Erkan’ın sunumunda öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
TCMB olarak görevimiz dezenflasyonun en kısa sürede tesis edilmesi ve enflasyonun yeniden tek haneye indirilmesidir.
Merkez Bankası olarak, toplumsal refaha en büyük katkıyı, fiyat istikrarını sağlayarak sunacağımızın bilincindeyiz.
Haziran ayında başlattığımız güçlü parasal sıkılaştırma ile enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz.
Parasal sıkılaştırmanın geniş çaplı etkileri zamana yayılmaktadır.
Para politikasının birikimli etkileri, içinde bulunduğumuz geçiş döneminde devreye girerken, dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında başlamasını hedefliyoruz.
İç talepten dengelenmeye ilişkin şimdiden bazı öncü sinyaller alıyoruz.
Enerji fiyatları jeopolitik gelişmelerin etkisiyle ayrışmıştır. Kuruluşların petrol tahminleri kayda değer bir belirsizliğe işaret etmektedir.
Gelişmiş ülkelerde parasal sıkılaşma devam etmektedir. Gelişmiş ülke merkez bankalarının daha uzun süre daha sıkı duracakları iletişimlerinde vurgulanmıştır.
Son aylarda gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışı gözlemlenmektedir.
Olumsuz şoklara rağmen ülkemizde finansman koşulları dengeli seyretmektedir.
Tüketici fiyatı enflasyonu Eylül’de Haziran ayına kıyasla 23,3 puan yükseldi. Enflasyonun bu iki dönem arasında yükselmesinin temel nedeni büyük şokların bir arada gerçekleşmesidir. Bu dönemde akaryakıt etkisi öne çıkmıştır.
Vergi güncellemelerinin etkisi de 2,5 puan oldu. Eylül enflasyonu Ekim’deki yüksek frekanslı veriler ve tüm öncü göstergeler, söz konusu şokların enflasyona yansımasının büyük ölçüde tamamlandığına işaret etmektedir.
Talepteki güçlü seyir, devam etmekle birlikte ivme kaybetmektedir. Arz-talep dengesinde normalleşme kademeli şekilde başlamıştır
Bazı göstergeler talepteki aşırı katılığın ortalama olarak kalktığını göstermiştir.
Uyguladığımız seçici kredi sıkılaştırması, arz ve talep dengesinin de uyumunu gözetmektedir. Parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin devreye girmesiyle, bu kademeli dengelenmenin süreceğini öngörüyoruz.
Hizmetlerdeki fiyat katılığı enflasyonun önemli bir bileşeni olmayı sürdürmektedir. Kademeli artan hizmet enflasyonun yavaşlaması zamana yayılmaktadır. Büyük şehirlerde kiralarda yavaşlama eğilimi gözlemliyoruz, ama bunun etki etmesi zaman alacaktır.
Son dönemde aylık enflasyonun beklentileri aşması beklentiler üzerinde olumsuz etkide bulunmuştur. Bununla birlikte enflasyon beklentilerinde bozulma aydan aya yavaşlamıştır. Piyasa katılımcılarının 12 ay, 24 ay ve 5 yıl enflasyon beklentilerinde gerileme görmekteyiz.
Parasal sıkılaştırma süreci beklentilerin yeniden çıpalanmasını başlatacaktır.
Ekim ayı öncü göstergeleri aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğini göstermektedir. Dezenflasyonu 2024 yılında tesis etmekte kararlıyız.
Parasal sıkılaşma sürecini bütünsel bir şekilde tasarladık. Politika faizini güçlü bir şekilde toplamda 26,5 puan artırdık. Bunun tamamlayıcısı olarak miktarsal sıkılaşma ve seçici kredi politikasını devreye aldık. Sterilizasyon yoluyla toplamda 700 milyar TL çekilmiştir. Son zorunlu karşılık kararıyla ilave olarak 350 milyar TL ile toplam sterilizasyon 1 trilyon TL’nin üzerine çıkacaktır.
Politika faizindeki artışa paralel olarak mevduat faizleri de yükselmiş, politika faizinin mevduat faizine aktarımı güçlenmiştir. Tüketici kredisi faizleri ticari kredi faizlerinin üzerinde seyretmektedir. Bireysel krediler önemli oranda yavaşladı. Bireysel kredi kartı harcamaları görece yüksek hızla seyretmekle birlikte daha ılımlı bir patikaya ilerlemektedir.
Ticari kredilerin kompozisyonundaki iyileşme dikkat çekmektedir. İhracat ve yatırım kredileri 6 kat artış göstermiştir. Bankamızın kullandırdığı reeskont ve yatırım taahhütlü kredilerde belirgin artış gözlenmiştir.
Kur korumalı mevduat ve Döviz mevduatı azalırken, TL mevduat artmıştır. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 5 artmıştır.
Bu süreçte rezervlerdeki artış da devam etmiştir. Rezervler Haziran ayından bu yana güçlü bir şekilde artmaktadır.
CDS primi jeopolitik gelişmelere rağmen 400 baz puanın altında seyretmektedir. Finansal koşullar dengeli bir seyir izlemektedir.
2023 ve 2024 tahminleri yukarı yönlü güncellendi
Yıl sonu tahmin orta noktalarını 2023 için yüzde 65, 2024 için yüzde 36 ve 2025 için yüzde 14 olarak güncelledik.
Tahmin aralıklarının alt ve üst noktalarını da 2023 yılı için yüzde 62 ve 68, 2024 yılı için ise yüzde 30 ve 42 olarak revize ettik.
Bu noktada, iki hususun altını çizmek isterim. İlk olarak, jeopolitik riskler ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlara ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle tahminlerimiz üzerindeki belirsizlik aralığını genişlettik.
İkinci olarak, tahminlerimizi yukarı yönlü güncellemiş olsak da dezenflasyonun başlama zamanı, dezenflasyonun hızı ve dezenflasyonun seyrinde bir değişiklik olmayacağını değerlendiriyoruz.
Tahmin patikamızın detaylarına gelecek olursak, Temmuz ve ağustos aylarındaki yüksek oranlı artışların ardından, tüketici fiyatlarındaki aylık artış eylülde zayıflamıştır. Öncü göstergeler, aylık enflasyonda başlayan yavaşlamanın ekim ayında sürdüğüne işaret etmektedir.
Para politikası karar metinlerimizde belirttiğimiz gibi, aylık enflasyonun ana eğiliminde de gerileme bekliyoruz. Bununla birlikte, aylık enflasyon patikasında kasım, ocak ve mayıs aylarında para politikasının etki alanı dışında kalan unsurlara bağlı olarak geçici yükselişler olacağını değerlendiriyoruz.
Örneğin, kasım ayında doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte, hanelerin, bedelsiz kullanım sınırını aşacağını öngörüyoruz. Bu durum, enflasyonda yukarı yönlü mekanik bir etki oluşturarak, aylık enflasyonun kasım ayında geçici olarak yükselmesine sebep olacaktır. 2024 yılı ocak ayında ise, asgari ücret ayarlaması, fiyatları zamana bağlı belirlenen hizmet kalemlerindeki gelişmelerin ve otomatik vergi güncellemelerinin devreye girmesini bekliyoruz.
2024 yılı mayıs ayında ise, doğal gaz kaynaklı baz etkileriyle yıllık enflasyonda tepe noktasının gerçekleşeceğini göreceğiz. 2024 yılının ikinci yarısında parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin de devreye girmesiyle güçlü ve sürekli bir dezenflasyon sürecinin başlayacağını öngörüyoruz.
Şimdi tahminlerimizdeki güncellemenin kaynaklarından bahsetmek istiyorum. 2023 yıl sonu enflasyon tahminimizdeki 7 puanlık yukarı güncellemenin 2,9 puanı, Temmuz Enflasyon Raporu’ndaki öngörülerimizin üzerinde gerçekleşen enflasyonun yansımasıdır. 1,3 puan gıda fiyatlarındaki gelişmeler kaynaklıdır. Başta petrol olmak üzere enerji ithalatı fiyatlarındaki gelişmelerin etkisi ise 2 puandır.
Tahminlerimizi 2024 yıl sonu için ise 3 puan güncelledik. Bunun 1,4 puanlık kısmı enflasyonun mevcut seviyesinin önceki Rapor’da tahmin edilenden yüksek olmasının getirdiği etkidir. 1,5 puanı ise yönetilen-yönlendirilen fiyatlardan gelmektedir. Çıktı açığının tahminler üzerindeki etkisi ise düşürücü yönde olmuştur.
Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlandığını söylemek için erken.
OVP’de yıl sonu tahmini yüzde 65 olarak açıklanmıştı
TCMB tarafından Temmuz’da yayımlanan son raporda enflasyonun yıl sonunda yüzde 58 olacağı öngörülmüştü. Raporda enflasyonun yüzde 54 ile yüzde 62 aralığında olacağı tahmin edilmişti. TCMB’den daha sonra yapılan açıklamalarda yıl sonu enflasyonunun tahmin aralığı üst bandına çıkabileceği belirtilmişti. OVP’de ise yıl sonu enflasyon oranı yüzde 65 olarak öngörülmüştü.
-Sunumla ilgili haber anlık olarak güncellenecektir. Sunum için Bloomberg HT yayınını Youtube sayfasındaki canlı yayın sekmesinden izleyebilirsiniz