İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), bu raporun çıktıları doğrultusunda kimya ihracatına ivme kazandıracak 10 adımlık stratejisini açıkladı. AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye lehine güncellenmesi, hammadde tedarikinin yeni formüllerle garantiye alınması, spesifik özel kimyasallara yatırım, sektörel kümelenme, Ar-Ge’de ölçek sinerjisi bu adımlardan bazılarını oluşturuyor.
Neredeyse tüm sektörlere hammadde ve ara malı temin eden kimya sektörü Türkiye sanayinin nabzını tutuyor. Üretim, ihracat ve yarattığı istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkıyı her yıl artıran kimya sektörü, katma değer yaratma potansiyelinin yüksekliği ile stratejik sektörler arasında yer alıyor.
Kimya sanayinin Türkiye’deki durumuna ışık tutan, riskleri ve fırsatları ortaya koyan İKMİB “Türkiye Kimyevi Maddeler Sektörü İhracat Büyüme Stratejisi Raporu” sektörün 2023’e kadar olan yol haritasını çıkardı. Mevcut koşullarda 2023 ihracat hedefinin altında olan kimyanın yer yıl yüzde 20 ihracat artışı yakalaması gerekiyor. Uluslararası danışmanlık şirketi A.T. Kearney işbirliği ile hazırlanan raporun çıktıları doğrultusunda kimya ihracatının izlemesi gereken stratejileri açıklandı. Bu doğrultuda, yeni formuller ile spesifik ürünlere yatırımların yapılması elzemdir.
Türkiye Kimyevi Maddeler Sektörü Yol Haritası (2017-2023)
1. AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının revize edilmesi (İkili anlaşmalarda Türkiye de taraf olsun)
2. Katma değeri yüksek spesifik ürünlere odaklanılması
3. Sanayicinin üzerindeki en büyük yüklerden enerji maliyetlerinin düşürülmesi
4. Rekabetçilik için sektörel kümelerin kurulması
5. Girdide güvenliğin ve rekabetçiliğin garantiye alınması
6. Teknolojik yetkinlik geliştirme ekosisteminin iyileştirilmesi
7. Ar-Ge’de ölçek sinerjisinin yaratılması
8. Katma değerin artırılması ve hizmetlerin iyileştirilmesi
9. Müşteri odaklı iş modellerinin geliştirilmesi
10. İhracat yapılan pazarlarda inovasyonların ticarileşmesinin en üst seviyeye çıkarılması