Anasayfa / Ekonomi / Temmuz’dan bu yana 38 bin kişi daha işini kaybetti

Temmuz’dan bu yana 38 bin kişi daha işini kaybetti

Yıllık programda toplam işsiz sayısının temmuzdan yıl sonuna kadar olan dönemde 38 bin kişi daha artarak 4 milyon 265 bine çıkacağı hesaplandı. Programa göre en son temmuz itibarıyla yüzde 13.4 olarak açıklanan işsizlik oranının da yılın sonunda 0.4 puan artarak yüzde 13.8’e çıkacağı belirtildi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, temmuz ayı itibarıyla işsiz sayısı 4 milyon 227 bin kişiye ulaşmıştı.

Yıllık programda halen bir işte çalışan ya da kendi işinin sahibi olarak istihdam içinde yer alanların sayısında da temmuzdan yılın sonuna kadar olan dönemde 530 bin kişilik bir azalma olacağı tespit edildi.

Temmuzdan yılın sonuna kadar olan dönemde 530 bin kişi istihdamdan düşecek olduğu halde işsiz sayısındaki artış resmi rakamlarla 38 binde kalacak. Temmuzda çalışırken yılın sonunda hiçbir yerde çalışmıyor durumuna gelen 530 bin kişiden yaklaşık 500 bin kişi işsizler arasında yine görünmeyecek. Programdaki veriler, bu durumun 493 bin kişinin iş gücünden çıkacak olmasından kaynakladığını işaret ediyor. Programa göre iş gücü yılın sonunda temmuza göre 493 bin kişi azalarak 30 milyon 998 bin kişiye düşecek.

Programda ayrıca 2020 yılı temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre istihdamda olan kişi sayısının 1 milyon 254 bin azaldığı belirtildi.

Diğer Haber

DOSYA HABER/TÜRKOFOBİ – Batı’da aşırı sağın büyüttüğü Türkofobi, Türk diasporasının hayatını olumsuz etkiliyor

- Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi ve Diaspora Araştırmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Soner Tauscher: - "Eskiden bizim bildiğimiz Naziler, Neonaziler vardı. Şimdi ise Avrupa siyasetinde Geert Wilders, Marine Le Pen tarzı siyasetçiler ve Avusturya, Almanya’da gördüğümüz AfD, Pegida gibi oluşumlar var. Bunlar Avrupa'daki Türkofobiyi tetikleyen yabancı karşıtı yapılar olarak ortaya çıktılar" - "Avrupa adına bugün bu Türkofobi kavramını konuşmamızın sebebi, bunun yalnızca basit bir karşıtlık olmayışı, şiddete meyil eden bir kavram hale gelmesidir. Türklere ait dükkanların, evlerin hedef alınması, Kur'an-ı Kerim'in yakılması, peygamberlerin karikatürlerinin yapılıp aşağılanması pasif bir korkudan öteye geçip aktif, saldırgan bir tutum haline getirildi"

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir