Plastik yasakları atıklara çözüm olmuyor! Çözüm Davranış Bilimi’nde
22 Temmuz 2018
Genel, Plastik
1,367 izleyici
Yalnızca Avustralya’da yılda 13 bin ton plastik atık ortaya çıkıyor. Haziran 2018’de Avustralya devleti ülkedeki plastik atık ve geri dönüşümün durumuna ilişkin bir araştırmanın sonuçlarını rapor şeklinde yayınladı.
Raporun verdiği tavsiyeler arasında, 2023 yılına kadar petrol esaslı tek kullanımlık plastiklerin kullanımının kademeli olarak terk edilmesi de vardı.
Bunun çok ciddi bir dönüşüm olduğunu akılda tutmak lazım. Petrol esaslı plastik kullanımından vazgeçilmesi gerçek bir sosyal dönüşüm anlamına geliyor. Avustralya’da ve dünyanın birçok ülkesinde bir kez kullanarak attığımız pratik ürünler yaygın şekilde bulunuyor.
Son yıllarda bazı uluslararası perakendecilerin uygulamaya koyduğu plastik yasağı ise garanti bir çözüm sunamıyor. Toplum eğer bu uygulamaya fikren katılmıyorsa yasak uygulaması ters tepebiliyor.
Davranış bilimi, plastikleri kullanma şeklimizi gerçek anlamda değiştirmemize öncülük edebilir.
İlk olarak, plastiğin düşman olmadığını anlamak gerekiyor. Esnek, dayanıklı, su geçirmez ve uygun fiyatlı bir malzemeden söz ediyoruz. Sorun plastiğin atılma biçiminde başlıyor.
Plastik o kadar kullanışlı bir malzeme ki, birçok tüketici ürünü tek kullanımlık olacak şekilde tasarlanıyor ve atık sorunu ortaya çıkıyor.
Plastikle ilgili sorunlarımıza teknolojik çözümler bulmak için birçok insan çalışıyor. Bunlar arasında organik kaynaklardan elde edilen, biyolojik olarak çözünebilen plastikler var. Alg ve nişastadan elde edilen plastikler; plastiği sindirebilen mutant bakteriler ve güve türleri bu alanda örnekler olarak karşımıza çıkıyor.,
Bazı araştırmacılar ekonomi, psikoloji, sosyoloji veya iletişim gibi farklı disiplinlere ait fikirleri kullanarak devlet yönetimleri ve işletmelerin insanların çevre, sosyal ve ekonomik konulardaki davranışlarını nasıl etkileyebileceğini inceliyor.
Elde edilen sonuçlar, farkındalık kampanyaları yoluyla bilgi sağlamanın davranış değiştirmek konusunda etkili olmadığını gösteriyor. Medya ilgisi ve kampanyaların işe yaradığı nokta, konunun kamuoyundaki görünürlüğünü arttırmak.
Bireylere yetki ve potansiyel sağlanan kampanyaların ise davranışları değiştirmekte başarılı olduğu görülüyor. Bunun için insanlara değişim sağlayabilecekleri, davranışın değişmesinin sorun üzerinde etkili olabileceği ve yalnız olunmadığı hissinin verilmesi gerekiyor.