri Bakanlık tarafından denetlenerek sertifikalandırılmıştır. Aynı yönetmelik; sertifikası olmayan tesislerin kaplama yapmasını yasaklamıştır. Lastiklerini kaplatmak isteyen sürücülere; bu regülasyona uygun sertifikayı gösteren tesislerde kaplama yaptırmasını öneriyoruz. Bu standartlar dışında ve tesislerde yaptırılan kaplama lastik trafikte sorun yaratabilir. Kaplama lastik konusunda bilgi almak istediğinizde lütfen uzmanlara ve sertifikalandırılmış tesislere başvurun.”

“Kaplama lastik, çevreye önemli bir tasarruf sağlamaktadır”

Kurt, genellikle kamyon, otobüs, iş makinası ve uçak lastiklerinde kullanılabilen kaplama lastik uygulamasının lastiklerin ikinci hatta üçüncü ömründen faydalanılmasına fırsat sağlayarak çevreyi koruduğunu aktararak, şu değerlendirmede bulundu:

“Uygun karkaslı lastiklerin kaplanması sayesinde ihtiyaç duyulan enerji ve hammadde ihtiyacı yaklaşık 5 defa daha azalmaktadır. Daha az atık lastik oluşmaktadır. Kullanıcılar açısından, lastiğin kilometre/maliyeti azalmaktadır. Bu açılardan değerlendirildiğinde kaplama lastik, çevreye önemli bir tasarruf sağlamaktadır. Özellikle toplu taşıma araç sürücüleri ile kara yolu trafiğine çıkacak sürücüler doğru lastik kriterlerini yerine getirmeli. Ortak trafikte hepimizin sorumluluğu var; kurallara ve gerekliliklere uymak, ortak güvenliğimiz için birincil şarttır. Uzun yol öncesi araç ve lastiklerinin bakım ve kontrolü de bu gerekliliklerdendir. Biz lastikle ilgili her tür soru ve bilgi için LASİD olarak üzerimize düşeni yapmaya, ilgili kurumlara destek olmaya hazırız.”

Açıklamada, lastiklerin şu nedenlerle kaplandığı belirtildi:

“Yeni lastiklere benzer performans ve güvenlik özellikleri ile lastiklere birden çok ömür sağlamak. Filoların ve bireysel araç kullanıcılarının işletme maliyetlerini önemli ölçüde düşürmek. Aynı karkası birden çok defa kullanarak, daha az ham madde tüketmek suretiyle çevre konusunda ortaya çıkabilecek olumsuz etkileri önlemek. Daha az ‘ömrünü tamamlamış lastik’ oluşmasını sağlamak.”

 

 

GLİSERİN NEDİR?
Genellikle gliserol olarak da adlandırılan gliserin, tatlı bir tada sahip renksiz, kokusuz ve
zehirli olmayan bir sıvıdır. Su ve alkol ile karışabilen gliserin doğal veya sentetik olabilir.
Doğal gliserin, hayvansal veya bitkisel yağların hidrolizinin bir sonucu olarak üretilir. Hidroliz,
bir maddenin suya tepki göstermesi ve bunun sonucunda kimyasal bir bağın
parçalanmasıdır. Sentetik gliserin, petrol, propilen ve klor içeren kimyasal işlemlerle üretilir.
GLİSERİNİN FAYDALARI NELERDİR?
– Antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahiptir.
– Cildi nemlendirir.
– Cildi besler.
– Cildin su dengesini korur.
– Cilt kırışıklıklarını giderir.
– Cilde yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm verir.
– Cildin zararlı UV ışınlarına karşı korunmasına yardımcı olur.
– Cilt rengini açar.
– Sivilceleri azaltır.
– Dudakları nemlendirir.
– El ve ayak nasırlarına iyi gelir.
– Ağız içi yaralarına karşı etkilidir.
– Egzama ve sedef hastalığına iyi gelir.
– Topuk çatlaklarını iyileştirir.
– Kulakta yer alan kirleri akıtır.
– Nemli saça uygulandığında saçların onarılmasını ve güçlenmesini sağlayarak dökülmeleri
azaltır.
DMRSÜREN Kimya Ltd Şti
0216 4421200-0552 3307100
www.kimyadeposu.com

Kaucukdergisi.com

Diğer Haber

Prometeon’dan Gökçe Şenocak’a bir uluslararası görev daha

Dünyanın endüstriyel lastik odaklı tek şirketi Prometeon’un Türkiye’nin başarılı yöneticisi Gökçe Şenocak’ın bir şapkası daha …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir